İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli, Suriye’nin güneyinde yaşanan gelişmelerin ardından Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya açık şekilde suikast çağrısında bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Chikli, “Hamas’a benziyorsa, Hamas gibi konuşuyorsa ve Hamas gibi davranıyorsa, o Hamas’tır. Ahmed Şara’nın meşru bir lider olduğunu düşünen herkes çok yanılıyor. Hemen ortadan kaldırılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Uluslararası kamuoyunda büyük tepkiye yol açan bu açıklama, doğrudan bir devlet liderine yönelik suikast çağrısı içermesi nedeniyle ciddi bir diplomatik kriz potansiyeli taşıyor.
Bu gelişme, İsrail’in yakın tarihte İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’a yönelik gerçekleştirdiği suikast girişimini akıllara getirdi. İran’ın yarı resmî Fars Haber Ajansı’na göre, Tahran’da Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısının yapıldığı bina, İsrail’in 12 gün süren saldırıları kapsamında hedef alınmış, Pezeşkiyan bacağından hafif yaralanmıştı. Saldırı, özellikle toplantı salonunun giriş-çıkış noktalarına yapılmış ve çok sayıda bomba ile füze kullanılmıştı. Tahran, bu saldırıyı İsrail’in taktiksel ve planlı bir suikast girişimi olarak nitelendirmişti.
Uluslararası hukuka göre suikast çağrısının karşılığı
Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 2(4) maddesi, tüm devletlerin uluslararası ilişkilerinde başka bir devletin toprak bütünlüğü veya siyasal bağımsızlığına karşı güç kullanmasını yasaklar. Aynı belgenin 51. maddesi ise, bir devlete yapılan silahlı saldırıya karşı meşru müdafaa hakkı tanır. Bu çerçevede, bir ülkenin devlet başkanına yönelik doğrudan ve kasıtlı bir saldırı girişimi — silahlı ya da suikast niteliğinde olsun — açıkça egemenlik ihlali sayılır. Bu tür eylemler, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Statüsü’ne göre "savaş suçu", "barışa karşı suç" veya "devlet terörü" olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Uluslararası Hukuk Komisyonu’nun 2001 tarihli "Devletlerin Hukuka Aykırı Fiillerinden Doğan Sorumluluk Taslağı" bu tür eylemleri uluslararası hukuka aykırı ilan eder ve bu durum hem faillerin hem de azmettiren devletin uluslararası sorumluluğunu doğurur. Mağdur devletin ise tazminat ve karşı önlem hakkı doğar.
Diğer İçerikler