rFi: Hamas Mücadelesinin İsrail Ekonomisini Nasıl Çökerttiğini Analiz Etti

Stéphane Geneste tarafından kaleme alınan yazıya göre, İsrail, bugün ekonomik durgunluk, beyin göçü ve yatırımcı kaçışıyla yüzleşiyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Stéphane Geneste tarafından kaleme alınan ve rFi’de (Fransa Uluslararası Radyosu) yayımlanan analizde, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırının üzerinden iki yıl geçtikten sonra İsrail ekonomisinin uluslararası izolasyon ve diplomatik yalnızlık nedeniyle ciddi bir çöküş sürecine girdiği vurgulandı. Yazıya göre, İsrail, bugün ekonomik durgunluk, beyin göçü ve yatırımcı kaçışıyla yüzleşiyor.

Teknoloji Üssünden Ekonomik Çöküşe

İsrail, son yıllarda yüksek teknoloji, yazılım, tıbbi cihaz ve siber güvenlik sektörlerinde küresel ölçekte güçlü bir konuma sahipti. Ancak Gazze’de yürütülen savaş ve İran’la tırmanan gerilim sonrasında ülke ekonomisi sert bir dönüşüm sürecine girdi.

Yılın son çeyreğinde GSYH’de keskin bir daralma yaşandı. Hane halkı tüketimi azaldı, özel yatırımlar geriledi ve üretim yavaşladı.
2022’de yüzde 6,5 oranında büyüyen İsrail ekonomisi, 2024’te yalnızca yüzde 0,9 büyüme kaydederken, 2025 için öngörülen büyüme oranı yüzde 1’i geçemiyor.

Enflasyon yüzde 3 civarında seyrederken, bütçe açığı hızla artıyor. İsrail Merkez Bankası, şekeli desteklemek için 30 milyar doların üzerinde müdahale yapmak zorunda kaldı.

Beyin Göçü ve Yatırımcı Kaçışı

Rapor, ekonomik krizin en dikkat çekici etkilerinden birinin beyin göçü olduğunu vurguluyor. 2023’ten bu yana yaklaşık 170 bin kişi, çoğu yüksek eğitimli genç profesyoneller, ülkeyi terk etti. Bu göç dalgası, hem üretkenliği hem de yenilik kapasitesini zayıflatarak istihdam piyasasında derin boşluklar yarattı.

Yabancı yatırımcıların güven kaybı da süreci hızlandırdı. Doğrudan yabancı yatırımlar ciddi biçimde azaldı; uluslararası finansman kaynakları dondu. Avrupa Birliği, İsrail’in en büyük ticaret ortağı olmasına rağmen, bazı iş birliklerini sınırlandırma hazırlığında. Yazıda, bunun “İsrail ekonomisi için alarm verici bir sinyal” olduğu belirtiliyor.

Ayrıca Norveç Varlık Fonu, bu yaz İsrailli savunma şirketlerinden tamamen çekildi. ABD’de ise Microsoft gibi teknoloji devlerinin, kamuoyu baskısı nedeniyle İsrail’deki yatırımlarını gözden geçirdiği ifade edildi.

Diplomatik Yalnızlık Ekonomiyi Derinleştiriyor

Analizde, İsrail’in diplomatik yalnızlığının ekonomik sonuçlarının genişlediği vurgulandı. Örneğin, Kolombiya, uzun süredir kullandığı İsrail yapımı silahların yerine kendi üretimini duyurarak Tel Aviv’le anlaşmalarını sonlandırdı. Bu tür kararların, “domino etkisi” yaratarak İsrail ekonomisinden sermaye ve güvenin hızla çekilmesine yol açtığı belirtildi.

Artan askeri harcamalar, yükselen vergiler ve yaşam maliyetlerindeki artış, halkın günlük yaşamına da doğrudan yansıyor. Önümüzdeki dönemde işsizlik ve şirket kapanmaları riski artarken, ülkenin teknolojiye dayalı ekonomik modeli sürdürülebilirliğini yitiriyor.

“İsrail’in Geleceği Artık Siyasi Kararlara Bağlı”

rFi analizine göre, İsrail hâlâ güçlü teknolojik altyapıya ve çeşitlendirilmiş bir ekonomiye sahip. Ancak bu avantajlar, ülkenin uluslararası arenada hızla yalnızlaşmasıyla eriyor.
Yazıda, “İsrail’in geleceği artık yalnızca ekonomik göstergelere değil, liderlerinin siyasi ve diplomatik tercihlerine bağlı” değerlendirmesi yer aldı.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA