Mısır Sina’daki Askeri Varlığını Artırıyor, İsrail Endişeli

Mısır yönetimi, özellikle Süveyş Kanalı’nın doğusunda askeri varlığını güçlendirdiğini ve bu adımın “terör ve kaçakçılığa karşı savunma” amacı taşıdığını açıkladı.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Mısır’ın Sina Yarımadası’ndaki askeri varlığını artırması, İsrail tarafından güvenlik anlaşmalarının ihlali olarak değerlendirilirken, Kahire bu adımı sınır güvenliği ve terörle mücadele gerekçesiyle meşru görüyor. Gazze savaşı sonrası stratejik önemi artan yarımada, iki ülke arasında sessiz bir gerginliğe sahne oluyor.

Sınır Güvenliği ve Terörle Mücadele Gerekçesi

Mısır yönetimi, özellikle Süveyş Kanalı’nın doğusunda askeri varlığını güçlendirdiğini ve bu adımın “terör ve kaçakçılığa karşı savunma” amacı taşıdığını açıkladı. Mısır İstihbarat Genel Müdürlüğü 21 Eylül’de yaptığı açıklamada, Sina’daki birliklerin sınır güvenliğini sağlamak için konuşlandırıldığını ve barış taraflarıyla koordinasyon içinde hareket edildiğini belirtti.

İsrail ise bu adımı, 1979 Camp David Barış Anlaşması’nın ek güvenlik düzenlemelerine aykırı bir uygulama olarak görüyor. İsrail yetkilileri, Mısır ordusunun Sina’daki varlığını “önceki anlaşmalardan çok daha kapsamlı” diye nitelendiriyor.

Mısır, 2024’ün başından bu yana Refah, Şeyh Zuveyd ve Kuzeydoğu Sina’daki temas hatlarında askeri hazırlıklarını artırdı. Uydu görüntüleri, sınır hattında iki milden uzun bir tampon bölge ve duvar inşa edildiğini, ayrıca 40 tank ve personel taşıyıcı aracın konuşlandırıldığını ortaya koydu.

Tatbikatlar ve Bölgesel İttifaklar

ABD ve Mısır’ın katılımıyla gerçekleştirilen Bright Star-2025 tatbikatları, bölgedeki askeri ittifakların güçlenmesini gözler önüne serdi. Ayrıca Mısır’ın Çin ile ortak tatbikat ve savunma iş birlikleri kapsamında Sina’ya HQ-9B hava savunma sistemleri konuşlandırdığı, “Uygarlık Kartalları 2025” tatbikatları ile erken uyarı ve taarruz uçaklarını kapsayan geniş ölçekli bir eğitim yaptığı bildirildi.

İsrail’in Tepkisi ve Washington Baskısı

İsrail, Kahire’nin askeri yığınağını “ciddi bir tehdit” olarak tanımlıyor. İki taraf arasındaki doğrudan temaslardan sonuç çıkmazken, İsrail yönetimi konuyu Washington’a taşıdı. Eski İsrail Büyükelçisi David Gofferin, El-Cezire’ye yaptığı açıklamada Mısır’ın Camp David protokolünü “aşamalı olarak aşındırdığını” iddia etti ve Gazze’deki gelişmelerin Kahire’ye Sina’daki varlığı artırmak için gerekçe sağladığını savundu.

Daha Önce Mısır Dronları da İsrail Hava Sahasına Girmişti

Geçtiğimiz hafta İsrail medyası, Mısır üzerinden İsrail topraklarına gerçekleştirilen insansız hava aracı (SİHA) girişleri giderek arttığını yazmıştı. Son bir ayda Mısır’dan havalanarak İsrail hava sahasına giren SİHA sayısının 100’ü aştığı ifade edilmişti. Bu araçların bir kısmının yalnızca keşif ya da kaçakçılık amacıyla değil, silah taşıma amacıyla da kullanıldığı öne sürülmüştü.

Bhol adlı İsrailli haber sitesi, söz konusu SİHA’ların bazı durumlarda silah ve mühimmat naklinde kullanıldığını ve bu durumun gelecekte potansiyel saldırı girişimlerinin habercisi olabileceğini yazdı. Haberde, “bu SİHA’lar yalnızca kaçakçılık ya da istihbarat değil, aynı zamanda stratejik saldırı araçlarına dönüşebilir” ifadelerine yer verildi.

İsrail Ordusu (IOF), SİHA'ların çoğunu durdurmakta başarısız olduklarını kabul etti. Ordu yetkilileri, istihbarat kabiliyetlerinin geliştirilmesi ve yeni karşı önlemler üzerinde çalışıldığını açıkladı. Ancak kamu yayıncısı Kan 11, ordu ve sınır muhafızlarının bu tür girişimleri önlemekte ciddi yetersizlik yaşadığını ve çok sayıda SİHA’nın tespit dahi edilemeden İsrail topraklarına geçtiğini aktardı.

 

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA