Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 80. oturumunda, Filistin Devleti'ni tanıyan ülke sayısı 150'yi aşarak rekor kırdı. Fransa ve Suudi Arabistan'ın ev sahipliğinde düzenlenen "Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü İçin Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans"ta, aralarında İngiltere, Kanada, Avustralya, Belçika, Lüksemburg, Malta, Monako, Portekiz, İspanya ve Andorra'nın da bulunduğu 10 yeni ülke Filistin'i resmen tanıdı. Bu gelişme, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine diplomatik alanda ağır bir darbe olarak yansıdı ve uluslararası arenada İsrail'in yalnızlaşmasını derinleştirdi.
İsrail basını, olayı "acı bir yenilgi" ve "yeni diplomatik dip" olarak değerlendirdi. Ynet News'te Itamar Eichner imzalı analizde, "New York'ta yaşananlar, Netanyahu hükümetine gösterilen bir 'sarı kart' niteliğinde" denilerek, konferansın sonunda İsrail'in köşeye sıkıştığı vurgulandı. Eichner, liberal demokrasilerin (Fransa, İngiltere, Kanada, Avustralya ve İspanya gibi) Filistin'i tanımasının sembolik ağırlığını öne çıkararak, "On yıllardır sürdürülen engelleme çabaları boşa çıktı, yeni bir diplomatik gerçeklik doğdu" ifadesini kullandı. Toplamda 153 ülkenin Filistin'i tanıdığına dikkat çeken yazar, Suudi Arabistan'ın Körfez ortaklarıyla birlikte hareket ederek İsrail'i izole etmesini "en dikkat çekici diplomatik kayıp" olarak niteledi.
Uluslararası medya da bu tarihi adıma geniş yer verdi. Al Jazeera, konferansta Fransa, Lüksemburg, Malta, Monako, Andorra ve Belçika'nın tanıma kararlarını "Filistin devletine destekte Batı'dan gelen dönüm noktası" olarak yorumladı. Reuters, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Suudi Arabistan'la ortak düzenlediği toplantıda tanıma ilanını "ABD'ye meydan okuma" olarak nitelendirdi ve dünya liderlerinin iki devletli çözüm için Filistin devletini desteklediğini belirtti. BBC ise İngiltere ve Fransa'nın tanımasıyla Filistin'in BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinden dördünün desteğini aldığını vurgulayarak, bunun "sembolik ama anlamlı bir jest" olduğunu yazdı. CNN, hafta sonu İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz'in tanıma kararlarını ekleyerek, toplam sayının 145'i aştığını ve daha fazla ülkenin izleyeceğini öngördü.
Olayın perde arkasında, Katar'da Hamas liderliğine yönelik İsrail suikast girişimi yatıyor. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, BM konuşmasında bu eylemleri "devlet terörü" olarak kınadı ve Netanyahu'yu barışa engel olmakla suçladı. Eichner, bu olayın küresel algıyı pekiştirdiğini belirterek, "Doha'daki girişim, İsrail'in yalnızlığını daha da güçlendirdi" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail'e desteği devam etse de bu garanti değil. Trump, tanıma kararlarını "Hamas'a ödül" olarak nitelendirerek rehinelerin serbest bırakılmasını şart koştu. Ancak Ynet analizi, Trump'ın öngörülemezliğinin İsrail'i riske attığını ve Netanyahu'nun tüm kartlarını Washington'a oynamasını tehlikeli bulduğunu savundu.
Diğer İçerikler