Orta Doğu, 2025 yılının son günlerini büyük bir askeri hesaplaşmanın gölgesinde geçiriyor. İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Abdurrahim Musevi, yaptığı son açıklamada İran ordusu ve Devrim Muhafızları’nın olası bir bölgesel çatışma için "olağanüstü bir hazırlık" seviyesine ulaştığını vurguladı. Musevi, Haziran ayındaki 12 günlük savaşın derslerini çıkardıklarını ve düşmanın her türlü taktiksel manevrasına karşı teknik üstünlük sağladıklarını iddia etti.
"Baskın Saldırı" Endişesi
Tahran’dan gelen bu iddialı açıklamalar, İsrail kanadında ciddi bir güvenlik endişesine yol açtı. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ile iletişime geçerek, İran’ın gerçekleştirdiği kapsamlı füze ve dron tatbikatlarının aslında bir "sürpriz saldırı" için örtü olarak kullanılabileceği uyarısında bulundu. İstihbarat raporlarına göre, İran’ın balistik füze envanterini hızla yenilemesi, Tel Aviv ve Washington’daki askeri planlamacıları alarm durumuna getirdi.
Zarif: "Güvenlik Sadece Savunmayla Olmaz"
İran’ın eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, bugün yayınladığı bir makalede İran’ın askeri kapasitesini artırmasının bir tercih değil, Batı’nın uyguladığı "securitization" (güvenlikleştirme) politikalarının bir sonucu olduğunu savundu. Zarif, ABD ve İsrail’in İran’ı bir "normal ülke" olarak görmeyi reddetmesinin bölgedeki silahlanma yarışını tetiklediğini belirtti.
Bölgedeki son duruma göre, Basra Körfezi ve Umman Denizi'nde Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri’ne ait gemilerin hareketliliği artarken, İsrail hava savunma sistemlerini (Demir Kubbe ve Arrow) en üst seviyeye çıkardı. Tahran yönetimi, nükleer tesislerine yönelik herhangi bir saldırı girişimi durumunda "cezalandırıcı operasyonun ikinci aşamasını" başlatacaklarını net bir dille ifade etti.
Diğer İçerikler
