Gazze Mahkemesi’nden “Seferberlik” Çağrısı: BM Genel Kurulu, İsrail’e Karşı Silahlı Müdahale Gücü Kurmalı

İstanbul’da “Gazze Mahkemesi Acil Durum Basın Toplantısı” düzenleyen, Gazze’de yaşananların hukuki ve siyasi boyutlarını incelemek üzere kurulan Gazze Mahkemesi, sonuç deklarasyonunu açıkladı.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

İstanbul’da düzenlenen “Gazze Mahkemesi Acil Durum Basın Toplantısı” İsrail’in işgal ve saldırıları karşısında Gazze’de sivillerin korunması için acilen silahlı bir uluslararası koruma gücü oluşturulması çağrısında bulundu.

Toplantıda konuşan Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski BM Filistin Özel Raportörü Richard Falk, “Dünyanın dört bir yanındaki hükümetleri, şimdiye dek Gazze’deki soykırımı, savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları durdurma girişimlerinde engellenmiş olan ancak neredeyse tüm ülkeleri temsil eden BM Genel Kurulu’nu veto engeli olmaksızın yetkilendirmeye davet ediyoruz” dedi. Falk, Birleşmiş Milletler’in bu aciliyeti gündemine alması gerektiğini vurguladı.

Deklarasyonda, İsrail’in suçlarına ilişkin yargısal süreçlerin Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) sürdüğü hatırlatılırken, “beklemenin” mümkün olmadığı belirtildi. Mahkeme, BM Genel Kurulu’nun derhal uygun donanıma ve finansmana sahip bir silahlı müdahale gücü kurmasına yetki verilmesini istedi. Bu gücün, İsrail güçleri tamamen ve kalıcı olarak Gazze’den çekilene kadar konuşlanması, insani yardımın İsrail müdahalesi olmadan güvenli şekilde ulaştırılmasını sağlaması ve ardından uluslararası gözetim altında, Filistin halkının gelecekteki siyasi liderliğini belirleyeceği özgür seçimlerin organize edilmesi çağrısı yapıldı.

Gazze Mahkemesi, önerisinin meşruiyet zeminini iki BM çerçevesine dayandırdı. İlk olarak, Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden durumlarda harekete geçmemesi halinde Genel Kurul’a devreye girme imkânı tanıyan “Barış için Birleşme” (377(V)) kararı hatırlatıldı. İkinci olarak da 2005 BM Zirvesi’nde oy birliğiyle kabul edilen “Koruma Sorumluluğu” (R2P) ilkesi uyarınca, soykırım ve diğer ağır uluslararası suçlar karşısında etkin müdahalenin zorunlu olduğu vurgulandı.

Silahlı müdahalenin yanı sıra diplomatik ve ekonomik adımlar da atılmalı

Mahkeme, silahlı müdahale çağrısına eşlik edecek diplomatik ve ekonomik adımlar da sıraladı. Buna göre üye devletler; İsrail’e tüm silah ve mühimmat sevkiyatlarını askıya alma, diplomatik ilişkileri geçici olarak durdurma, ticaret ve yatırımları askıya alma, kültürel-eğlence-sportif etkinliklere katılımı boykot etme ve İsrail’in belirli BM faaliyetlerine katılım haklarını dondurma yollarını değerlendirmeye çağrıldı. Ayrıca bir insani koruma gücünün oluşturulması için BM Genel Sekreteri’ne acil toplantı çağrısı yapma yetki ve sorumluluğu verilmesi talep edildi.

Deklarasyonda, UAD’nin 19 Temmuz 2024 tarihli danışma görüşüne atıfla, “İşgal Altındaki Filistin Toprakları”ndaki İsrail’in hukuki varlığının tanınmasına ilişkin geri çekilme çağrısı yinelendi. Güney Afrika’nın başvurusu üzerine 26 Ocak 2024’te verilen UAD ihtiyati tedbir kararlarına uygun olarak, Gazze’deki “soykırımın önlenmesi” için tüm imkânlarla harekete geçilmesi istendi. Gazze’deki açlık ablukasını kırmak amacıyla “özgürlük filosu” girişimlerine destek de öneriler arasında yer aldı. “Barış için Birleşme” ve “Koruma Sorumluluğu” çerçevelerinin, İsrail’in eylemlerinin sürdürülmesini gözlemlemek ve önlemek için zorunlu mekanizmalar olarak yeniden canlandırılması talep edildi.

İsrail’in ve “suç ortaklarının” işlediği iddia edilen suçları da belgelenecek

Gazze Mahkemesi, İsrail’in ve “suç ortaklarının” işlediği iddia edilen suçları belgeleyen güvenilir bir arşiv oluşturmayı hedeflediğini açıkladı. Ekim ayı sonunda yapılacak nihai oturumda, küresel sivil toplum ağlarının harekete geçirilmesi, ulusal hükümetlere Gazze’deki “soykırımı” doğrudan ya da dolaylı olarak destekleyen tüm faaliyetleri durdurmaları için baskı yapılması ve 1970–80’lerdeki apartheid karşıtı kampanyalara benzer etkili dayanışma girişimlerinin teşvik edilmesi planlanıyor.

“Bugün harekete geçilmezse bu, insanlığın tarihi bir utancı olarak hatırlanacaktır”

Falk, “Durumun ağırlığı ve Gazze’deki vahamet göz önüne alındığında, bugün harekete geçilmezse bu, insanlığın tarihi bir utancı olarak hatırlanacaktır” ifadeleriyle çağrısını yineledi. Mahkeme, gerekli eylemlerin “siyasi iradenin seferber edilmesine” bağlı olduğunun altını çizerek, uluslararası toplumu bir kez daha hızlı ve somut adımlar atmaya davet etti.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA