Le Monde’un haberine göre Suudi Arabistan ile Pakistan arasında imzalanan karşılıklı savunma anlaşması, Körfez’deki güvenlik dengelerini kökten değiştirecek nitelikte. Anlaşmanın imzalanması, İsrail’in Katar’daki Hamas liderlerine yönelik saldırısının Körfez monarşilerinde şok dalgaları yaratmasından sadece birkaç gün sonra gerçekleşti. Riyad’a yakın kaynaklar, bu anlaşma ile Pakistan’ın nükleer şemsiyesinin artık Suudi Arabistan’ı da kapsayacağını açıkladı.
“Gerek Duyulması Halinde Pakistan’ın Nükleer Programının Suudi Arabistan’a Açılacak”
Pakistan Savunma Bakanı Havace Muhammed Asif yerel bir kanala yaptığı açıklamada, imzalanan anlaşmanın ardından gerek duyulması halinde ülkesinin nükleer programının Suudi Arabistan’a açılacağını söyledi. Bu açıklamalar, iki ülke arasındaki askerî ittifakın yalnızca konvansiyonel savunma unsurlarıyla sınırlı kalmayacağını ortaya koydu.
Anlaşma, bölgesel dengeler açısından kritik bir döneme denk geldi. İsrail’in Katar’a düzenlediği saldırının ardından Körfez ülkeleri güvenlik açısından ABD’ye bağımlılıklarını sorgulamaya başlamıştı. Riyad’da imzalanan bu savunma anlaşması, Suudi Arabistan’ın yeni güvenlik garantileri arayışına işaret ediyor. Ayrıca, Mayıs ayında Pakistan ve Hindistan arasında yaşanan ve dört gün süren çatışmada 70’ten fazla kişinin hayatını kaybetmesi, Güney Asya’daki tansiyonun ne kadar kırılgan olduğunu göstermişti.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Nisan ayında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyareti, ülkesinde turistlere yönelik ölümcül bir saldırı sonrası yarıda kesmek zorunda kalmıştı. Bu saldırı, Hindistan ile Pakistan arasında yeni çatışmaları tetiklemişti. İki ülke uzun süredir birbirini silahlı grupları destekleyerek istikrarsızlık yaratmakla suçluyor. Ancak Suudi Arabistan, bu gerginliğin azaltılmasında önemli bir aktör olarak görülüyor.
Riyad’ın rolü yalnızca güvenlik alanıyla sınırlı değil. Krallık, uzun yıllardır Hindistan’ın en büyük petrol tedarikçilerinden biri. Hindistan Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, Riyad ülkenin üçüncü büyük petrol sağlayıcısı konumunda ve Hindistan’ın hızla büyüyen ekonomisi enerji ithalatına büyük ölçüde bağımlı. Bu nedenle Hindistan ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler stratejik önem taşıyor.
Öte yandan, Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki bağlar da oldukça köklü. Yaklaşık 2,5 milyon Pakistanlı Suudi Arabistan’da yaşıyor ve çalışıyor. Riyad, aynı zamanda İslamabad’ın kırılgan ekonomisine uzun yıllardır finansal destek sağlayan en önemli aktörlerden biri. Dolayısıyla imzalanan savunma anlaşması, sadece askerî değil, aynı zamanda ekonomik ve siyasi boyutlarıyla da bölgesel dengeleri değiştirecek nitelikte görülüyor.
Diğer İçerikler