İsrailli emekli Yarbay Amit Yagur, İsrail liderliğinin Türkiye'nin bölgedeki gelişen rolüne karşı "garip bir sessizlik" içinde olduğunu dile getirdi. Yagur, ABD'nin Türkiye'yi bölgedeki askeri ve siyasi dayanağı olarak benimsediğini ve bu durumun yeni bölgesel düzeni ve İsrail'i olumsuz etkilediğini belirtti. Ona göre, İsrail'in mevcut yaklaşımı ve siyaseti değişmeli.
Yagur, Türk Dışişleri Bakanı ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın Suriye'ye dair sözlerinde ciddi bir benzerlik olduğuna dikkat çekerek, bu iki metnin karşılaştırıldığında ABD ile Türkiye arasındaki ortak anlayışın ve koordinasyonun farkına varılacağını ifade etti.
Amit Yagur, soayal medyada yer alan açıklamasında, Türkiye'nin "hem aşırı İslamcı hem Batı'da yer aldığı" çelişkisine vurgu yaptı. Türkiye'nin hem Hamas ve Müslüman Kardeşler'e sığınak olduğunu, hem de kendini savaş sonrası Ortadoğu'da merkezi bir rol oynayan aktör ilan ettiğini belirtti. Yagur, Türkiye'nin aynı zamanda savaşları ve çatışmaları kışkırtarak bölgede istikrarı baltaladığını, ancak buna rağmen kendini bölgede barışı ve istikrarı destekleyen taraf olarak gösterdiğini iddia etti.
Katar ile kurulan ekonomik eksenin Başkan Trump'ın bölgede oluşturmak istediği yeni ekonomik mimariyi tehdit ettiğini savunan Yagur, buna rağmen ABD yönetiminin Türkiye'yi bölgeye dair her konuda danışılması gereken bir unsur olarak gördüğünü aktardı. Yagur ayrıca, Türkiye'nin 2000 km menzile sahip yeni bir balistik füze tanıttığını, 40 Eurofighter için anlaşma yaptığını ve F-35'ler için baskı yapmaya devam ettiğini hatırlattı. Doğu Akdeniz'de yürütülen "sessiz savaş" kapsamında İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan'ı Avrupa enerji ağına bağlayacak olan yeraltı kablolarının döşenmesinin "püskürtüldüğünü" de iddia etti.
Tüm bu gelişmeler karşısında İsrail'in "sessiz kaldığını" ve "7 Ekim'den sonra artık sessiz kalmayacağını söylemesine rağmen" bu durumun devam ettiğini eleştiren Yagur, İsrail'in Suriye ile gerçekleştirmeyi kabul ettiği görüşmelerin Amerikan-Türk gözetiminde olacağını belirtti.
Amit Yagur, İsrail'e yönelik çağrısında, ABD ile Erdoğan'ın Türkiye'si arasında oluşan "kördüğümü" çözmesi gerektiğini ifade etti. Ona göre İsrail, Türkiye ile doğrudan görüşmeler hariç, Türk gözetimi altında gerçekleşen hiçbir görüşmeye katılmayacağını söyleyerek işe başlamalı. Ayrıca, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'ye herhangi bir şekilde – bilgi aktarımı ve danışmanlık dahil – askeri olarak müdahale etmesini kabul etmeyeceğini ilan etmesi gerektiğini belirtti. Yagur, ABD ile resmi ve profesyonel seviyelerde görüşmeler yapılarak Türkiye'nin ABD'nin bölgede kurmak istediği yeni düzene zarar verecek taraf olduğunun anlatılması gerektiğini vurguladı. Son olarak, İsrail, Hindistan ve Yunanistan arasında bölgesel ittifakın güçlendirilmesi ve bu ittifakın ABD'nin Ortadoğu için kurduğu mimarinin stratejik sütunu olması gerektiğini ifade etti.