Avrupa Birliği, Gazze’deki insani kriz karşısında nasıl bir tutum alacağına karar vermeye çalışırken, Slovenya Başbakanı Robert Golob ve Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nausėda’dan dikkat çeken çıkışlar geldi. Her iki lider de Brüksel’deki AB Zirvesi sırasında yaptıkları açıklamalarda, Avrupa’nın artık sessiz kalamayacağını ve İsrail’e karşı somut adımların gecikmeden atılması gerektiğini vurguladı.
Slovenya Başbakanı: İsrail’e karşı açıklama değil gerçek eylem gerekiyor
Slovenya Başbakanı Robert Golob, Avrupa’nın bazı üyelerinin kendi siyasi çıkarlarını Filistin halkının temel haklarının önüne koyduğunu belirterek, “AB iki hafta içinde Gazze’deki krize dair bir adım atmazsa, benzer görüşteki ülkelerle birlikte İsrail’e karşı baskı uygulayacağız. Artık dayanışma açıklamaları değil, gerçek eylemler gerekiyor.” dedi.
Litvanya Cumhurbaşkanı’ndan Avrupa’ya eleştiri
Benzer bir mesaj da Litvanya Cumhurbaşkanı Nausėda’dan geldi. Nausėda, Avrupa’nın inandırıcılığını yitirdiğine dikkat çekerek, AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’tan İsrail ile ticaret ve siyasi işbirliğini sınırlayabilecek önlemler hazırlamasının istendiğini açıkladı. Kallas’ın hazırlayacağı yaptırım önerilerinin Temmuz ayında masaya gelmesi bekleniyor.
Avrupa Konseyi’nde yapılan görüşmelerin gerilimli geçtiğini aktaran Nausėda, “Odada iki net kamp var: Biri İsrail’e yakın duranlar, diğeri ise insani hukuk ihlallerine daha fazla göz yumulmasını istemeyenler. Ama ortada çocukların öldüğü, hastanelerin hedef alındığı bir trajedi var. Artık karar alma zamanı.” dedi.
Kallas tarafından yürütülen iç incelemede, İsrail’in AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın şartlarını ihlal etmiş olabileceği değerlendirilirken, sivil kayıpların ve zorla yerinden edilmelerin “benzeri görülmemiş” boyutlara ulaştığı vurgulandı. İsrail ise bu değerlendirmeyi "utanmazca" olarak niteleyerek suçlamaları reddetti.
Bazı üyeler (özellikle Almanya ve Macaristan) İsrail’e yaptırım fikrine mesafeli yaklaşırken, daha ılımlı önlemler –örneğin Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşimlerden yapılan ihracatın kısıtlanması– nitelikli çoğunlukla hayata geçirilebilir.
AB içinde artan baskı ve bölünmüşlüğün ortasında Golob’un şu sözleri dikkat çekti:
“Artık zaman doldu. Avrupa ya ilkelerini savunacak, ya da sessizliğin bedelini ödeyecek.”