Uluslararası “Gençlerin Gözüyle: Geçmişten Geleceğe Balkanlar” Kongresi 1.Gün 2. Oturum

Uluslararası “Gençlerin Gözüyle: Geçmişten Geleceğe Balkanlar” Kongresi’nin birinci gününde ikinci oturum Prof. Dr. Oktay Tanrısever’in oturum başkanlığında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde gerçekleşti.

  1. Anasayfa /
  2. Tüm Faaliyetler
  3. /
  4. Kongre
SDE Editör | 08 Aralık 2022
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Uluslararası “Gençlerin Gözüyle: Geçmişten Geleceğe Balkanlar” Kongresi’nin birinci gününde ikinci oturum Prof. Dr. Oktay Tanrısever’in oturum başkanlığında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde gerçekleşti.

Balkanlarda Milliyetçilik Hareketleri ve Yunanistan

Oturumun ilk konuşmacısı ¨Balkanlarda Milliyetçilik Hareketleri ve Yunanistan¨ başlıklı sunumuyla Lisan Alkan’dı.
Fransız İhtilali’nin, büyük imparatorlukları kendi kontrolleri altına alabilecekleri küçük devletlere bölme amacını güttüğünü belirten Alkan, Osmanlı’nın bu amaç önündeki en büyük engel olduğunu vurguladı. Alkan, İmzalanan Londra ve Petersburg protokollerinin, İngiltere ve Rusya tarafından Balkanlar’ın paylaşılması projesi niteliğinde olduğunu aktardı. İngiltere, Rusya ve Fransa’nın, Akdeniz’deki Osmanlı-Mısır ortak donanmasını yakmasıyla Osmanlı’nın Akdeniz’deki gücünü baltaladığını, Akdeniz ve Balkanlar’daki noktaları aşama aşama kontrol altına aldıklarını vurgulayan Alkan, Milliyetçilik akımlarından en çok etkilenen ve bağımsızlığını ilk ilan eden ülkenin Yunanistan olduğunu, Fransız ihtilali etkisindeki milliyetçilik akımının etkilerinin Yunanistan’da hala yoğun bir şekilde sürdüğünü aktardı.

İç ve Dış Faktörler Bağlamında Bulgaristan'ın Ukrayna-Rusya Savaşına Yönelik Dış Politikası: Neoklasik Realist Bir Analiz

Oturumun ikinci konuşmacısı ¨İç ve Dış Faktörler Bağlamında Bulgaristan'ın Ukrayna-Rusya Savaşına Yönelik Dış Politikası: Neoklasik Realist Bir Analiz¨ başlıklı konuşmasıyla Mustafa Işık’tı.
Bulgaristan’ın Ukrayna-Rusya savaşındaki dış politikasında sistemik faktörlerin yansıra iç faktörlerin ve liderlerin de etkili olduğunu Aktaran Işık, konuşmasında Bulgaristan’ın dış politikasındaki dönüşüm sürecini anlattı. Yeni Anayasa, azınlıkların siyasal alana dahil edilmesi, artan Bulgar milliyetçiliği, komünist partinin dönüşerek siyasetteki etkilerini devam ettirmesi gibi faktörlerin Bulgaristan’ın dış politikasını anlamadaki önemini aktaran Işık, iç faktör kaynaklı Rusofil ve Avro-Atlantikçi rekabetin, Bulgaristan dış politikasının eğilimlerini şekillendirdiğini vurguladı. Eski Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’in ‘Kırım Ukrayna'dır ve Ukrayna da Avrupa’dır.’’ Sözünü de hatırlatan Işık, AB ve NATO yanlısı grupların ve liderlerin Ukrayna-Rusya Savaşında dış politikada Batı ile uyumlu bir dış politika tercih ettiğini, Rusofil grupların ise Bulgaristan siyaseti içerisinde gittikçe güç kaybettiğini söyledi.

Kültürel Diplomasi Bağlamında Balkanlar ve Türkiye Arasında Ortak Bir Motif Olan Sarı Saltık

Oturum Kübra Merve Taş’ın ¨Kültürel Diplomasi Bağlamında Balkanlar ve Türkiye Arasında Ortak Bir Motif Olan Sarı Saltık¨ adlı konuşmasıyla devam etti. Devletlerin, kültürleri, siyasi politikaları ve fikirlerinin çekiciliğinin yumuşak güç oluşturduğunu hatırlatan Taş, Kültürel diplomasideki başarının yumuşak güç göstergesi olduğunu belirtti. Hem Balkanlar hem Türkiye için önemli bir figür olan Sarı Saltık’ı bu bağlamda değerlendirdi. Sarı Saltık’ın Hristiyan dünyası tarafınca kimliği değiştirilip Aziz Sveti Naum adıyla benimsenmesinin ve ortak kültür ve tarih yaratma çabalarının tesadüf olmadığını vurgulayan Kübra Merve Taş, Türkiye’nin, Balkanlar ile bizler arasında ortak bir değer olan Sarı Saltık figürü üzerindeki çalışmaları arttırması gerekliliğini aktardı.

Milli Güvenlik Kavramı Üzerinden Türkiye’nin Balkan Politikaları

“Milli Güvenlik Kavramı Üzerinden Türkiye’nin Balkan Politikaları” başlıklı sunumunu gerçekleştiren Gökçen Alpar, Balkanlar’ın coğrafi, siyasi ve ekonomik olduğu kadar tarihi, kültürel ve beşeri bağları açısından da Türkiye'nin önceliğinde olan bir bölge olduğunu belirtip, Türkiye ve Balkan ülkelerinin Birinci Balkan Savaşına kadar Osmanlı Döneminde başta Anadolu erenleri olmak üzere ekonomik, siyasi, kültürel ve askeri birçok açıdan bağı bulunduğunu ve bu bağlılık sebebiyle gerek Türkiye coğrafyasının güvenliğinin gerek Balkan coğrafyasının güvenliğinin birbirinden bağımsız düşünülmeyeceğini aktardı. Alpar, Balkanlar'da barış ve istikrarın korunmasının Türkiye’nin dış politika önceliklerinden olduğunu söyleyip sunumunda bu durumla ilgili politikalara dikkat çekti.

Balkanlarda Türk Kültürünün Gelişimi Ve Kosova’da Türkler

Sevde Betül Bircan ise “Balkanlarda Türk Kültürünün Gelişimi Ve Kosova’da Türkler”

adlı sunumunu gerçekleştirdi. Tarihsel süreç içerisinde Türk topluluklarının Balkanlarla ilişkisi ve özellikle Osmanlı döneminde inşa edilen Balkanlarda Türk kültürünün gelişmesi üzerinde duran Bircan, Osmanlının Balkan coğrafyasından çekilmesinin ardından yıllar geçmesine rağmen bölgede halen Türk izlerinin görülebilmesi, Osmanlının tesirinin ne kadar derin olduğunun kanıtı niteliğindedir diyerek bir uluslararası ilişkiler kavramı olan yumuşak güç siyaseti bağlamında, Osmanlının Balkanlar üzerinde uyguladığı hoşgörü politikası ve millet sistemi konusunu ele aldı.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA