İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında, “sahte diploma” iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçunu işlediği öne sürülerek, 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep edildi. İmamoğlu, İBB’ye yönelik başka soruşturmalar kapsamında 23 Mart 2025’te tutuklanmış ve görevden uzaklaştırılmıştı.
İddianamenin detayları
20 sayfalık iddianamede, suçun 10 Eylül 2014 ile 18 Ocak 2024 tarihleri arasında, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde işlendiği belirtildi. Deliller arasında Yükseköğretim Denetleme Kurulu’nun raporu, İstanbul Üniversitesi ve İl Seçim Kurulu yazışmaları, okul belgeleri ve tanık beyanları yer aldı. Soruşturma, 18 Eylül 2024’te CİMER’e yapılan bir ihbarla başladı. İkinci bir ihbar ise 1 Ekim 2024’te bir YouTube yayınındaki iddialara dayanıyordu.
Usulsüz yatay geçiş iddiası
İddianamede, İmamoğlu’nun 1990 yılında Kuzey Kıbrıs’taki University College of Northern Cyprus’tan (UCNC) İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yaptığı yatay geçişin usulsüz olduğu öne sürüldü. YÖK’ün o dönemde yalnızca Doğu Akdeniz Üniversitesi’ni tanıdığı, UCNC’nin ise tanınmadığı vurgulandı. Savcılık, İmamoğlu’nun transkriptinin UCNC’ye ait olmasına rağmen, Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi kaydedildiğini ve bu durumun “şeklen doğru, içerik bakımından sahte” belge düzenlenmesi anlamına geldiğini belirtti.
Kontenjan ve kayıt tartışmaları
Savcılık, İstanbul Üniversitesi’nin yatay geçiş kontenjanının 3 kişi olmasına rağmen 54 öğrencinin kabul edildiğini, başvuruların süresinden önce değerlendirildiğini ve bazı öğrencilerin listeden silinip yenilerinin eklendiğini iddia etti. Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğrenci İşleri Müdürü Yağmur Tümer’in beyanına göre, İmamoğlu’na ait herhangi bir öğrenci kaydı bulunamadı. Tümer, 1986’dan itibaren sınavsız öğrenci alımının kaldırıldığını ve belgelerin 10 yıl saklandığını ifade etti.
“Zincirleme sahtecilik” suçlaması
İddianamede, İmamoğlu’nun usulsüz alınan diplomayı yüksek lisans başvurularında, askerlik işlemlerinde ve YSK’ya sunduğu seçim evraklarında kullandığı belirtildi. Savcılık, bu eylemlerin “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğunu savundu. İmamoğlu’nun bir konuşmasında söylediği, “Geçiş yapanları duyduğumda şok oldum” ifadesine atıf yapılarak, kendisinin de geçişin usulsüz olduğunu bildiği iddia edildi.
Devam eden hukuki süreç
İmamoğlu’nun diploması, 18 Mart 2025’te İstanbul Üniversitesi tarafından “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle iptal edildi. İmamoğlu, bu kararın iptali ve yürütmenin durdurulması için İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, üniversiteye iptal kararının gerekçelerini detaylandırma ve 36 belge sunma talimatı verdi. Ayrıca, diploma düzenleme sürecine dahil olduğu düşünülen kişiler için ayrı bir soruşturma başlatıldı.
Kamuoyunda tartışma
İmamoğlu’nun yıllardır kamu kurumlarında geçerli sayılan diploması, 2025 başında iptal edilerek ceza soruşturmasına dönüştü. CHP, süreci “siyasi kumpas” olarak nitelendirirken, İmamoğlu’nun avukatları yatay geçişin usule uygun olduğunu ve YÖK’ün raporunun hukuka aykırı olduğunu savunuyor.
Diğer İçerikler