Türkiye, enerji arz güvenliği konusunda kritik bir hamle yaparak iki hafta içinde 12 küresel enerji şirketiyle sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) anlaşması imzaladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından İtalya’da düzenlenen Gastech 2025 ve ABD’deki Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde imzalanan anlaşmalar, Türkiye’nin enerji stratejisinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Atık Yönetimi ve Atıktan Enerji Üreticileri Derneği (TAYED) Başkanı Ali Rıza Öner, Türkiye’nin bu yıl enerji alanında kritik bir kırılma yaşayacağını vurgulayarak, “Yeni LNG anlaşmaları sayesinde Rusya ve İran’a olan bağımlılık ciddi ölçüde azalacak, arz güvenliğinde güçlü bir ivme yakalanacak” dedi.
BOTAŞ’ın Oman LNG, PetroChina International, BP, Shell, Eni, CHENIERE, Equinor, Hartree, JERA ve SEFE ile imzaladığı anlaşmalar çerçevesinde 2025-2028 yılları arasında Türkiye’ye toplam 15 milyar metreküp doğal gaz eşdeğeri LNG teslim edilecek. ABD’de ise Mercuria ile 20 yıllık, Woodside Energy ile 9 yıllık LNG tedarik anlaşmaları yapıldı. Bu kapsamda Türkiye 2030’a kadar yıllık ortalama 4-5 milyar metreküp LNG sağlayacak.
Öner, mevcut durumda Türkiye’nin doğalgaz ithalatında boru hattı gazının yüzde 72, LNG’nin ise yüzde 28 paya sahip olduğunu hatırlatarak, “Rusya ile yapılan Mavi Akım ve Türk Akım anlaşmalarının süresi bu yıl doluyor. İran kontratı ise 2026’da bitecek. Dolayısıyla LNG anlaşmaları Türkiye’nin enerji bağımsızlığı için tarihi bir fırsat” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin Saros, Dörtyol, Aliağa ve Marmara Ereğlisi’ndeki LNG terminalleri de yeni dönemde kritik rol üstlenecek. Ancak Öner, LNG tankerlerinin geçiş yaptığı Cebelitarık, Süveyş, Türk Boğazları ve Doğu Akdeniz gibi rotalarda yaşanabilecek jeopolitik gerilimlerin arz güvenliği açısından risk oluşturabileceğine dikkat çekti.
Diğer İçerikler