Japonya ve Güney Kore, ABD ile Üçlü Güvenlik İşbirliğini Derinleştiriyor

Kanada’daki G7 Zirvesi’nde bir araya gelen Güney Kore ve Japonya liderleri, Kuzey Kore kaynaklı tehditler başta olmak üzere bölgesel krizlere karşı ABD ile stratejik iş birliğini geliştirme kararı aldı.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae-myung ile Japonya Başbakanı İşiba Şigeru, Kanada’nın Alberta eyaletinde düzenlenen G7 Zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Kuzey Kore başta olmak üzere çeşitli bölgesel tehditlere karşı ABD ile üçlü iş birliğini güçlendirme konusunda mutabakata vardı.

Japonya Başbakanı İşiba, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Japonya ile Güney Kore arasındaki iş birliği ve dayanışmanın, bölgemiz ve dünya için önemli bir itici güç olmasını umuyorum.” ifadelerini kullandı. Güney Kore Devlet Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada da iki ülkenin hem birbirleriyle olan ilişkileri derinleştirme hem de ABD ile olan üçlü güvenlik bağlarını geliştirme konusunda anlaştıkları belirtildi.

Uzun yıllardır Japon sömürge geçmişi nedeniyle zaman zaman gerilen Tokyo-Seul ilişkileri, son yıllarda yeniden bir iyileşme sürecine girmişti.

Devlet Başkanı Lee, zirve kapsamında Kanada Başbakanı Mark Carney ile savunma sanayii, enerji güvenliği, yapay zeka ve iklim değişikliği gibi birçok konuda işbirliğini artırma yollarını da görüştü.

Camp David İlkeleri (18 Ağustos 2023)

ABD, Japonya ve Güney Kore liderleri ilk kez üçlü bir zirvede bir araya gelerek imzaladığı kurumsal nitelikli “güvenlik taahhüdü belgesi” ile Üçlü Güvenlik İşbirliğinin temelleri atıldı. Bu belge, sadece genel iş birliği mesajı vermekle kalmayan aynı zamanda somut ve kalıcı bir güvenlik mimarisi kurmayı hedefleyen ilk resmi ve yazılı uzlaşmadır.

Japonya ve Güney Kore gibi tarihsel rekabet içinde olan iki ülkenin, Çin-Kuzey Kore tehdidine karşı ABD gözetiminde ortak bir güvenlik vizyonunda buluşması, tarihi bir dönüşüm olarak görülmektedir.

Güvenlik taahhüdü, tarafların:

  1. Birbirlerinin güvenliğini tehdit eden gelişmelere karşı ortak duruş sergileme sözü vermesi,
  2. Bilgi ve istihbarat paylaşımı yapması,
  3. Ortak askeri tatbikatlar ve hazırlıklar yürütmesi,
  4. Olası saldırı ya da kriz durumlarında eşgüdümlü tepki verme kapasitesi oluşturması anlamına gelir.

Bu taahhüd, NATO benzeri “ortak savunma” hükmü kadar bağlayıcı olmasa da, kolektif caydırıcılık amacı taşıyan ciddi bir siyasi-askerî mutabakattır.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA