Fransız analist Arnaud Bertrand, Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda ABD’nin yeni Ulusal Güvenlik Stratejisini, önceki NSS belgelerinden ne kadar farklı olduğunu (cevap: kökten!), bu devasa dönüşümün arkasındaki temel nedenleri ve bunun Avrupa, Çin ve genel olarak dünya için ne anlama geldiğini değerlendirdi.
Bertrand, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Avrupa-ABD ilişkilerinde tanık olduklarımız ile 1960’lardaki Çin-Sovyet ayrılığı arasındaki benzerlikler beni gerçekten etkiliyor. Çin-Sovyet ayrılığı da ideolojik bir kırılma nedeniyle yaşanmıştı: Kruşçev’in Stalin’den arındırma (de-Stalinizasyon) süreci ve Batı ile “barış içinde bir arada yaşama”yı benimsemesinin ardından, o dönemde Sovyetlerin küçük ortağı olan Çin, Sovyetleri “revizyonist hainler” olmakla suçlamıştı. Kruşçev “barış içinde bir arada yaşama”yı büyük ölçüde askeri çatışmadan kaçınmak ve kaynakları Sovyet dünyasına yönlendirmek için benimsedi; Batı’yı ekonomik olarak “yakalayıp geçme” yönündeki (biraz hayalci) vaadi bunun merkezindeydi.
Burada da ürkütücü derecede benzer bir tablo var: Trump bugün Rusya ile “barış içinde bir arada yaşama”yı tam anlamıyla istediğini söylüyor; en son Ulusal Güvenlik Stratejisi (NSS) ABD anavatanını ve Batı yarımküresini önceliklendiriyor ve Çin’le rekabeti esas olarak askeri değil ekonomik bir mesele olarak yeniden tanımlıyor(NSS’de Çin bölümünün başlığı “Ekonomik Geleceği Kazanmak, Askeri Çatışmayı Önlemek” — neredeyse kelimesi kelimesine Kruşçev). Ve küçük ortaklar olan Avrupalılar artık ABD’yi açıkça “revizyonist” olarak görüyor. Merz’i dinleyin: “Pax Americana”nın sona erdiğini, “artık var olmadığını” ve bunun için nostaljik olmanın bir anlamı olmadığını söylüyor; çünkü “durum bu.”
Bir Alman şansölyesinin — üstelik geleneksel olarak en ABD yanlısı parti olan CDU’dan bir şansölyenin — bunu söylemesi ve ABD-Avrupa ilişkilerini temelden hasmane bir çerçevede ele alması ne kadar olağanüstü bir durum. Üzerine düşününce inanılmaz derecede ironik. Ukrayna’daki savaş, özünde, transatlantik ittifakın genişlemesi nedeniyle alevlendi. Ve şimdi dönüp dolaşıp onu yok ediyor.”
ABD’nin yeni Ulusal Güvenlik Stratejisini, önceki NSS belgelerinden ne kadar farklı olduğunu (cevap: kökten!), bu devasa dönüşümün arkasındaki temel nedenleri ve bunun Avrupa, Çin ve genel olarak dünya için ne anlama geldiğini derinlemesine analiz ettiğini belirten Bertrand, “Ortaya çıkan çalışmanın başlığı “Amerika’nın Kruşçev anı”. Asıl soru şu: Eğer Trump Kruşçev ise, Deng kim olabilir?” dedi.
Diğer İçerikler