ŞİÖ’nün yayımladığı bildiride Hindistan’ın muhalefetine dair herhangi bir ifade yer almaması, başlangıçta bildirinin tüm üyelerin onayıyla hazırlandığı izlenimi yaratmıştı. Ancak MEA’nın açıklaması, Hindistan’ın bu süreçten dışlandığı veya haberdar edilmediği izlenimini güçlendirdi. Eğer gerçekten böyle bir durum söz konusuysa, bu durum Hindistan için siyasi sonuçlar doğurabilir.
ŞİÖ, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Çin ile eski Sovyet Cumhuriyetleri arasında sınır sorunlarını barışçıl yollarla çözmek amacıyla kurulmuştu. Zamanla örgüt, terörizm, ayrılıkçılık ve aşırılığa karşı ortak mücadele temelinde genişleyerek ekonomik iş birliklerine ve bağlantı projelerine yöneldi. Hindistan ve Pakistan 2015’te, İran ise 2023’te ŞİÖ’ye tam üye olarak katıldı.
ŞİÖ Tüzüğü’nün 16. maddesine göre, örgüt kararları oyla değil, fikir birliğiyle alınır. Herhangi bir üye devlet kararın içeriğiyle ilgili itirazını bildirirse, bu durum kararın bütününe engel teşkil etmez fakat kayıt altına alınır. Bu bağlamda, Hindistan’ın bildiride görüş belirtmemesi, ülkenin süreç dışı bırakıldığını düşündürüyor.
Bu gelişme, Hindistan’daki Batı yanlısı politika çevrelerinin, ŞİÖ’nün artık Hindistan’ın çıkarlarına hizmet etmediği yönündeki iddialarını güçlendirmiş olabilir. Bu çevreler, Hindistan’a ŞİÖ ile arasına daha net bir mesafe koyması için baskı yapabilir.
Yine de Hindistan’ın bu yönde bir adım atması için henüz erken. Ülke, Çin’in örgüt üzerindeki etkisini tek başına artırmaması ve Rusya’nın ikincil bir ortak haline düşmemesi için ŞİÖ üyeliğini sürdürmeye devam ediyor. Hindistan, böyle bir dengenin bozulması durumunda Çin’in, Rusya üzerindeki etkisini kullanarak, olası bir sınır krizinde Hindistan’a askeri teçhizat tedarikini engelleyebileceğinden endişe ediyor.
Bununla birlikte, Rusya’nın Hindistan’a bakışının değiştiğine dair bazı işaretler, bu tür endişeleri artırmış durumda. Özellikle Rus yetkililerin, Donald Trump’ın Hindistan-Pakistan arasındaki son çatışmayı kişisel müdahalesiyle engellediği iddialarına destek vermesi, Hindistan tarafından sıkça reddedilse de, bu gelişmeler ikili ilişkilerde yeni soru işaretleri doğuruyor.
Tüm bu arka plana rağmen Hindistan’ın, ŞİÖ’nün İsrail-İran konulu bildirisinden neden dışlandığına ilişkin Rusya’dan perde arkasında bir açıklama talep etmesi muhtemel görünüyor.
İran-Hindistan ilişkilerinin geçmişi
Öte yandan Hindistan ile İran, Çin’in Gwadar Limanı’na karşı stratejik bir alternatif olarak 2016’da Çabahar Limanı’nın geliştirilmesi konusunda anlaşmıştı. Bu anlaşma, Hindistan’ın Orta Asya enerji kaynaklarına erişimini amaçlıyordu. ŞİÖ’nün tam üyesi olan her iki ülke, aynı zamanda “Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru”nun iki kilit transit noktası olarak öne çıkıyor.
Hindistan, ŞİÖ bildirisine mesafe koyarken aynı zamanda bölgede dengeyi korumaya dönük diplomatik adımlar da atıyor. Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, İranlı mevkidaşı Abbas Araghchi ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, uluslararası toplumun duyduğu endişeleri dile getirdi ve tarafları gerilimi artırmaktan kaçınmaya çağırdı.
Görüşme sonrası Hindistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, “Durumu yakından takip ediyoruz ve tarafların diyalog kanallarını kullanarak çözüm arayışına girmesini destekliyoruz.” denildi.
Diğer İçerikler