ABD Adalet Bakanlığı’nın Epstein Files Transparency Act kapsamında kamuoyuna açtığı son belge paketi, Jeffrey Epstein soruşturmasına dair yeni ve tartışmalı ayrıntıları gün yüzüne çıkardı. Ağustos 2001 tarihli e-postalarda, “A” takma adını kullanan ve İngiliz kraliyet ailesiyle bağlantılı olduğu belirtilen bir kişinin, Ghislaine Maxwell’den “uygunsuz arkadaşlar”(inappropriate friends) talep ettiği görülüyor.
Belgelere göre söz konusu e-postalar, İskoçya’daki Balmoral Malikanesi’nden gönderildi. “Kraliyet Ailesi için Balmoral Yaz Kampı’ndayım” ifadesinin yer aldığı yazışmalar, mesajların kraliyet ailesinin geleneksel yazlık ikametgâhından atıldığına işaret ediyor. E-postalar, “The Invisible Man” rumuzuyla kullanılan bir adres üzerinden iletilmiş.
Yazışmalarda, “A” imzalı mesajda Los Angeles’taki durum soruluyor ve belirli tarihler arasında seyahat planlarından söz edilerek “uygunsuz arkadaşlar” bulunup bulunamadığı soruluyor. Maxwell’in yanıtında ise yalnızca “uygun arkadaşlar” bulunabildiği ifade ediliyor. Bu cevaba karşılık gönderen kişinin hayal kırıklığını dile getirdiği görülüyor.
Belgelerde e-postaları gönderen kişinin adı açıkça belirtilmese de, yazışmalarda geçen bazı ayrıntılar Prens Andrew’u işaret ediyor. Mesajlarda yer alan “RN’den ayrıldım” ifadesi, Andrew’un Temmuz 2001’de Kraliyet Donanması’ndan (Royal Navy) ayrılmasıyla örtüşüyor. Andrew’un Epstein’le 1999 yılında, Maxwell aracılığıyla tanıştığı da biliniyor.
Prens Andrew, Epstein’le olan ilişkisi nedeniyle uzun süredir kamuoyunun tepkisini çekiyor. 2019’da verdiği ve büyük yankı uyandıran BBC röportajının ardından kraliyet görevlerinden çekilen Andrew’un, 2022 yılında Virginia Giuffre ile mahkeme dışı uzlaşmaya vardığı biliniyor. Andrew suçlamaları reddetse de uzlaşma metninde Giuffre’nin yaşadığı mağduriyet kabul edilmişti.
ABD Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı yüz binlerce sayfalık belgeler arasında mahkeme kayıtları, e-postalar, uçuş listeleri ve fotoğraflar da bulunuyor. Dosyalarda çok sayıda tanınmış ismin adı geçse de, yetkililer bu kişilerin Epstein’ın suçlarına karıştığına dair bir kanıt bulunmadığını özellikle vurguluyor.
İngiltere’de ise muhalefet ve bazı ABD’li Kongre üyeleri, Prens Andrew’un Epstein soruşturması kapsamında ifade vermesi gerektiğini savunuyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer da Andrew’un ABD Kongresi önünde ifade vermesinin “genel bir ilke” olarak doğru olacağını dile getirdi.
Kraliyet ailesi ve Prens Andrew’un temsilcileri, son yayımlanan e-postalarla ilgili şu ana kadar resmi bir açıklama yapmadı. Belgelerin yarattığı yeni tartışmaların, İngiliz kraliyet ailesi üzerindeki baskıyı daha da artırması bekleniyor.
Diğer İçerikler
