Haber ANALİZ- ABD’de Bir Şeyler Oluyor: Nick Fuentes-Taner Akçam

Taner Akçam “ABD’de Bir Şeyler Oluyor, Nick Fuentes” başlıklı yazısında, ABD'nin genç sağcı lideri Fuentes'ten hareketle Cumhuriyetçi ve Demokrat elit blok ve bu iki partinin taban gençliği arasındaki çatışmaya dikkat çekip İsrail karşıtlığı üzerinden iki tabanın birbirine yakınlaşmasının Amerika için iç savaşa yol açabilecek yeni bir döneme işaret ettiğini vurguladı.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Taner Akçam’ın 23 Kasım 2025 tarihinde Medyascope.tv’de yayınlanan “ABD’de Bir Şeyler Oluyor, Nick Fuentes” başlıklı yazısında, genç sağcı lider Nick Fuentes’in MAGA hareketinden kopuşu, İsrail eleştirileri ve sol popülistlerle olası ittifak çağrıları üzerinden ABD’deki siyasi tablo ve genç seçmenler arasındaki öfke dalgası ele alınıyor.

 

Nick Fuentes adını artık ezberlememiz gerekiyor! Şu anda Amerikan sağı içinde en güçlü genç ses gibi! Henüz 27 yaşında olan Fuentes’in kurduğu hareket Groypers veya Groyper Army (Groyper Ordusu) olarak adlandırılıyor. Groyper, internette yaygın olarak kullanılan tombul, ellerini birleştirip sinsi bir şekilde bakan yeşil bir kurbağaya verilen isim. Fuentes’in kurduğu hareket özellikle Amerikan gençleri arasında çok yaygın ve giderek de tabanını genişletiyor.

Benim dikkatimi ise Tucker Carlson ile yaptığı söyleşi ile çekti. Galiba bu görüşme ile birlikte Fuentes, artık yalnızca internet alt-kültürlerinde değil, daha geniş bir muhafazakâr kamuoyunda da gözle görünür hâle geldi. Kısa sürede 7 milyon izleyici sınırına dayanan bu görüşme, eğer alıntılarla yapılan diğer yayınlar da sayılırsa rahatlıkla 20 milyonu aşan bir dinleyici çevresine ulaşmıştır, desem abartmış olmam.

Fuentes, “Beyaz ve Hristiyan” olduğunu açıkça söylüyor ve bazı konuşmalarında Hitler’i beğendiği yönünde ifadeleri de var. Bu nedenle faşist ve anti-semit olmakla suçlanıyor. Daha sonra bu suçlamalara “Ben böyle saçma bir şey görmedim” tarzında bazı cevaplar verdi ve bazı açıklamalarda bulundu ama bu yazı için bu suçlama ve cevaplar önemli değil. Çünkü, Fuentes ve ona yakın çevreler bu tür suçlamaları son derece komik buluyorlar. Ayrıca, yapılan tartışmalar açısından bu suçlamaların bir etkisi ve anlamı da pek yok gibi… Fuentes’in bir başka özelliği de Stalin hayranı olması. Tucker Carlson ile görüşmesinde bunu da dile getirdi.

Fuentes ve Groypers’lar, Trump’ı işbaşına getiren “MAGA” (Make America Great Again -Amerikayı Tekrar Büyük Yap) hareketi içinde çok önemli bir yere sahiptiler…. Ama Fuentes, özellikle ABD’nin Ortadoğu [İsrail-İran] politikaları ve Epstein dosyası nedeniyle Trump ile bağlarını kopardı. Ona göre, MAGA (make America great again) bitti. Çünkü Trump, “America First-Önce Amerika” idealine ihanet etti ve “İsrael First-Önce İsrail” siyaseti izliyor. Seçimlerde Ortadoğu ve Ukrayna başta anlamsız ve saçma savaşları bitireceği sözünü vermişti ama şimdi savaşları finanse ediyor. Fuentes, bu nedenle MAGA bitti, diyor.

Şu anda MAGA veya Amerikan sağı içinde yaşanan gelişmeler “İç Savaş” olarak tanımlanıyor. Bu iç savaşın merkezinde ise İsrail ve Gazze Soykırımı var. Fuentes başta olmak üzere, çok geniş bir sağ muhafazakâr çevre, özellikle gençler İsrail’in yaptıklarını soykırım olarak tanımlıyorlar ve ABD’nin İsrail’e koşulsuz yardım etmesine büyük öfke duyuyorlar. Kendilerine yöneltilen “Neo-Nazi” suçlaması da esas olarak bu çevrelerden geliyor. Ve bu suçlamanın etkisiz kalmasının bir nedeni de bu.

Tartışma Amerikan dış politikası eksenli görünüyor ama aslında öyle değil. İç politika ile doğrudan bağlantısı var. Fuentes ve çevresinin söylediklerini şöyle özetlemek mümkün:

“İş bulamıyoruz, sağlık sigortamız yok, evlenemiyor, istesek bile mali zorluklar nedeniyle çocuk sahibi olamıyor ve ev alamıyoruz, eğitim kredileri borçları altında eziliyoruz. Ve Amerikan Hükümeti, bu konularda çözüm bulması gerekirken, bizlerin vergi paraları İsrail’e veriliyor ve bu yardım Filistinli çocukların öldürülmesinde kullanılıyor.”

Bilmeyenler için bir rakam vermek gerekiyor: ABD her yıl, İsrail’e 4 milyar dolar civarında karşılıksız bağış yapıyor. Bu konuda yapılmış olan anlaşma 2028 yılında bitiyor. İsrail şimdi bu anlaşmayı 20 yıla çıkartmak istiyor. Senato ve Meclis üyelerinin büyük bir kısmı başta AIPAC (American Israel Public Affairs Committee –Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi) olmak üzere, İsrail’e yakın lobi kuruluşları tarafından mali olarak desteklendikleri için böyle bir tasarının geçmesi mümkün görülüyor. Gençleri öfkelendiren de bu; ülkenin kaynakları, sosyal ve ekonomik zorlukları çözmek için harcanacağına savaş ve soykırımları desteklemeye gönderiliyor. 

Jeffrey Epstein skandalı da bu çerçevede çok önemli. 18 yaş altındaki kızları zengin ve nüfuzlu kişilere yönlendiren bir seks trafiği ağı kurmakla suçlanan Epstein, 2019’da tutuklanmış ve kısa bir süre sonra da hapishanede şüpheli bir biçimde “intihar” etmişti. Dava dosyalarındaki belgelerin açıklanması şu anda ABD’deki en büyük tartışma konusu. Trump ve egemenler bu belgelerin yayınlanmaması için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ama başarılı olamadılar.

Belgelerin açıklanmasına bu denli direnilmesinin en önemli nedeni, iddia edildiği gibi Trump’ın çocuk istismarına karışmış olma ihtimali değil. Ama ABD siyasetini kontrol eden, siyasetçilerin ve onları paraya boğan büyük servet sahiplerinin çocuk istismarına bulaşmış olmaları mümkün gözüküyor. Konuyu magazin meselesi ötesine götüren şey ise Epstein’in bir İsrail ajanı, daha doğrusu tüm imkanlarını İsrail devleti için kullanan birisi olduğunun açığa çıkmış olması. Yani, İsrail Epstein ağı üzerinden Amerikan çevrelerini seks şantajı ile kontrol altına almış!

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA