İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “casusluk” soruşturması kapsamında, İBB eski Başkanı ve CHP’li siyasetçi Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, “siyasal casusluk” suçlamasıyla tutuklandı.
Savcılığın sevk yazısında, İmamoğlu’nun liderliğini yaptığı iddia edilen örgütün, “uluslararası desteği sağlamak amacıyla casusluk eylemleri gerçekleştirdiği” öne sürüldü.
Soruşturma belgelerine göre, bir şüpheli olan Hüseyin Gün, itirafçı konumda beyan verdi. Gün’ün ifadesinde, İsrail, İngiltere ve ABD lehine ajanlık faaliyeti yürüttüğü, kriptolu telefonlar kullandığı, ayrıca Türkiye’deki kritik veri kaynaklarına gizli erişim sağladığı iddia edildi.
Savcılık yazısında ayrıca, Gün’ün MASAK incelemesinde ticari işletme kaydı olmamasına rağmen yüklü miktarda para transferleri yaptığı ve bu paranın kayıtlı alım-satım işlemlerine konu edilmediği belirtildi.
Hüseyin Gün itirafında ““Biz, teknoloji yatırımcısıyız, aylık 100 bin dolar gelirimiz var. Kullandığımız istihbarat programıyla İBB’deki en önemli bilgilere ulaştık. Ayrıca İsrail, İngiltere ve ABD lehine ajanlık faaliyeti yürüttüm. Kriptolu telefonlar kullandım ve Türkiye’deki kritik veri kaynaklarına gizli erişim sağladım. MASAK incelemelerinde ticari işletme kaydım olmamasına rağmen yüklü miktarda para transferleri yaptım, bu paralar kayıtlı alım-satım işlemlerine konu edilmedi. İBB’ye ait içerikler ve seçmen verileri üzerinden dijital analizler yaptım, Wickr isimli kriptolu uygulama üzerinden yazışmalar yaptım, 150 bin kişilik dijital ordu ve algı oluşturma faaliyetlerinde bulundum.”
ifadelerine yer verdi. Gün soruşturması zamanı "Beni Osint'e yönlendirilen Necati Özkan'dır. Zaten bir kez girdiğiniz zaman sonradan gelen bilgilere de sahip oluyorsunuz. Osint'teki veriler ya hacklenme yoluyla ya da birinin oraya yüklemesiyle orada olur. Bu sahip olduğumuz imkanın sadece yüzde 10'udur. Biz ayrıca elimizdeki yazılımla sosyal medya hesapları üzerinden iç yazışmaları görüp buna göre algı oluşturmaya çalışıyorduk. Bu yaptığımız analizleri de ben Necati Özkan ile paylaşıyordum.Bizim şirket olarak sahip olduğumuz çok geniş yetkileri olan yazılımın mucidi Amerikan İstihbarat Servisi'nde kapalı operasyon direktörüydü. Bu programın adı 'Pq'dur. Bu kişi benim ortağım olan Aaron'du. Aaron zaten istihbarattan emeklidir. Ben yaptığım analizleri Necati Özkan'a verirdim. Bunları başkana iletmesini söylerdim, o da başkana iletirdi. Başkan olarak kastedilen kişi Ekrem İmamoğlu'dur. Yazışmada 'Mayor' olarak geçen kişi de Ekrem İmamoğlu'dur. Bunun anlamı başkan demektir. Cris isimli şahsı 2016 yılından beri İngiltere'den tanırım.” İtirafında bulundu.
Soruşturma kapsamında, İmamoğlu’nun savcılığa verdiği ifade de kamuoyuna yansıdı. İfadesinde, birçok iddia edilen veri ve yazışma ile “Wickr Me” uygulaması kullanımı hakkında “ilk kez duydum, üyeliğim olmadı” şeklinde beyanlarda bulundu.
Savcılık makamı, İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ’ın tutuklanmalarını talep etti ve sulh ceza hakimliği bu talebi kabul ederek tutuklama kararı verdi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Kişisel verilerin korunmasına ilişkin tespitlerle ilgili suç unsuru varsa cumhuriyet savcıları ve yargı makamları gereğini yapar” ifadelerini kullandı.
Diğer İçerikler
Bayrampaşa'da Başkanvekilliği Seçimini AK Parti'nin Adayı Kazandı: Belediye AK Parti’..
MHP Genel Başkanı Bahçeli: “İsrail’in Savaş, Şiddet ve Soykırıma Devamı Halinde Artık..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Resepsiyonunda CHP Dışında Tüm Parti Liderleri ile Bir Ar..