Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Sudan gündemiyle yapılan oturumda konuşan Türkiye’nin BM Özel Temsilcisi Ahmet Yıldız, Sudan’da paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) sivillere yönelik saldırılarını sert bir dille kınadı. Yıldız, ülkedeki insani tablonun her geçen gün daha da ağırlaştığını vurguladı.
Toplantıda yaptığı konuşmada HDK’nın sivilleri hedef alan eylemlerine dikkat çeken Yıldız, şu ifadeleri kullandı:
“HDK’nın sivillere karşı işlediği vahşeti şiddetle kınıyor ve ilgili bölgelere acilen insani yardım ulaştırılması çağrısında bulunuyoruz.”
Sudan’daki krizin artık küresel ölçekte bir felakete dönüştüğünü belirten Yıldız, ülkenin “dünyanın en büyük yerinden edilme krizlerinden birini” yaşadığını söyledi. Türkiye’nin özellikle Kuzey Darfur’un başkenti El Feşir ile Kordofan bölgesindeki gelişmelerden büyük üzüntü duyduğunu ifade etti.
Türkiye’nin Sudan’a yönelik tutumunun net ve ilkeli olduğunu vurgulayan Yıldız, Ankara’nın Sudan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğüne verdiği önemin altını çizerek şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye, Sudan’ın birliğini, toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını, bölgeye ve genel olarak Afrika’ya yönelik ilkeli yaklaşımımızın temel unsurlarından biri olarak görmektedir.”
Kalıcı çözümün ancak siyasi meşruiyet ve diyalog yoluyla mümkün olabileceğini belirten Yıldız, Türkiye’nin çatışmaları sona erdirmeye yönelik bölgesel ve uluslararası girişimleri desteklediğini söyledi.
Türkiye’nin Sudan’a yönelik insani yardım faaliyetlerine de değinen Yıldız, bugüne kadar Türk yardım gemileriyle yaklaşık 10 bin ton insani yardımın bölgeye ulaştırıldığını açıkladı. Kolera salgınıyla mücadele kapsamında tıbbi malzeme gönderildiğini belirten Yıldız, ayrıca 30 bin çadırın da Sudan’a sevk edilmek üzere yolda olduğunu söyledi.
Sudan’ın Darfur bölgesindeki El-Faşir kenti, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) 26 Ekim’de kenti ele geçirmesinin ardından ağır bir insani krizle karşı karşıya. RSF’nin uyguladığı iletişim kesintisi nedeniyle kentten sınırlı bilgi alınabilirken, AFP’nin uydu görüntüleri, yardım kuruluşları ve kentteki tanıklarla yaptığı görüşmeler; toplu mezarlar, sokaklara saçılmış cesetler, yağmalanmış evler ve tamamen terk edilmiş mahallelere işaret ediyor. Dünya Gıda Programı’na göre 106 binden fazla kişi kentten kaçarken, 70 ila 100 bin kişi hâlâ El-Faşir’de mahsur durumda. Kentte kalan siviller, fidye için kaçırılma, infaz, işkence ve açlıkla mücadele ediyor.
Diğer İçerikler
