8 Ağustos’ta Washington’da düzenlenen ABD-Azerbaycan-Ermenistan üçlü zirvesinin en önemli gündem maddelerinden biri, Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanacak barış anlaşmasının metninin paraflanmasıydı. Diplomatik teamüller gereği, bir anlaşma paraflandıktan sonra üzerinde değişiklik yapılmaması esastır; ya metin olduğu gibi kabul edilir ya da tamamen rafa kaldırılır. Zirve sonrası, iki ülkenin dışişleri bakanları, anlaşmanın paraflandığını duyurdu. Bu adım, iki devlet arasında barış anlaşmasının imzalanması öncesindeki en büyük ve son aşama olarak değerlendiriliyor.
11 Ağustos’ta Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanlıkları, 17 maddeden oluşan anlaşma metnini Azerbaycan Türkçesi, Ermenice ve İngilizce dillerinde yayımladı. Anlaşmanın yayımlanmasının ardından kamuoyunda en çok dikkat çeken maddeler Madde 3 ve Madde 7 oldu. Bunun başlıca nedeni, Azerbaycan medyasına göre, Ermenistan tarafında en fazla itirazın 7. maddeye yöneltilmiş olmasıdır. Ayrıca, anlaşma metni, kamuoyunda son günlerde dolaşan “Kafkasya’ya ABD askerleri geliyor”, “ABD vizesi ile Azerbaycan’a gidilecek” ve “Yolu ABD askerleri koruyacak” gibi iddiaları boşa çıkarması ve her iki ülkenin kendi toprakları üzerinde egemenlik haklarının vurgulanması ve anlaşmayı barış anlaşması olarak imzalamaya hazır olduğunu açıklaması nedeniyle büyük önem taşıyor.
Madde 3 - Taraflar, birbirleriyle karşılıklı ilişkilerde toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığa karşı ya da Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’na aykırı herhangi başka bir şekilde, güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan kaçınacaklardır. Kendi topraklarının, herhangi üçüncü bir tarafın diğer Tarafa karşı BM Şartı’na aykırı olarak güç kullanması amacıyla kullanılmasına izin vermeyeceklerdir. Görüldüğü üzere, bu maddeye göre tarafların toprakları bir diğer tarafa saldırı için kullanılamayacaktır. Dolayısıyla, Ermenistan’ın Azerbaycan sınırlarının güvenliği sadece Ermenistan askerleri tarafından korunabilir.
Madde 7 - Taraflar, karşılıklı sınıra herhangi bir üçüncü tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaklardır. Aynı zamanda, karşılıklı delimitasyon ve sonrasında demarkasyon işlemlerinin tamamlanmasına kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarın sağlanması amacıyla, askeri alan dahil olmak üzere, karşılıklı mutabakata dayalı güvenlik ve güven artırıcı tedbirler alacaklardır. Bu madde, daha açık bir şekilde bir önceki ifadeyi desteklemektedir. Hatta bu anlaşma üzerine, Ermenistan Karabağ Savaşı sonrası AB tarafından Azerbaycan sınırlarına yerleştirdiği AB misyonu askerleri ile olan anlaşmayı lağvedeceğini açıkladı.
Her iki maddeye göre, karşılıklı sınırlarda herhangi bir üçüncü devlet askeri bulunamayacaktır. Ayrıca, Azerbaycan’ı Nahçıvan’la birleştirecek koridorun her iki ucunda da Azerbaycan ile fiili sınır mevcut olduğundan, yabancı askerlerin bu bölgelerde barındırılması pratikte imkansız kılınmaktadır. Dolayısıyla bu maddeler, henüz anlaşma metni açıklanmamasına rağmen son beş gün içinde kamuoyunda çıkan asılsız iddiaları boşa çıkarmıştır.
Diğer İçerikler