Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde, “ABD’nin Karayipler’deki Askerî Varlığının Ardındaki Gerçek: Güvenlik mi, Hâkimiyet mi?” başlıklı önemli bir konferans düzenlendi. Toplantıya, Venezuela’nın Ankara Büyükelçisi Ekselansları Freddy Eduardo Molina Gutierrez başta olmak üzere Rusya, İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Bolivya büyükelçiliklerinden ve diğer diplomatik misyonlardan temsilciler ile çok sayıda davetli katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Stratejik Düşünce ve Araştırma Vakfı (SDAV) Başkanı Sinan Tavukcu, Latin Amerika halklarının emperyalizme karşı verdikleri mücadeleye değinerek, ABD’nin Karayipler’deki askeri varlığını “güvenlik değil, hâkimiyet arayışı” olarak nitelendirdi.
Tavukcu, ABD’nin Latin Amerika’yı “arka bahçesi” olarak gördüğünü, kıta devletlerini istikrarsızlaştırmak için askeri cuntaları desteklediğini, halkların iradesine karşı işgal politikaları yürüttüğünü belirtti. Latin Amerika halklarının özgürlük yolunda Bolivar–Şavez çizgisinden güç aldığını, bu ideolojik duruşun kıtadaki devletleri Amerikan emperyalizmine karşı birleştiren en önemli harç olduğunu vurguladı.
ABD’nin Yeni Venezuela Planı
Konuşmasında ABD’nin son dönemde Venezuela’ya yönelik girişimlerini hatırlatan Tavukcu, Haziran ayında ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’yı “narko devlet” olarak ilan ettiğini, ardından “uyuşturucu çetelerine karşı savunma” bahanesiyle Venezuela kıyılarına savaş gemileri gönderdiğini, Porto Riko’ya 10 adet F-35 savaş uçağı konuşlandırdığını ve Kolombiya sınırına asker sevk ettiğini ifade etti.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro’nun bu adımları “emperyalist saldırı” olarak niteleyerek ülkesini savunma moduna geçirdiğini belirten Tavukcu, ABD’nin suçlamalarının gerçeği yansıtmadığını, zira uyuşturucu kartellerinin paralarının Amerikan bankalarında bulunduğunu ve kartel patronlarının Amerikan kontrol bölgelerinde lüks bir yaşam sürdüklerini dile getirdi.
Tavukcu, asıl meselenin dünyanın en büyük kanıtlanmış petrol rezervlerine sahip Venezuela’nın kaynaklarına el koyma girişimi ve elektrikli araç bataryaları ile yenilenebilir enerji teknolojileri için kritik bir maden olan nikeldeki önemli rezervleri ele geçirme çabası olduğunu söyledi.
Tavukcu, Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün Venezuela ile yıllardır yürüttüğü yakın çalışmalara da dikkat çekti. Bu çerçevede:
Konuşmasını, “Bu toplantının dünya halklarının sömürgeci Batı emperyalizmine karşı mücadelesine katkı sunmasını diliyorum” sözleriyle tamamlayan Tavukcu, Türkiye’nin ve Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün Latin Amerika halklarının özgürlük mücadelesinde her zaman yanlarında olduğunu vurguladı.
“Venezuela’nın Tek Suçu Bağımsızlığını İlan Etmek ve Petrolünü Millileştirmek”
Ardından Venezuela’nın Ankara Büyükelçisi Freddy Eduardo Molina Gutierrez, Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde düzenlenen “ABD’nin Karayipler’deki Askerî Varlığının Ardındaki Gerçek: Güvenlik mi, Hâkimiyet mi?” başlıklı konferansta yaptığı konuşmada, ABD’nin Karayipler’deki askeri varlığı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Gutierrez, ABD’nin Venezuela’ya yönelik politikalarının temelinde güvenlik kaygılarının değil, ülkenin sahip olduğu zengin doğal kaynakların olduğunu savundu. “Bizim tek suçumuz bağımsızlığımızı ilan etmek ve petrolümüzü milletimizin malı yapmak oldu” diyen Büyükelçi, Washington’un uyuşturucu ve güvenlik gerekçelerini “asılsız bahaneler” olarak niteledi.
Chávez’den Maduro’ya uzanan baskı süreci
Büyükelçi konuşmasında, ABD ile yaşanan gerilimin tarihsel seyrini de özetledi:
Gutierrez, “Tüm bu baskılar, halkımızı diz çöktürmeye yönelik bir stratejiden ibarettir” dedi.
“Uyuşturucu iddiaları ABD’nin uydurması”
ABD’nin Venezuela’yı uyuşturucu kaçakçılığıyla ilişkilendirmesine tepki gösteren Büyükelçi, BM verilerine dayanarak şu bilgileri verdi:
“ABD gerçekten narkotikle mücadele etmek isteseydi, Pasifik rotasına yoğunlaşırdı. Venezuela kıyılarına asker yığmaları mantıksızdır” diyen Gutierrez, Washington’un asıl hedefinin bölgesel hâkimiyet olduğunu vurguladı.
“Kaynaklarımız üç yüzyıl yeter”
Gutierrez, Venezuela’nın sahip olduğu zenginliklerin ABD’nin ilgisinin temel sebebi olduğunun altını çizdi:
“Dünyada petrol tükense bile Venezuela’nın rezervleri üç yüzyıl yetecek düzeydedir. Ayrıca, çok zengin altın rezervlerine, büyük doğal gaz ve tatlı su kaynaklarına sahibiz. Asıl hedef bu zenginliklerdir.”
“Barış istiyoruz ama teslim olmayız”
Konuşmasında Venezuela’nın barış yanlısı tutumunu da dile getiren Büyükelçi, ülkesinin teslim olmayacağını şu sözlerle belirtti:
“Çatışma istemiyoruz, ama aptal da değiliz. Bölgemiz barış bölgesidir. ABD’nin kıyılarımızda nükleer silah konuşlandırması asla kabul edilmeyecektir.”
“ABD saldırgan bir tutum sergiliyor”
Gutierrez, ABD’de büyük uyuşturucu baronlarının isimlerinin hiçbir zaman gündeme gelmediğini, ticaretten elde edilen kara paranın ABD’de aklandığını iddia etti. “Sonuçlarını ise bizim gibi ülkeler ve yoksul halklar ödüyor” dedi.
Venezuela’nın “dünyanın en iyi yönetilen petrol şirketlerinden birine sahip olduğunu” belirten Büyükelçi, ülkesinin kaynaklarını ulusal menfaatler doğrultusunda korumaya devam edeceğini vurguladı.
Konferans, katılımcıların sorularını yönelttiği soru-cevap bölümüyle devam etti. Programın sonunda Venezuela Büyükelçisi Ekselansları Freddy Eduardo Molina Gutierrez’e hediye takdiminde bulunuldu.
Diğer İçerikler