Daha önce Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da görev yapmış veya bölgeye özel ilgi duyan 27 eski AB büyükelçisinden oluşan bir grup, AB'ye İsrail ile ortaklık anlaşmasını askıya alma çağrısında bulundu.
Bu çağrı, AB dış politika şefi Kaja Kallas'ın, İsrail'in insan haklarını her iki taraf için de bağlayıcı kılan 2. Maddeyi ihlal ettiğini doğruladığı bir AB incelemesinin ardından geldi.
Brüksel merkezli EUobserver tarafından Cuma günü yayınlanan ortak mektupta, eski diplomatlar, AB'nin 7 Ekim 2023 sonrası İsrail'in askeri saldırılarına karşı somut eylem eksikliğinden duydukları derin endişeyi dile getirdi. Büyükelçiler, İsrail'in askeri yanıtının "ayrım gözetmeksizin ve tamamen orantısız" olduğunu, bunun da on binlerce Filistinli sivilin ölümüne ve Gazze'deki altyapının büyük ölçüde tahrip olmasına yol açtığını vurguladı.
Mektupta şu ifadeler yer aldı: “Özetle, İsrail’in 7 Ekim’e verdiği karşılık, Birleşmiş Milletler’in birçok organı tarafından da belirtildiği üzere, ayrım gözetmeyen ve kesinlikle orantısız bir müdahaledir. Uluslararası Adalet Divanı’nın geçtiğimiz yıl verdiği geçici kararlarda soykırım riski olabileceği sonucuna varıldığına dikkat çekiyoruz.”
Viyana Sözleşmesi uyarınca, bu tür ihlaller anlaşmanın askıya alınmasına imkan tanıyor. Büyükelçiler, "Kurucu ilke olarak hukukun üstünlüğü ile AB, uluslararası hukukun anlaşmalarına tam olarak uygulanmasıyla yaşıyor veya ölüyor ve bu bağlamda ihtiyaçlar bu incelemenin sonuçlarına uymalıdır" ifadesini kullandı.
İnsani yardım dağıtımı eleştirildi
Eski büyükelçiler, İsrail’in Nisan ayından bu yana kontrol ettiği Gazze’deki insani yardım dağıtım sistemini de sert bir dille eleştirdi. Mektupta şu ifadeler yer aldı: “İsrail ve ABD tarafından nisan ayından bu yana uygulanan, BM kurumlarını ve deneyimli uluslararası STK’ları dışlayan, tarafsızlık, bağımsızlık ve taraf olmama ilkelerini göz ardı eden insani yardım sistemi, acıları daha da artırdı.”
İsrail’le Ortaklık Anlaşması tamamen askıya alınmalı
Eski büyükelçiler, mektupta AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ı da eleştirdi. Kallas’ın bu bulgulara rağmen somut adımlar atmamasını eleştiren diplomatlar, AB’nin İsrail hükümetine “net bir mesaj” vermesi gerektiğini ve ateşkes sağlansa bile Ortaklık Anlaşması’nın tamamen askıya alınması çağrısında bulundu.
Tam askıya alma gerçekleşmeyecekse, en azından “AB yetki alanına giren ticaret tercihleri ve Horizon araştırma programı gibi unsurların” dondurulması gerektiği belirtildi. Bu tür bir karar için AB Konseyi’nde nitelikli çoğunluk gerekiyor: Üye ülkelerin en az yüzde 55’i (15 ülke) ve AB nüfusunun yüzde 65’ini temsil eden ülkeler karar lehine oy vermeli."
AB yerleşimci saldırılarına tepki vermekte isteksiz
Mektupta ayrıca, AB'nin İsrail'in Batı Şeria'yı yasa dışı işgaline, Filistinlilere yönelik şiddetli yerleşimci saldırılarına fiili desteğine ve uluslararası hukuka aykırı olarak devam eden arazi ilhakına karşı ciddi bir adım atmadaki "isteksizliğine" dikkat çekildi.
“Bu öneri, Batı Şeria’daki yasa dışı İsrail yerleşimlerinden gelen tüm ürün ve hizmetlerin ticaretini ve iş ilişkilerini tamamen yasaklamayı da içermelidir.” ifadesine yer verildi.
Hiçbir adım atmamak, AB’nin bölgede zaten zedelenmiş olan itibarını daha da sarsacak
Mektup, şu cümleyle sona erdi: “Hiçbir adım atmamak, AB’nin bölgede zaten zedelenmiş olan itibarını daha da sarsacak ve özellikle Ukrayna’daki savaşta gösterdiği net tutumla çelişen bir çifte standart algısını derinleştirecektir.”