Bülent ERANDAÇ

Tüm Yazıları

Jeopolitik Hamleler Mimarı Erdoğan

03 Ocak 2022
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

2019 yılında, Kuala Lumpur (Malezya) İslam İşbirliği Teşkilatı zirve toplantısı çok önemli konuşmalara sahne olmuştu. Ulusal Malezya Üniversitesi Etnik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Prof. Kartini, "İslam medeniyetinin dirilmesi Türkiye'ye ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a bağlı" diyerek konuşmasına başlamış, etkili vurgulamalar yaparak şunları söylemişti: ‘İslam medeniyetini diriltme yönündeki her türlü teşebbüs, geçmişte Osmanlı İmparatorluğu örneğinde gördüğümüz üzere Türkiye'ye bağlıdır. Çok sayıda uzman gibi ben de Türkiye'nin Orta Doğu'da barışı getirebilecek büyüyen güç olduğuna inanıyorum.’

Gerçekten, Türkiye gerçekleştirdiği jeopolitik ve jeoekonomik hamlelerle, Avrasya’nın kalpgâhında denklemleri değiştirdi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı’nın, 2021’de gerçekleştirdiği jeopolitik hamlelere bakarsak,2022 yılının çok önemli olası hamlelerini gündeme getireceğini muhakkak görürüz.

Türkiye için bir yandan Orta Asya Türk Devletleri’ne bir yandan ise Afrika’nın kılcallarına yürüme şansı, çok geniş bir coğrafya üzerinde etkili bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlayacak parametreleri içermektedir.

Her yüz yılda bir yeni dünya düzeni kuruluyor. Yaşadığımız günlerde 21’inci yüzyılın ana hatları belirleniyor. Yeni dünya düzeni kuruluşu bağlamında, özellikle Avrasya’nın kalpgâhında bulunan Türkiye’nin etrafında jeopolitik boşluklar oluşuyor.

Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı’da, çok akıllı stratejiler izleyerek, nerede boşluk görürse hemen hamle yapıyor.

Türkiye’nin son beş yılda, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Ege’de, Balkanlar’da, Doğu Avrupa’da, Kafkasya’da, Azerbaycan-Karabağ’da, Orta Asya Türk Devletleri parantezinde ardından “Son sekiz ayda İdlib’de, Libya ve Yukarı Karabağ’da yaptıklarına bir bakınız, Türkiye tarih yazıyor.

Evet. 100 yıl içine kapatılmış, kafasını kaldırması engellenmiş Türkiye, 100 yıl sonra Başkan Erdoğan liderliğinde Avrasya’nın jeopolitiğinin değiştiği bir süreçte, meydana gelen boşluğu dolduran bir ülke konumunda.

Türkiye’nin jeopolitik boşluklardan yararlandığı teması elbette, 100 yıla hükmeden Batı’yı (Amerika-Avrupa) çok rahatsız ediyor.

Elbette, Batı’ya karşı konumlanmış Rusya ve Çin de boş durmuyor. Karşı stratejiler devreye sokuyor.

Dünya siyasi ve ekonomik bakımdan "tarihi bir dönemden geçiyor.

İşte böyle hassas dengelerin ve denklemlerin oluştuğu bir süreçte, istisnai bir siyasetçi olarak Başkan Erdoğan güçlü liderlik özelliğini ortaya koyan bir performans sergiliyor.

Bugün Erdoğan, dünyanın en tecrübeli dört liderinden birisi. Biden, Putin ve Şi Cinping’in , küresel  güç ülkeleri liderleri olduğunu düşünürsek, Başkan Erdoğan’ın Türkiye’yi dünya çerçevesinde BÖLGESEL GÜÇ KONUMU ile hangi seviyeye çıkardığı net ve açık ortaya çıkar.

Jeopolitik Rekabet Sertleşiyor

Yakın -gönül coğrafyamızda 0patlak veren krizlerde bölgesel ve bölge dışı aktörlerin askeri ve siyasi yöntemlerle soruna müdahil olup, sahadaki durumu kendi çıkarları lehine şekillendirip güç kazanmaları süreci yaşanıyor.

Bir kriz bölgesini kendi etki alanı içinde görmek isteyen birden çok ülkenin bulunması kaçınılmaz olarak sert bir jeopolitik rekabeti de beraberinde getiriyor.

Kafkasya’dan Doğu Akdeniz’e kadar uzanan geniş bir alanda küresel ve bölgesel ülkelerin bir rekabeti var. Böyle bir süreçte özellikle Balkanlar-Kafkasya-Orta Asya-Ortadoğu-Akdeniz-Karadeniz havzasında Jeopolitik boşlukları Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı’nın, boşlukları doldurma hamleleri sürüyor.

Hatırlayalım.

“NATO-2030 Stratejisi” için Brüksel’de Haziran’da yapılan toplantı öncesi Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, “Der Spiegel” dergisine verdiği demeçte, Avrupa ve ABD’nin stratejik olarak yeniden daha yakın çalışması gerektiğini kaydetmiş, “Libya, Suriye, Karabağ’da olduğu gibi, Türkiye tarafından doldurulan bir boşluk bırakmamalıyız...”demişti.

Son üç yılda Başkan Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a nal toplatıyor. Derin Amerika’nın Avrupa’nın kuşatma planlarını paçavraya çeviriyor.

Türkiye, bölgesel aktör, küresel oyuncu olma yolunda emin adımlarla yürüyor. Bu açıdan bakarsak, Türkiye, Azerbaycan ile Karabağ işgalini sona erdirmesi, Orta Asya Türk Devletleri ile Türkiye arasındaki engelleri de kaldırırken, ABD ve Fransa, Kafkasya’daki gelişmelerin seyrinde kendilerini birden denklemin dışında bıraktı. Bu ülkeler açısından ciddi bir jeopolitik zemin kaybıdır.

Türk Devlet Aklı’nın gönül coğrafyasında fiilen etkili olması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de Suriye’den Libya’ya, Somali’den Azerbaycan’a kadar geniş bir coğrafyaya yayılmasını beraberinde getiriyor.

2022 Yılının Olası Rüzgârları…

YENİ DÜNYA DÜZENİ KURULUYOR. Yeni dünya genel çizgileriyle, ABD-Avrupa ile Rusya-Çin gibi iki kutuplu gelişmelere ve bu kutuplara göre de BÖLGESEL İTTİFAKLARA işaret ediyor.

15 Haziran’da Brüksel’de, “NATO-2030 Stratejisi” belirlendi. Amerika Birleşik Devletleri-Avrupa, Rusya ve Çin’i, düşman olarak kodlayarak, bir kutup olarak geleceğe nasıl baktığını gösterdi.

23 Aralık 2021'deki yıl sonu basın toplantısında Rus lider Putin, ABD'nin Çin'i engellemesinin mümkün olmadığının altını çizerken, Rusya-Çin beraberliğinin artacağını işaret etti.

Ardından, Çin Lideri Şi Cinping’in Sözcüsü, "Rusya ve Çin arasındaki stratejik ilişkilerde bir limit, yasak bölge veya herhangi bir tavan sınır yok" açıklamasını yaptı.

21. yüzyılın ana paradigması, ABD-Avrupa bir taraftayken, diğer tarafta Çin ve Rusya arasındaki ittifakın giderek güçlenmesi olacak. Bu gelişmelerin hazırlıkları Ukrayna’da gözleniyor.

Ukrayna Manevraları

2021’in son, 2022 yılının ilk günlerinde gözler Rusya Lideri Putin ile ABD Başkanı Biden arasında Ukrayna krizi ekseninde arka arkaya yaptıkları görüşmelere çevrildi.

Biden ile Putin görüşmeleri devam edecek. 10 Ocak'ta Cenevre'de yapılacak ikili zirve, 12 Ocak'ta da Rusya ve NATO zirvesi…

Biden ile Putin arasındaki görüşme trafiği Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor. Olası etkilerin çok dikkatle takip edilmesi ve stratejik analizlere tabi tutulması gerekiyor.

Başkan Erdoğan-Türkiye, hem ABD-Biden hem Rusya-Putin’le hem de Ukrayna ile iç içe geçmiş ilişkiler içinde.

NATO’nun Rusya’yı Doğu Avrupa’da kuşatmasında, özellikle Ukrayna ve Karadeniz bağlamında Türkiye, NATO üyesi olarak etki altında.

Başkan Erdoğan ile Putin arasında sıkı ilişkiler bulunması önemli bir boyut.

Ukrayna ile çok yakın ilişkileri olan Türkiye Başkanı Erdoğan, bir arabulucu olarak her an devreye girme aşamasında.

Yani, Biden ile Putin’in Ukrayna merkezli çekişmesi, NATO-Ukrayna-Rusya ile ilişkiler bağlamında Türkiye’yi çok ama çok yakından ilgilendiriyor ve etkiliyor.

Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı bir taraftan Ukrayna gelişmelerini, Biden-Putin manevralarını dikkatle takip ediyor. Diğer yandan YENİ DÜNYA DENGELERİNİ değerlendiriyor.

İki kutuplu dünya kuruluş sürecinde Türkiye ne yapacak?

Türkiye NATO üyesi olarak, prensip olarak NATO-2030 stratejisine imza attı. Ama NATO’nun diğer ülkelerinden farklı bir konumda da BAĞIMSIZ DURUŞ pozisyonunu sürdürme kararında.

Yeni dünya Türkiye’nin önünde müthiş fırsatlar içeriyor.

Bu durumu çok iyi okuyan Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı,2020-2021 yıllarında,  Afrika, Kafkasya, Doğu Akdeniz, Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya ve Körfez'deki küresel yükselişini sağladı.

Yeni Dünya düzeninin 2030 yılında genel olarak oturacağı düşünülürse, Türkiye’nin önünde KÜRESEL YÜKSELİŞ için 8 yıl gibi ALTIN BİR DÖNEM bulunuyor demektir.

Bu altın dönemi taçlandıracak iki küresel gelişmeye 2021 yılının son aylarında Türkiye imza attı.

1)Türk Devletleri Birliği’ne (7 Devlet Bir Millet) giden yolun taşları İstanbul Yassıada’da döşenmeye başladı.

2)Türkiye-Afrika Kalkanı, İstanbul’da 20 Afrika devletinin liderlerinin katıldığı zirvede hayata geçirildi.

  1. Eksen… Türk Devletleri Birliği…

Tarih: 12 Kasım 2021

Türk dünyasının birlik ve beraberliği yönünde çok önemli adımlar atıldı.

2040 Türk Dünyası Vizyon Belgesi kabul edildi. Vizyon Belgesi'nde, ekonomiden ulaşıma, eğitimden enerjiye iş birliğini önceleyen birçok önemli madde bulunuyor.

Siyasi alanda en dikkati çeken husus teşkilat üyesi devletlerin müşterek menfaat alanına giren uluslararası ve bölgesel dış politika konularında siyasi istişarelerde bulunmak üzere çok taraflı ve düzenli bir mekanizma oluşturmalarıdır.

Bu özellikle Azerbaycan'ın Karabağ meselesi gibi konularda üye ülkelerin istişari bir yapı kuracakları anlamına geliyor.

Belgedeki "Üye Devletlerin, Bölgesel ve Küresel Ekonomik İstikrara Katkıda Bulunmak Üzere Doğu ve Batı-Kuzey ve Güney Ticaret Koridorlarını Birbirine Bağlayan Güçlü Bir Bölgesel Ekonomik Gruba Dönüştürülmesi" maddesi, Türk Devletleri Teşkilatının iktisadi alanda temel hedefini ifade ediyor.

Oldukça zengin tarihi ve kültürel mirasa sahip olan üye ülkelerin bu potansiyelinin ortak turizm projeleri ve İpek Yolu turizm destinasyonu vasıtasıyla desteklenmesi, ekonomik anlamda teşkilatın ana motor güçlerinden birisi olmayı işaret ediyor.

"Türk Koridoru"na entegrasyon çağrısı

2040 Türk Dünyası Vizyon Belgesi’nin hayati bölümlerinden birisi de Hazar Geçişli Uluslararası Doğu-Batı Orta Koridoru'nun direkt olarak Azerbaycan’dan Türkiye’ye Zengezur koridorundan geçişinin sağlanmasına yönelik.

Enerji alanında da Türk devletleri arasında stratejik dayanışma söz konusu olacak. Kazakistan ve Azerbaycan gibi üye ülkeler özellikle enerji kaynakları açısından zengin. Türkiye, Özbekistan ve Kırgızistan gibi üyeler ise net enerji ithalatçısı ülkeler. 

Enerji boyutundan önemli bir tarafı da, Avrupa ve küresel enerji ihtiyacını karşılamak maksadıyla Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, Güney Gaz Koridoru ve bileşenleri TANAP ve TAP gibi stratejik enerji altyapı projeleri geliştirme projelerinde ürk Devletlerinin stratejik beraberliğidir.

Vizyon Belgesi'nde ortak Türk kültürü, değerleri, mirası ve sanatının Türksoy, Türk Akademisi gibi Türk İşbirliği Teşkilatları vasıtasıyla dünya çapında tanıtılması ile üye ülkelerin kültür, eğitim ve gençlik politikalarının uyumlaştırılmasına vurgu yapılıyor. Özellikle henüz gerçekleştirilememiş olan alfabe ve terminoloji birlikteliğine önem atfedilmesi üye ülkeler arasında dil birliğinin sağlanması yolunda atılmış hayati adımlar olacak.

Eğitimle ilgili ehemmiyet arz eden diğer bir husus ise Türk dünyasında birlik, beraberlik ve dayanışma bilincine sahip bir nesil yetiştirmek.

Sonuç

Bir tarafta ABD-Avrupa, diğer tarafta Rusya-Çin’in iki kutup olarak 21’inci yüzyıla hakım olma mücadelesi sürerken, Birleşik Türk Devletleri (7 Devlet Bir Millet) dünyaya ÜÇÜNCÜ BİR EKSEN müjdesi vermektedir.

2040 Türk Dünyası Vizyon Belgesi geleceğin tarihini yazacak. Yeni Dünya Düzeni'nde yeni bir küresel güç doğacak.

TÜRKİYE BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NİN ayak sesleri geliyor.

Türk dünyasının gerçek manada birliğini sağlayacak vizyona imza atan Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Macaristan, 21. yüzyılı bir "Türk Asrı" yapmak üzere yola çıktı.

HAYIRLI OLSUN

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA