Bülent ERANDAÇ

Tüm Yazıları

Başkan Erdoğan’ın Brüksel Seferinin Küresel Yansımaları

16 Haziran 2021
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

EVET. “21’inci asır Türk asrı olacak”

Başkan Recep Tayyip Erdoğan dünya jeopolitiğinin önde gelen lideri olduğunu, Belçika’nın başkenti Brüksel’de müthiş LİDERLER BULUŞMA TRAFİĞİYLE net ve açık gösterdi. Görüşmek için liderlerin ardı ardına Başkan Erdoğan’ı ziyaretleri, 21’İNCİ ASRIN LİDER ÜLKESİ TÜRKİYE gerçeğini akıllara nakşetti.

Başkan Erdoğan Brüksel’de iki gün içinde, ABD Başkanı Biden başta olmak üzere pek çok liderle bölgesel ve küresel meseleler masaya yatırıldı.

Erdoğan’ın hepsinin derinliği olan lider buluşmalarına bakar mısınız?

“Macaristan Başbakanı Orban, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Letonya Cumhurbaşkanı Egils Levits, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’’

Başkan Erdoğan ‘Amerika yeniden döndü’ diyerek, yeni dünya düzenini kurmaya soyunan ABD Başkanı Biden ile konuştu.

Görüşmelerde NATO'daki ittifakın yanı sıra ikili ilişkiler ve bölgesel meseleler gündeme geldi. Türkiye’nin bölgesindeki gelişmelere ilişkin egemenlik hakları ve güvenlik hassasiyeti dile getirildi.

Başkan Erdoğan, her görüştüğü liderler masasında Türkiye'nin bölgesel ve küresel konulardaki kararlılığını vurguladı.

Türkiye’nin ittifak kapsamında üzerine düşen görevleri yerine getiren bir üye ülke olduğunun altını çizdi. Muhataplara terörle mücadele ve insani krizlere etkin müdahale konusunda iş birliği tekliflerini de tekrarladı.

NATO ve ABD güçlerinin Afganistan'dan çekilmesi sonrasında yaşanabilecek terör tehdidine karşı, NATO ve müttefiklerin bireysel desteğinin sürmesi gerektiği görüşünü de muhataplarına ileten Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bu kapsamda barış sürecinin başarılı yürütülmesi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getireceğini vurguladı.

Kitapla Verilen Derin Mesaj

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan NATO Zirvesi'nde görüştüğü liderlere, Türkiye'nin YPG/PKK, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleriyle mücadelesini anlatan "Türkiye'nin Terörizmle Mücadelesi" isimli kitabı verdi.

Erdoğan'ın, ABD Başkanı Biden ile yaptığı baş başa görüşme sırasında kitabın masada bulunması da dikkati çekti.

Yıllardır PKK’ya destek veren Batılı ülkelerin liderlerine derin mesaj içeriyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve ekibi tarafından İngilizce hazırlanan "Türkiye'nin Terörizmle Mücadelesi" kitabı; YPG/PKK, FETÖ ile DEAŞ olmak üzere üç bölümden oluşuyor.

Kitapta, DEAŞ, YPG/PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin saldırılarına hedef olan Türkiye'nin, bu tehditleri ortadan kaldırmak için yürüttüğü kararlı mücadele anlatılıyor.

Türkiye'nin müttefiklerinden beklentisinin, "egemenlik haklarına ve güvenlik hassasiyetlerine saygı gösterilmesi, YPG/PKK, DEAŞ ve FETÖ dâhil bütün terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadelede somut bir biçimde yanında durulması" olduğu vurgulanıyor.

YPG/PKK terörünün tarihinin anlatıldığı bölümde, terör örgütünün Türkiye'de ve Suriye'de gerçekleştirdiği saldırılara yer veriliyor.

YPG/PKK'nın Suriye'de Kürtlere uyguladığı katliamlara, zulümlere ve yağmalara da işaret edilen kitapta, YPG/PKK'nın, çocukları zorla kaçırıp silahaltına alması ve uyuşturucu kaçakçılığı yapması başta olmak üzere işlediği insanlık suçlarına değiniliyor.

Uluslararası raporlardan örnekler ve belgelerle YPG/PKK bağlantısına dikkat çekilen kitapta, Batı'nın YPG/PKK'ya desteği de anlatılıyor.

FETÖ’nün dünya için tehdit olduğu anlatılıyor.

FETÖ’nün nasıl tehlikeli bir terör örgütü olduğunun anlatıldığı bölümde ise kumpas davalarından suikastlara, yasadışı dinlemelerden şantaj ve tehdit faaliyetlerine kadar kanlı örgütün suçlarından örnekler aktarılıyor.

FETÖ’nün en büyük terör saldırısı olan 15 Temmuz darbe girişimine de detaylarıyla yer verilen kitapta, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'den iadesinin uluslararası hukuk açısından gerekliliği vurgulanıyor.

Kitapta, FETÖ’nün ABD için oluşturduğu tehdide de dikkat çekiliyor.

Türkiye'nin DEAŞ’la Mücadelesi

Terör örgütü DEAŞ'ın saldırılarından en fazla zarar gören ülkenin Türkiye olduğu belirtilen kitapta; Türkiye'nin, sınırları içinde ve dışında gerçekleştirdiği etkin mücadele ile bu terör örgütünün belini nasıl kırdığı anlatılıyor.             

Brüksel Seferinin Şifreleri

Başkan Erdoğan’ın birçok liderle yaptığı görüşmelerin ve NATO-2030 kararlarının şifreleri şöyledir:

Şifre 1

Budapeşte’den Çin Seddi’ne

Başkan Erdoğan, Brüksel’e ayak basar basmaz müthiş bir diplomatik mesajlar vermeye başladı. İlk görüşmesini, MACARİSTAN BAŞBAKANI ORBAN ile yaptı.

Erdoğan liderler buluşmalarını, “BİZ KIPÇAK TÜRKÜ’YÜZ. ATİLLA’NIN TORUNLARIYIZ” diyen Orban’la başlaması, BUDAPEŞTE’DEN ÇİN SEDDİ’NE uzanan Türk Devletleri arasında YENİ BİR DÜNYA BLOKU OLUŞMASININ habercisidir.

Başkan Erdoğan, Brüksel seferinin hemen öncesinde, çekirdek kadrosunu Libya’ya gönderdi. Brüksel sonrası AZERBAYCAN’ın başkenti Bakü’ye gitti.

ORBAN (MACARİSTAN)-LİBYA-AZERBAYCAN’nın paranteze alınmasının stratejik okuması şudur.

‘Kuzey Afrika’dan Macaristan’a, Macaristan’dan Azerbaycan’a ve Asya Türk devletleri hattında TÜRKİYE VAR’. Macaristan, Türk Dünyası ile güçlü bağlar kurdu. Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye'nin kurucu üye olduğu Türk Konseyi’ne üye yapıldı. Avrupa’nın ortasında Budapeşte’de de "Türk Konseyi" temsilciliği faaliyete geçirildi.

Başkan Erdoğan, Brüksel seferinde Macaristan Başbakanı Orban’la ilk görüşmeyi yaparak, dünyaya mesajı çok iyi vermiş oldu.

Türkiye ile Azerbaycan'ın kazandığı Karabağ Savaşı zaferinin Türk dünyası üzerindeki olumlu etkilerine şahitlik ediyoruz.

Erdoğan-Türk Devlet Aklı'nın yüzünü Türkistan bölgesine (Türk Dünyası’na) çevirmesini gösteren jeopolitik hamleler ses getiriyor. Son bir yıl içinde, özellikle de Karabağ Savaşı'nda Türkiye tüm gücüyle Azerbaycan'ın yanında bulundu. Türkistan'daki ülkelerle yoğun diplomasi trafiği yürütüldü.

Türkiye'nin desteğiyle, 30 yıllık kördüğüm olan Karabağ sorunu çözüldü. Karabağ zaferi, Türk dünyasının TEK YÜREK olmasında önemli bir süreci başlattı. Bu zafer meyvesini veriyor.

Bu bağlamda, TÜRK DÜNYASI BİRLEŞİK DEVLETLERİ fikri daha güçlü bir sesle dile getirilmeye başlandı. Erdoğan'ın ev sahipliğinde sonbaharda İstanbul'da bir zirve düzenlenecek. Zirveye Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Macaristan ve KKTC katılacak…

İstanbul Zirvesi’nde "Türk Dünyası Vizyonu – 2040" stratejisi kapsamında, TÜRK BİRLEŞİK DEVLETLERİ kuruluş kararı alınacak. Bununla paralel, Türk Dünyası’nın 2040'a kadar ki yol haritası belirlenecek.

Budapeşte’den Çin Seddi’ne kadar TÜRK DEVLETLERİ YEKVÜCUT.

Daha düne kadar dünya nizamına şekil veren 5 büyükleri (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa), DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR diye haykırarak sarsmakta olan Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı, yeni bir TÜRK DÜNYASI BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NİN ADIM ADIM KURULUŞUNA ÖNCÜLÜK YAPIYOR. TÜRKLER, gümbür gümbür geliyor. Tsunami dalgası gibi karşı çıkanları yutarak geliyor.

Şifre 2 

Erdoğan–Biden İlk Görüşmesinin Yaratacağı Dalgalar

NATO zirvesiyle Ankara-Washington hattında Afganistan mutabakat süreci başlatıldı. S-400 krizine çözüm arayışını sürdürme kararı alan Türkiye ve Amerika, ikili ilişkilerin tamirine yönelik karşılıklı temas trafiğinin arttırılması kararına vardılar.

NATO zirvesi, Ankara’nın Afganistan’daki Kabil Havalimanı’nın işletmesini ve güvenliğini sağlamaya dönük Mayıs başında ittifaka ilettiği teklifine yeşil ışık yakılmasıyla sonuçlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden ile yaptığı ilk görüşme sonrasında dikkati çekici bir açıklama yaptı:

"Afganistan’dan çıkmamız istenmiyorsa, özellikle belirli bir desteğin verilmesi isteniyorsa, Amerika’nın vereceği destek önem arz ediyor. Afganistan’da Pakistan’ı da, Macaristan’ı da yanımıza alabiliriz. Şu an itibariyle bir mutabakat söz konusu. Bir sıkıntı söz konusu değil."

Peki, bu ne anlama geliyor?

NATO kuvvetleri Afganistan’dan çıkacak. Kabil Havalimanı’nın bakım ve işletilmesi konusu Türkiye’ye fon sağlanırsa, lojistik destek verilirse söz konusu olacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 konusunda taviz vermedi.

Bu konuda "Daha önceki görüşümüz neyse onu ifade ettim. Süreç burada bitmiyor. Savunma ve Dışişleri Bakanlarımız kendi aralarında görüşsünler dedik, o görüşmelerden sonra bizler de adımlarımızı atalım, böyle bir karara vardık" ifadelerini kullandı. Biden ise "Ekiplerimiz çalışacak" vurgusunda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin NATO vurgulamaları gündeme damgasını vurdu.

ABD'yi ve Başkan Joe Biden'ı hedef alan Bahçeli, "Arkamızdan dolanıyorlar, müttefiklik edebiyatı yapıyorlar, teröristlerle iş tutuyorlar stratejik ortaklıktan bahsediyorlar. Türkiye'nin kuyusunu kazıyorlar, sözde Ermeni Soykırımı yalanına sığınıyorlar sonra dönüp NATO diyorlar. Bilmiyorlar ki yalanlarla çevrili bir ortamda güvenin evi yoktur. Zira yalan dönüş ihtimali olmadan kapanan çıkış kapıdır. Kaybeden bir güveni açmanın bir anahtarı da yoktur" diye konuştu. 

S400'ler konusuna da değinen Bahçeli, "İrademiz Brüksel'deki NATO karargâhına devredilmiş değildir. Nitekim kimden silah alıp alamayacağımızın mevzu bahsi NATO'nun bileceği tayin edeceği bir konu da olamayacaktır. ABD'nin Türkiye'yi savunmasız bırakma konusundaki gizli niyeti zehirli meyvelerini 15 Temmuz gecesi vermedi mi?" sözlerini kaydetti. Bahçeli sözlerinin devamında da, "Türkiye'ye karşı uygulanan baskı ve yaptırım politikalarının bu haliyle devamı iki ülke arasındaki ilişkileri çok yönlü zedeleyecektir" dedi.

Şifre 3

NATO-2030: Dünya Jandarmalığına Doğru…

21’inci yüzyıl jeopolitiğini çok çok etkileyecek NATO-2030 Stratejisi’ne son şekil verildi.

NATO’nun Rusya’yı 'ana hasım' olarak değerlendirdiği, Çin’i 'doğrudan askeri tehdit' olarak nitelemediği; ancak ilk kez Çin'in yükselişine odaklandığı 2030 Strateji Konsepti kabul edildi.

NATO liderler zirvesinin sonuç bildirisinde Rusya ve Çin düşman olarak konumlandırıldı.

Rusya ile olağan ilişkilere geri dönülmeyeceği ve Çin'in sistematik meydan okumalarına karşı konulacağı vurgulandı. Başlıca endişelerimiz ‘Rusya, Çin, terörizm, kurallara dayalı uluslararası düzene yönelik tehditler, göç ve siber güvenlik’ konularıdır, denildi.

Tüm yönlerden, her türlü tehdide karşı Avrupa-Atlantik bölgesinin kolektif savunması için organize edici çerçeve olarak NATO’nun güçlendirileceği belirtildi. 

NATO Stratejisi’nde Çin'e geniş yer ayrıldı.

Çin'in açıklanan hırsları ve baskın davranışları, kurallara dayalı uluslararası düzene ve ittifakın güvenliğiyle ilgili alanlara sistematik meydan okumalar oluşturuyor.

Çin zor kullanan politikalara başvuruyor, silahlı kuvvetlerini gizlice güçlendiriyor, hedeflerine ulaşmak için dezenformasyonu kullanıyor.

Çin'in sık sık şeffaflıktan yoksunluğa başvurmasından ve dezenformasyon kullanımından endişe duyuyoruz.

Çin, nükleer üçleme oluşturmak için sayıları giderek artan savaş başlığı ve geliştirilen taşıma araçları ile nükleer potansiyelini hızla genişletiyor. Çin, ordusunu ve açıkladığı askeri ve sivil bileşenleri birleştirme stratejisini şeffaflıktan uzak biçimde modernize ediyor. Çin, Rusya’nın Avrupa-Atlantik bölgesindeki tatbikatlarına katılarak da Rusya ile askeri alanda işbirliği yapıyor.

Çin, uluslararası sistem içinde sorumlu davranmalı ve taahhütlerine saygı göstermeli.

Çin'in büyüyen nüfuzu ve uluslararası politikaları, ittifak olarak hep birlikte karşılık vermemiz gereken meydan okumalar oluşturabilir. Çin ile ittifakın güvenlik çıkarlarını savunan bakış açısıyla muhatap olacağız.

Ukrayna İle Gürcistan'ın Üyeliğe Kabul Edileceğine Teyit

NATO’nun 2008 Bükreş zirvesinin Ukrayna ve Gürcistan’ın üye olarak kabul edilmesine ilişkin kararını tüm kısımlarıyla teyit ediyoruz, ayrıca her ortağın kendi esaslarına göre değerlendireceği kararı dâhil olmak üzere sonraki tüm kararları da doğruluyoruz. Ukrayna ve Gürcistan'ın geleceklerini ve dış politika rotalarını dış müdahale olmaksızın bağımsız olarak belirleme hakkını destekliyoruz.

İngiltere’de yapılan G-7 zirvesinde, Çin’in grand projesi YENİ İPEK YOL (BİR YOL BİR KUŞAK) sisteminin başarısız kılınması yolunda NATO’ya, Güney Kore, Japonya, Avustralya’nın üye alınması önerisi dikkat çekti.

Avrupa Birliği zirvesinde, NATO’nun Afrika ve Ortadoğu’ya uzanması, bu bölgelerden de üye alınması gündeme getirildi.

Bu gelişmeleri birlikte okursak, NATO-2030 DÜNYA JANDARMALIĞINA DOĞRU YÜRÜYECEK.

NATO sadece bir savunma paktı olmanın çok ötesinde yeni dünya düzeninin küresel siyasi organı haline getirilecek. BM Güvenlik Konsey’inden oy birliği ile müdahale kararları çıkması üzerine NATO’nun dünya çapında Batı’nın vurucu pozisyonuna sokulması planlanmış görünüyor.

NATO-2030’un Avrasya Kaderini Türkiye Belirleyecek

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla NATO-2030 Stratejisi kesinleşti. Bu stratejide yer alan bölümler dikkatle incelendiğinde, NATO önümüzdeki 10 yılda büyük belirsizliklere neden olabilecek radikal değişimlerin yaşanacağını düşünüyor. Bu nedenle, NATO’nun askeri yönünün yanında, siyasi rolünün de güçlendirilmesi için

“Demokratik Dayanıklılık İçin Mükemmeliyet Merkezi” kuruluyor.

Türkiye oluşan koşulları dikkate alarak, NATO’nun yeni döneminde şartların kendisine sunduğu fırsatları değerlendirerek uluslararası sistemdeki konumu güçlendirme şansına sahip.

NATO’nun Kuzey Afrika, Ortadoğu, Akdeniz, Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya (Türk devletleri) genişlemesinde Türkiye KİLİT ÜLKE KONUMUNA GELMİŞ DURUMDADIR. Dünyanın 13 bölgesindeki Türk üsleri, NATO’nun Türkiye’ye bağımlılığını çok arttırmış bulunuyor.

Nitekim Afganistan havalimanının güvenliğinin sağlanmasında, Türkiye’nin çok büyük aktör gösterilmesi bir gerçeğin ifadesidir.

Evet. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı’nın son beş yılda AVRASYA’NIN kalpgahında gerçekleştirdiği jeopolitik hamleler, NATO’nun kaderini çok etkileyecek özellikleri ortaya koymuştur.

Dünya Basını: NATO’da Çin Alarmı

ABD basınının gündeminde NATO Liderler Zirvesi'nden çıkan sonuçlar yer aldı. The New York Times, Washington Post ve Financial Times, NATO liderlerinin yaptığı görüşmelerin ardından Çin'in artan gücüne karşı birlikte karşı durma yönündekini vurgusunu manşete taşıdı. Britanya basınının gündeminde ise ülkede yaygın hâle gelen Delta varyantı ve buna bağlı olarak normalleşme takvimindeki erteleme yer aldı. Al Jazeera, İsrail'de Netanyahu dönemine son veren yeni koalisyon hükümetinin Doğu Kudüs'te aşırı sağcı grupların planladığı yürüyüşe onay vermesini manşete taşıdı. 

15 Haziran 2021 tarihinde dünya basınında öne çıkan başlıklar şöyle:

Financial Times | İşe koyulmak: NATO, Çin’in ordu hırslarının verdiği uyarıya karşı çalışmalarını hızlandırdı.

Financial Times, dün yapılan NATO Liderler Zirvesi sonrasında yayımlanan sonuç bildirgesindeki Çin vurgusuna dikkat çekti. Bildirgede Çin’in “yanlış bilgi yayma kampanyasının”, Rusya ile iş birliğinin ve nükleer silah sayısının giderek artmasının NATO’ya “sistematik zorluklar oluşturduğu belirtildi.

FT, ilk sayfasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden’ı selamlamak için ayağa kalkarken çekilmiş bir fotoğrafını kullandı. Erdoğan’ın danışmanlarından İsmail Cesur, bu fotoğrafların kullanılmasına tepki göstererek, “Tek başına Financial Times’ın onca NATO fotoğrafı içinden bütün gün üzerinden algı yapılmaya çalışılan bu fotoğrafı kullanması bile, Recep Tayyip Erdoğan’ın mücadelesinin ne boyutta ve hangi arenalarda olduğunu gösteriyor. Sonuna kadar arkandayız DÜNYA LİDERİ.” yazdı.

The Washington Post | NATO, Çin’e karşı duruşunu sertleştirme konusunda anlaştı.

The Washington Post da NATO liderlerinin Çin’e karşı duruşunu sertleştirme ve onun “sistematik zorluklar yarattığını” kabul etme kararını manşetine taşıdı. Gazete, Biden’ın müttefiklerine “güven aşılamaya çalıştığını” ifade etti ve sık sık “Amerika geri döndü” mesajının dile getirildiğini vurguladı.

The New York Times | Çin’in gücü, NATO’ya alarm çaldırdı. New York Times NATO’nun ilk defa Çin’den bu derecede bir tehdit olarak söz ettiğini vurguladı.

Sonuç

TARİHE DAMGA VURACAK BİR HAFTA YAŞANDI.

G-7 ZİRVESİ (Dünyanın en gelişmiş yedi ekonomisinin bir araya geldiği bir zirve. G7 ülkeleri; ABD, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve Kanada),

NATO BRÜKSEL ZİRVESİ (203O STRATEJİSİ),

AVRUPA BİRLİĞİ–ABD BAŞKANI BİDEN ZİRVESİ.

BAŞKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN-BİDEN GÖRÜŞMESİ,

ABD BAŞKANI BİDEN İLE RUSYA LİDERİ PUTİN GÖRÜŞMESİ (16 HAZİRAN)

VE… 15 TEMMUZ’DA WASHİNGTON’DA BİDEN-MERKEL GÖRÜŞMESİ, 16 TEMMUZ’DA PUTİN PEKİN’DE ÇİN LİDERİ Xİ JİNPİNG İLE GÖRÜŞMESİ GERÇEKLEŞECEK.

BU GELİŞMELERİ İÇEREN BÜYÜK RESİM ‘YENİ DÜNYA DÜZENİNİN AYAK SESLERİ’ MESAJI VERİYOR.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA