Avrupa, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük silahlanma hamlesini yaşıyor. Financial Times’ın radar uydu verileriyle yaptığı analize göre, kıta genelinde savunma sanayi üretim kapasitesi barış dönemine kıyasla üç kat arttı. Özellikle mühimmat, füze ve zırhlı araç üretimi hızla yükselirken, yeni savunma tesislerinin toplam alanı 7 milyon metrekareyi buldu.
Avrupa’daki mühimmat üretimi 2022’de yıllık 300 bin adet seviyesindeyken, 2025 sonunda 2 milyon adede ulaşması bekleniyor. Savunma harcamaları da benzer bir ivmeyle yükseldi. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) verilerine göre Avrupa (Rusya dahil) askeri harcamaları 2024’te %17 artarak 693 milyar dolar seviyesine çıktı. Almanya’da harcamalar %28, Polonya’da ise %31 artış gösterdi. Polonya’nın savunma bütçesi, GSYH’nin %4,2’sine ulaştı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in duyurduğu “Readiness 2030” programı, yaklaşık 800 milyar avro tutarında ortak savunma yatırımı öngörüyor. NATO ise Haziran 2025’te Lahey’de alınan kararla, üye ülkelerin 2035’e kadar savunma bütçelerini GSYH’nin %5’ine çıkarmasını hedefliyor. AB düzeyinde ise “Security Action for Europe (SAFE)” adlı mekanizma ile savunma sanayine 150 milyar avro kredi desteği sağlanacak.
Savunma uzmanlarına göre bu artış, sadece Ukrayna’ya destek amaçlı değil; aynı zamanda Rusya tehdidine karşı caydırıcılık oluşturma ve ABD’ye güvenlik alanında bağımlılığı azaltma stratejisini de yansıtıyor. Rheinmetall CEO’su Armin Papperger, üretim kapasitesindeki büyümenin tank ve mühimmat fiyatlarını düşürmesini beklediklerini açıkladı.
Ancak eleştirmenler, hızla artan savunma bütçelerinin sosyal harcamalar üzerinde baskı yaratabileceği uyarısında bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda Avrupa’nın, bu askeri gücü nasıl ve nerede kullanacağı sorusu ise şimdiden tartışma konusu.
Diğer İçerikler
