Müslüman Hayır Kurumları Neden İngiltere'de Orantısız Bir İncelemeye Tabi Tutuluyor?

İngiltere’deki Müslüman hayır kurumları, İsrail yanlısı kuruluşlara tanınan toleranstan mahrum. Yardım kuruluşu denetçisi, eğitim adı altında yasa dışı yerleşimlere aktarılan milyonlara sessiz kalırken, Müslüman kurumları aşırı denetimle karşı karşıya bırakıyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

İngiltere'de iki Yahudi yardım kuruluşunun işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan yasa dışı bir yerleşime milyonlarca sterlin bağış yaptığı ortaya çıktı. Guardian’ın araştırmasına göre, Kasner Charitable Trust ve UK Toremet, 2017-2021 yılları arasında Susya yerleşimindeki Bnei Akiva dini okuluna yaklaşık 5.7 milyon sterlin (7.7 milyon dolar) aktardı. Oysa bu yerleşim, hem uluslararası hukuka hem de İngiltere’nin resmi dış politika duruşuna göre yasa dışı kabul ediliyor.

İngiltere’deki hayır kurumu denetçisi olan Charity Commission, bu bağışlara onay verdi ve “eğitim amaçlı” olduğu gerekçesiyle yasal çerçevede değerlendirildiğini açıkladı. Ancak aynı komisyon, İran kökenli Şii bir kurum olan Islamic Centre of England (ICEL) hakkında sadece General Kasım Süleymani anmasına katılım gibi nedenlerle soruşturma başlatmış, merkezin yönetimine ağır denetim ve kısıtlama uygulamıştı.

Analizler, bu çelişkili uygulamaların sadece bir istisna olmadığını, Charity Commission’un özellikle Müslüman hayır kurumlarına karşı sistematik ve orantısız bir inceleme yürüttüğünü ortaya koyuyor. Örneğin, 2013-2014 arasında yapılan soruşturmaların %38’i Müslüman kuruluşlara yönelikti, oysa bu kuruluşlar sektörde sadece %1.2’lik bir paya sahipti.

Yine Human Aid UK gibi birçok Müslüman yardım kuruluşu, herhangi bir suç tespiti olmamasına rağmen uzun süren soruşturmalarla karşı karşıya kaldı. Orantısızlık, Müslüman yardım kuruluşlarının güvenlikçi politikalar çerçevesinde “potansiyel tehdit” gibi muamele gördüğünü ve Filistin’le dayanışma gösteren kurumların özellikle hedef alındığını düşündürüyor.

Buna karşın, İsrail ile bağlantılı hayır kurumlarına yönelik bağışların neredeyse sorgusuz onaylanması, kamuoyunda “çifte standart” ve “siyasi etkilenme” eleştirilerine yol açıyor. Akademik raporlar ve Müslüman sivil toplum kuruluşları, Charity Commission’un İslamofobik reflekslerle hareket ettiğini ve hükümetin dış politikasına paralel davrandığını ileri sürüyor.

Kaynak:

Middle East Eye

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA