Danimarka Savunma İstihbarat Servisi (FE) tarafından yayımlanan son istihbarat raporunda, Rusya’nın askeri kapasitesini önemli ölçüde artırdığı ve NATO’ya karşı yeniden silahlanma sürecine hız verdiği vurgulandı. Raporda, Rusya’nın özellikle dışarıdan aldığı mali ve maddi destekle bu süreci daha da güçlendirdiğine dikkat çekilerek, “Rusya bugün NATO'ya karşı yeniden silahlanmak için kaynak yaratabilir.” ifadesine yer verildi.
Danimarka'ya Doğrudan Tehdit Yok, Ancak Rusya Bölgedeki En Güçlü Askeri Güç
FE'nin raporuna göre, şu anda Danimarka’ya yönelik doğrudan bir askeri saldırı tehdidi bulunmuyor. Ancak, Rusya’nın bölgedeki en büyük askeri güç olma konumunu sürdürdüğü ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu unvanı bırakmaya niyetli olmadığı belirtiliyor.
Raporda, Rusya’nın anakarasının kuzeyindeki deniz alanları üzerinde kontrol sağlama hedefi taşıdığı belirtilirken, “Rusya'nın Kuzey Kutbu'na kadar her yeri kontrol etmek istemesi mümkün.” değerlendirmesi yapıldı. Ayrıca, Rusya’nın 2022’de yayımladığı denizcilik doktrininin, ülkenin kuzeydeki çıkarlarını korumak için askeri güç de dâhil olmak üzere tüm araçları kullanabileceğini ortaya koyduğu ifade edildi.
Raporda dikkat çeken bir diğer unsur ise, Moskova’nın Grönland ve Faroe Adaları’nı Avrupa’daki olası bir çatışmaya dâhil etmeyeceği yönündeki değerlendirme oldu. Bu durumun, Rusya’nın bölgedeki stratejik çıkarlarının Avrupa’dan çok ABD ile olan ilişkisine bağlı olduğunu gösterdiği belirtildi.
"Rusya, NATO ile Savaşa Hazırlanıyor"
FE raporunda, Rusya’nın kendisini Batı ile bir çatışma halinde gördüğü ve NATO ile savaşa hazırlandığı iddia edildi. Raporda şu ifadeler dikkat çekti:
"Bu, böyle bir savaşı başlatma kararının verildiği anlamına gelmiyor. Ancak Rusya silahlanıyor ve bu kararı alabilecek kapasiteyi inşa ediyor. Rusya, NATO'yu askeri açıdan zayıf ya da siyasi olarak bölünmüş görürse, bir veya daha fazla Avrupa ülkesine karşı bölgesel bir savaşa girme konusunda daha istekli olabilir."
Danimarka’nın yayımladığı bu rapor, Avrupa’da güvenlik endişelerini yeniden gündeme taşırken, NATO üyesi ülkeler arasında savunma politikalarının güçlendirilmesi yönünde tartışmaları da alevlendirdi.