Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen AB–Türkiye İş Zirvesi, Avrupa güvenliğinin geleceği açısından kritik mesajlara sahne oldu. Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile European Business Summit (EBS) işbirliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye’nin savunma kabiliyetleri, Avrupa savunma mimarisine katkıları ve ortak güvenlik politikalarındaki rolü masaya yatırıldı.
Zirvede konuşan Avrupa Havacılık, Güvenlik ve Savunma Sanayii Birliği (ASD) Genel Sekreteri Camille Grand, Avrupa’nın değişen güvenlik ortamı karşısında Türkiye’nin rolünün artık tartışmasız bir şekilde daha önemli hâle geldiğini vurguladı. Grand, Rusya’nın savaş ekonomisine yöneldiği bu dönemde Avrupa’nın savunma kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiğini belirterek dikkat çeken bir değerlendirme yaptı:
“Bugünkü tablo, 10 yıl önceki gibi değil, 20 yıl önceki gibi hiç değil. Türk savunma sanayisi son derece hızlı gelişiyor, çok aktif ve öncelik taşıyan bir konumda. Dürüst olalım; Türkiye’ye ihtiyacımız var”
Grand, ABD’nin Avrupa’ya savunma sorumluluğunu daha fazla üstlenme çağrısını hatırlatarak, Avrupa’nın bu süreci ancak Türkiye gibi güçlü ortaklarla başarabileceğini söyledi. NATO bağlamında yükümlülüklerin arttığına dikkat çeken Grand, Avrupa savunma ekosisteminde Türkiye’nin önemli bir ortak olduğunu belirtti.
“Türkiye Avrupa'nın Güvenliği İçin Temel Öneme Sahip”
AB Dış İlişkiler Ofisi Genel Müdür Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals ise Türkiye’nin hem AB adayı hem de NATO müttefiki olduğuna işaret ederek, ülkenin Avrupa güvenliğinin merkezinde bulunduğunu vurguladı.
Vinals, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Güney Kafkasya’daki yeni jeopolitik süreçler, Suriye ve Gazze’deki gelişmeler gibi kritik başlıklarda Türkiye’nin rolünün belirleyici olduğuna dikkat çekti.
“Karadeniz güvenliğini Türkiye olmadan düşünmek mümkün değil” diyen Vinals, AB ve Türkiye ilişkilerinde angajmanın, diyalogun ve kapsamlı işbirliğinin zorunlu olduğunu ifade etti.
Savunma Sanayinde Yeni Dönem: Birlikte Üretim, Birlikte Standart
TUSAŞ AR-GE ve İleri Teknolojiler Direktörü Hakan Aydemir, modern çatışma ortamlarında düşük maliyetli ve hızlı üretilebilen dronların savaşın seyrini birkaç gün içinde değiştirebildiğini hatırlattı. Artan tehdit çeşitliliği karşısında ülkeler ve savunma şirketleri arasında güçlü bir güven zinciri kurulması gerektiğini belirtti.
Aydemir, savunma sanayisinde birlikte çalışabilirlik (interoperability) konusunun belirleyici olduğunu söyleyerek, standartların ortak belirlenmemesi hâlinde insan kaynağının ve üretim kapasitesinin boşa harcanacağını ifade etti.
“İşbirliği Kalıcı Olsun”
Leonardo Brüksel Ofisi Genel Müdürü Renzo Tomellini, savunma sanayisinde tüm üretimin tek bir ülkede yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle güçlü ortaklıklara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Leonardo’nun Türkiye’de yüksek yetkinlikli ortaklar bulduğunu ve işbirliğinin 1989’dan bu yana devam ettiğini hatırlatan Tomellini, “Bu işbirliğinin kalıcı olmasını ve büyümesini umuyoruz” dedi.
Diğer İçerikler
