Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın 20 Haziran 2025’te gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinin ana gündem maddelerinden biri de Ermenistan’ın bölgesel entegrasyona yönelik inisiyatifi olan “Barış Kavşağı (Crossroads of Peace)” projesiydi.
Paşinyan, “İlk kez Cumhurbaşkanı'na yüz yüze anlattım” açıklaması ile Barış Kavşağı projesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a doğrudan sunduğunu belirtti.
Bu ziyaret sebebiyle Türk kamuoyu büyük ölçüde “Barış Kavşağı” projesinden ilk defa haberdar oldu. Gerek Zengezur Koridoru gerekse Ermenistan tarafından alternatif olarak sunulan Barış Kavşağı projesi İkinci Karabağ Savaşı’nın bir sonucu olarak bölgesel dengeleri değiştirecek lojistik projeler olarak ortaya çıktı.
Sovyet Sonrası Kafkasya
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ortaya çıkan toprak problemlerinin birçoğu Güney Kafkasya’daydı. Daha Sovyetler Birliği dağılmadan alınan birtakım kararlar, bu bölgenin uzun yıllar barışa hasret kalacağına işaret ediyordu. İlk olarak 1988 yılında Dağlık Karabağ Muhtar Vilayeti Parlamentosu Ermenistan’la birleşme kararı aldı, lakin bu karar ne Sovyetler Birliği ne de Azerbaycan SSC hükûmeti tarafından tanındı. İşte bu yıldan itibaren bölgedeki Ermeniler, yıllardır birlikte yaşadıkları Azerbaycanlılara karşı silahlı müdahalelere ve kıyımlara başladılar.
1991–1994: Bağımsızlık İlanı ve İşgal Süreci
Sovyetler Birliği’nin dağılması döneminde – 2 Eylül 1991 tarihinde Dağlık Karabağ Muhtar Vilayeti bağımsızlığını ilan ederek hem parçası olduğu Azerbaycan’a hem de Azerbaycan’ın bağlı olduğu Sovyetler Birliği dahilinde ayrımcı bir tutum sergilemiş, Azerbaycan hükûmeti ve Birlik yine bu kararı tanımamış, dünyanın hiçbir ülkesinden destek gelmemişti. Hem Azerbaycan’ın hem de Ermenistan’ın bağımsızlığının ardından 1994 yılına kadarki sürede Ermenistan, Dağlık Karabağ dâhil olmak üzere Azerbaycan’ın topraklarının %20’sine tekabül eden bölgeyi işgal etmiştir. İşgal dâhilinde binlerce insan öldürülmüş ve Azerbaycan hükûmeti 1.5 milyon kişinin zorunlu göçüyle katastrofik bir sonuçla karşı karşıya kalmıştır.
2020: İkinci Karabağ Savaşı
Yıllarca süren barış müzakerelerinin ve sıklıkla ortaya çıkan çatışmaların ardından 2020 yılının Eylül ayının 27’sinde Azerbaycan, yine bu sınır çatışmalarının ardından yaptığı karşı atakla birlikte 44 gün sürecek Zafer Savaşı’nı başlatmış oldu. Azerbaycan, BM’nin Ermeni Silahlı Birliklerinin Azerbaycan topraklarından derhal çıkarılmasını kapsayan 822, 853, 874 ve 884 numaralı kararnamelerinin yıllarca uygulanmaması üzerine uluslararası hukuku kendi gücüne uyguladı ve 44 gün içinde Cebrayıl, Fuzuli, Zengilan, Kubadlı ve Şuşa şehirlerini kurtardı. 9 Kasım’ı 10 Kasım’a bağlayan gecede Rusya Federasyonu Başkanı V. Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İ. Aliyev ve Ermenistan Başbakanı N. Paşinyan arasında imzalanan ateşkes deklarasyonu ile birlikte Kelbecer, Ağdam ve Laçın illeri de sırasıyla boşaltılıp Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine verilecekti. Geri kalan Hocalı, Hankendi ve Hocavend şehirleri ise 2023 yılının 19-20 Eylül tarihlerinde yapılan anti-terör operasyonu ile birlikte tamamen Azerbaycan topraklarına katıldı ve bölgenin güvenliği sağlandı.
Zengezur Sorununun Tarihsel Arka Planı
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve o cümleden Azerbaycan kamuoyu tarafından ‘kapitülasyon aktı’ olarak tanımlanan 9 Kasım Beyannamesi’nde bulunan maddelerden birisi yalnızca iki ülke için değil, bölge ve hatta dünya için oldukça önemli bir ehemmiyet taşımaktadır. 1920-30’lu yıllarda, daha her iki devlet – Azerbaycan ve Ermenistan – Sovyetler Birliği’nin bir parçası iken Azerbaycan’a ait olan Zengezur bölgesinin adım adım koparılarak Ermenistan’a verilmesi sonucu Nahçıvan, Azerbaycan’ın ana kısmı ile tamamen ayrı düşmüş ve bu durum 90’lı yıllardaki bağımsızlıkların ardından Nahçıvan’ın uzun bir süre zor zamanlar geçirmesine ve günümüzde de eksklav bir bölge olarak kalmasına neden olmuştur. Hâlâ Azerbaycan ve Nahçıvan arasında direkt bağlantı sadece hava yolu ile sağlanabilmektedir. Beyannamede bulunan bir maddede Azerbaycan ve Nahçıvan’ı birbirine bağlayacak kara bağlantısından söz edilmektedir. İmzaların atılmasından 5 yıl geçmesine rağmen her iki taraf da bu maddeyi farklı biçimde yorumlamakta, zaman zaman bu mesele dünya gündemine oturmaktadır.
‘Koridor Kavramı’ ve Zengezur’un Anlamı
Geçtiğimiz günlerde, Birleşik Arap Emirlikleri(BAE)’nin Abu Dabi şehrinde Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin görüşmesinin ardından barış sedaları tüm dünyada yankılanırken bu konu yüksek sesle dile getirilmeye başlandı ve yeniden ele alınıyor.
Öyleyse, Azerbaycan için Zengezur Koridoru, Ermenistan içinse “Barış Kavşağı” nedir, bakalım.
Koridor; siyasi bağlamda ana karadan kopan anaklav ve eksklav bölgeleri karaya bağlayan ve yerel hükûmetin kontrolünde olmayan, genellikle uzun ve ensiz bir yola verilen addır. Yıllarca Ermenistan, yapılan barış görüşmelerinde Laçın’ı “Dağlık Karabağ” ile Ermenistan arasında bir koridor olarak görmüş ve Laçın şehrinin Dağlık Karabağ’a dâhil olmamasına rağmen Ermenistan tarafından benimsenmesine neden olmuştur. 2020 yılından sonra koridor terimi Zengezur için kullanılmış, Azerbaycan’ı Nahçıvan’la birleştiren bu yol “koridor” olarak tanımlanmıştır. Bu aslında bize şu mesajları vermektedir:
Bahsedilen koridorun hem demiryolu hem de karayolu olarak yapılması planlanmıştır. Koridorun kim tarafından kontrol edileceği ve nasıl işletileceği ile ilgili herhangi bir net açıklama verilmemiştir. Zengezur Koridoru’nun yapılması için Nahçıvan’la Azerbaycan’ın Doğu Zengezur bölgesinden bir ilin birleşmesi gerekmektedir. Zengezur Koridoru, hem Kuzey-Güney ticaret yolunun hem de Türk Dünyası’nın birleşmesinin, aynı zamanda geçmişte Çin’den Fransa’ya kadar devam eden Tarihi İpek Yolu’nun önemli bir kısmını oluşturmalıdır.
Azerbaycan'ın Zengezur Koridoru, Azerbaycan'ın iki yakası arasında demiryolu bağlantısını, otoyol bağlantısını ve enerji hatlarını içeriyor. Zengezur Azerbaycan ile tek bir transit güzergah açmayı öngörüyor. Ermenistan içinden geçecek demiryolunun uzunluğu 43 km, Azerbaycan tarafındaki kısmın uzunluğu ise ~60 km olarak tahmin edilmektedir.
Zengezur Koridoru gerçekleştiğinde, İran'a ihtiyaç duymadan, Azerbaycan ile Türkiye arasında doğrudan kara bağlantısı sağlanmış olacak.
Ermenistan’ın Alternatifi: Barış Kavşağı
Başbakan Nikol Paşinyan'ın Ekim 2023'te Tiflis İpek Yolu Forumu'nda ilk kez duyurduğu Ermenistan'ın "Barış İçin Kavşak" girişimi, Ermenistan'ı komşu ülkelerle (Türkiye, Azerbaycan, İran ve Gürcistan) bağlamayı amaçlayan iddialı bir bölgesel ulaşım önerisi olarak sunuldu. Ermenistan'ın Trans-Hazar Koridoru'na entegrasyonunu hedefleyen bu girişim, söz konusu ülkeler arasında mal, enerji ve insan akışını kolaylaştırmak için karayolları, demiryolları, boru hatları, kablolar ve elektrik hatları gibi önemli altyapıları canlandırmayı ve geliştirmeyi, Hazar Denizi'ni Akdeniz'e ve Basra Körfezi'ni Karadeniz'e daha kolay ve verimli ulaşım bağlantılarıyla bağlamayı amaçlamaktadır.
2022 yılından itibaren Karabağ ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ile ilgili barışçıl açıklamalar yapan Paşinyan, olası bir Zengezur Koridoru fikrine 2020 yılından beri karşıdır. Bunu Ermenistan’ın egemenlik haklarının ihlali olarak gören Başbakan’ın bu plana alternatif olarak sunduğu proje ise “Barış Kavşağı” olarak adlandırılan projedir.
Zengezur Koridoru ile ekonomik ve siyasi olarak oyun dışı kaldığını hisseden Ermenistan, Nahçıvan ile Azerbaycan’ı birleştirecek bu yolun koridor değil, bir kavşak olmasını hedeflemektedir. Bu takdirde:
Bu projede, karayolları için 5'i Azerbaycan'la, 2'si Türkiye'yle olmak üzere 7 adet sınır kontrol noktası oluşturulacak: Kayan, Sotk, Karahunj'un yakınında, Yeraskh, Angekhakot yakınında, Akhurik ve Margara.
Demiryolu altyapıları için 4'ü Azerbaycan'la, 1'i Türkiye'yle olmak üzere 5 adet sınır kapısı oluşturulacak: Nrnadzor, Agarak, Yeraskh, Kayan, Akhurik.
2025 ve Sonrası: Bölgesel Dinamikler
Barış Kavşağı Projesi özellikle 2025 yılından itibaren– Azerbaycan’la Ermenistan arasında barış anlaşmasının yapılması sürecinin pozitif ilerlemesinin üzerine – daha çok konuşulmaya başlandı. Paşinyan, 20 Haziran 2025’te gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinden önce Ermenistan kamuoyuna bu planı Türkiye’ye de sunacağını bildirmiştir. İstanbul’daki Ermeni toplumu ile bir araya geldiği toplantıda Agos muhabirinin Türkiye’nin “Büyük Turan” projesi ile ilgili sorduğu soruya cevaben, şu şekilde cevap verdi: “Şimdi Turan bizim kafamızda. Artık herkesin kafasında bu var – neden, ne uğruna? Ne istiyorlar? Ermenistan Cumhuriyeti topraklarından geçmek mi? Gelsinler, geçsinler – bunda bir kötülük yok. Zaten biz bunu teklif ediyoruz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye gitmek istiyorlar. Biz de diyoruz ki: Gidin – sorun ne? Neden gitmesinler?” Geri döndükten sonra Ermenistan meclisinde “Turan’ın kurulmasında bizim için bir sorunu yok” demesi, muhafazakâr Ermeni kamuoyunun tepkisini çekse de en azından Türkiye ve Azerbaycan’ın henüz bu fikre pozitif veya negatif biçimde yaklaşmadığını, aynı zamanda barış için her iki tarafın da feragatte bulunabileceğini göstermektedir.
Son aylarda hem Ermenistan’daki Rusya yanlısı kilisenin tehlikesiz hâle getirilmesi, aynı zamanda Abu Dabi’deki görüşmelerde üçüncü “hegemon” bir ülkenin bulunmaması, ardından Rusya, ABD ve Fransa gibi ülkelerde barışla ilgili söylemlerin bulunması, Abu Dabi’deki görüşmenin Zengezur konusunu da kapsaması bu tip görüşmelerin hızlanacağını ve Koridor ve Barış Kavşağı konusunda ortak bir mutabakata varılacağını göstermektedir.
Rusya, koridorun açılmasının taraftarı olduğunu resmî ağızlardan birkaç kez söylemiştir. Fakat son günlerde hem Azerbaycan hem de Ermenistan’da devlet yöneticilerinden Rusya’ya yönelik sert eleştiriler yükselmesi, Kafkasya’da oyun dışı kalmasından dolayı rahatsızlık duyan Rusların bölgede nüfuzunu devam ettirmeye yönelik hamlelerine karşı verilen tepkiler olarak değerlendiriliyor.
ABD ise, barış görüşmelerinin ardından Zengezur Koridoru’ndan yana bir tutum aldı. ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, New York'ta düzenlenen bir brifingde, İran sınırı yakınındaki Zengezur Ulaşım Koridorunun yönetimini üstlenmeye hazır olduklarını açıkladı. Diplomat, "Amerika olarak bu 32 kilometrelik yolun 100 yıllığına kiralanmasını ve tüm taraflarca kullanılmasını öneriyoruz" dedi. İlham Aliyev buna cevaben “ABD şirketinin Zengezur Koridorunu kiralaması ile ilgili soru Ermenistan Hükumetine sorulmalıdır. Bizim topraklarımızda hiçbir operatör, tacir veya kiracı olamaz. Ermenistan birçok şey yapabilir. Onlar zaten Avrupalıları sınıra davet ettiler. Onlar profesyonel casuslardır. Son İran-İsrail çatışmasında İran sınırboyu hareket ediyorlardı. Bizi dürbünlerle izliyorlardı, biz de onları izliyorduk” dedi ve Zengezur Koridoru’nun Azerbaycan’a ait kısmında asla yabancı unsurların bulunmayacağını belirtti.
Hem AB hem de ABD, Ermenistan’ın Barış Kavşağı düşüncesine de sıcak yaklaşıyor ve bunun barışın anahtarı olabileceğini vurguluyor.
İran ise Zengezur Koridoru’na tamamen karşı ve hatta bunun için Azerbaycan’la her türlü münakaşaya girebilme riskini almış durumda. Açıkça birinci ağızdan komşu devletlerin herhangi birinde statükonun değişimine karşı olduğunu belirtmişti. Fakat Barış Kavşağı meselesi İran’ı bypass etmediği için bu projeye daha sıcak bakıyor. Nitekim, Kajaran‑Agarak yolunun yapımını üstlenen İran, projeye aktif katılım sağlayan ilk ülke oldu.
Türkiye ise süreci, kardeş ülke Azerbaycan ile tam bir koordinasyon içerisinde yürütmektedir. Gerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, gerekse eski Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarında Türkiye’nin Ermenistan’la atacağı her adımda Azerbaycan’ın hassasiyetlerini gözettiği vurgulanmıştır.
Kontrol Sorunu
Azerbaycan’ın Barış Kavşağı projesindeki en büyük endişesi güvenlik. Azerbaycan tamamen Ermensitan kontrolünde olan bir yola onay vermiyor. Bu durum hiç de sebepsiz değil. 1980’li yılların sonunda Ermenistan bölgesinden geçen ve Nahçıvanla Azerbaycan’ı birleştiren demiryolunda Ermenistan’ın ASALA Terör Grubu tarafından patlatılmış, yüzlerce Azerbaycanlı ölmüş ve bu demiryolu güvenlik nedeniyle kullanılamaz hale gelmişti.
1987 yılında Ermenistan’ın Spitak şehrindeki depreme yardım etmek için Azerbaycan’dan yola çıkan IL-76 Uçağı Ermenistan üzerinde “Stinger” füzesiyle vurulmuş, içindeki 77 kişiden sadece 1 lişi sağ kurtulabilmişti. Üstelik Ermenistan SSC hükumeti daha araştırılma bile yapılmadan uçağın kara kutusunu ortadan kaldırmıştı.
Geçmişte olan bu gibi birçok olay nedeniyle Ermenistan ile Azerbaycan arasında koridorun kontrolü için bir uzlaşma henüz gerçekleşemedi. Teoriler arasında BM’nin veya Rusya’nın kontrolünde olması var.
Zengezur Koridoru ve Barış Kavşağı’nın Ekonomik Potansiyeli ve Etkileri
Zengezur Koridoru’nun ticaret hacmine katkısı: Azerbaycan ve Nahçıvan arasında kara bağlantısı kurulması planlanan Zengezur Koridoru, sadece iki bölgeyi değil, aynı zamanda Güney Kafkasya’nın uluslararası ticaret yollarına entegrasyonunu da sağlayacaktır. Uluslararası Ticaret Odası ve Azerbaycan Ticaret Bakanlığı raporlarına göre, bu koridorun açılmasıyla bölgesel ticaret hacminde yıllık yaklaşık 700 milyon ile 750 milyon ABD doları arasında artış beklenmektedir. Bu artış, Kafkasya’nın lojistik ve transit merkez olarak konumunu güçlendirecek, Türkiye, İran ve Rusya arasındaki ticaret akışını da hızlandıracaktır.
Koridor, hem karayolu hem de demiryolu altyapısının geliştirilmesini öngörmektedir. Bu kapsamda yapılan altyapı yatırımlarının bölge ekonomisine doğrudan katkısının ilk etapta 300 milyon doları aşması, ayrıca uzun vadede 1 milyar dolar civarında yeni yatırım çekilmesi hedeflenmektedir. Altyapının gelişmesiyle beraber lojistik maliyetlerin %15-20 oranında düşmesi beklenirken, transit zamanları da yarı yarıya azalacaktır.
Zengezur Koridoru
Ermenistan’ın Barış Kavşağı projesinin ekonomik beklentileri: Ermenistan tarafından önerilen Barış Kavşağı ise koridor fikrinden farklı olarak yolun tamamen Ermenistan kontrolünde olmasını ve uluslararası standartlarda güvenlik garantisi verilmesini amaçlamaktadır. Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın açıklamalarına göre bu projenin ticaretin serbestleşmesi ve transit geçişlerin kolaylaştırılması sayesinde yılda yaklaşık 500 milyon dolarlık yeni gelir yaratması planlanmaktadır. Bu gelir, özellikle Ermenistan ekonomisinin çeşitlendirilmesi ve dışa açılımı açısından büyük önem taşımaktadır.
Barış Kavşağı
Bölgesel entegrasyon ve yatırım çekme kapasitesi: Hem Zengezur Koridoru hem de Barış Kavşağı, bölge ülkeleri arasında ekonomik iş birliğini artırmayı ve dış yatırımcılar için cazip bir ortam yaratmayı hedeflemektedir. Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında bu güzergahların önemi giderek artmaktadır. Koridor ve kavşak projeleri, inşaat ve altyapı sektöründe on binlerce kişiye istihdam yaratırken, lojistik, turizm ve hizmet sektörlerinde de yeni iş imkanları doğurması beklenmektedir.
Diğer İçerikler