ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz salı günü ordunun üst düzey yetkililerine hitap etti. Trump, “tehlikeli” olarak nitelediği demokrat şehirlere asker gönderme hususundaki tartışmalı planlarını açıkladı ve “İçeriden işgal altındayız” dedi.
Ordunun görevinin yalnızca ABD’yi dışarıdaki tehditlerden değil Amerikan şehirlerindeki iç düşmanlardan da korumak olduğunu vurgulayan Trump, dünyanın dört bir yanından Quantica Virginia’ya gelen üst düzey askeri generallere “Bu içeriden bir savaş, içeriden bir işgal altındayız” hitabında bulundu.
Trump, Amerikan şehirlerinde ABD ordusunun kullanımını artırma çabalarından bahsetti. Trump, New York, Chicago ve San Francisco gibi Demokratların yönettiği şehirlerin “kötü durumda” olduğunu ve “bunları tek tek düzelteceğini” söyledi.
Trump konuşmasında, “Pete'e (Hegseth) bu tehlikeli şehirlerden bazılarını askeri Ulusal Muhafızlarımız için eğitim alanı olarak kullanmamız gerektiğini söyledim” dedi.
Trump hafta sonu, iç teröristlerden gelen tehditler nedeniyle Portland, Oregon'a federal birlikler gönderdiğini duyurdu. Şehrin Demokrat Belediye Başkanı Keith Wilson ve eyaletin Demokrat Valisi Tina Kotek, birlikleri kendilerinin talep etmediğini ve eyleme itiraz ettiklerini vurguladılar.
Trump Salı günü Kotek ile yaptığı görüşmeden bahsederek Portland'ın “yandığını” iddia etti.
Trump, “‘Vali bey, kontrol altında değilsiniz ama ben kontrol edip sizi geri arayacağım’ dedim. Onu geri aradım. ‘Sana, burası bir kabus’ dedim” dedi.
Trump'ın konuşması boyunca, Hegseth'in orduda “uyanık” kültür olarak adlandırdığı şeye son verilmesi çağrısının ardından, başkanın sözleri genel olarak sessizlik ve generallerin bastırılmış tepkisiyle karşılandı. Generaller, başkanın sıklıkla son derece partizanca söylemlerine yanıt vermiyor gibiydi. Trump, Chicago ve Portland gibi Amerikan şehirlerine asker göndermekten bahsettiğinde ise, ordunun üst düzey liderleri arasındaki tepki daha da sınırlıydı.
Dost canlısı dinleyici kitlelerine etkileyici konuşmalar yapmaya alışkın olan Trump için bu, alışılmadık bir karşılamaydı.
Başkan, konuşmaya başladıktan kısa bir süre sonra odadaki havayı fark etti ve şaşırmış gibi göründü.
“Daha önce hiç bu kadar sessiz bir odaya girmemiştim” dedi ve ardından espriler yaptı.
“Sadece iyi vakit geçirin. Alkışlamak istiyorsanız alkışlayın. İstediğinizi yapmak istiyorsanız, istediğinizi yapabilirsiniz. Söylediklerimi beğenmezseniz, odadan çıkabilirsiniz. Elbette rütbeniz, geleceğiniz gider, ama kendinizi rahat ve huzurlu hissedersiniz, tamam mı, çünkü hepimiz aynı takımdayız” diye ekledi Trump.
Kalabalıktan birkaç kahkaha yükseldi. Trump daha sonra kendi imzasını beğendiğine dair de bir şaka yaptı.
Konuşmanın sonunda kalabalığın bir kısmı ayağa kalkarken, bir kısmı da hafifçe alkışladı.
Kaynak: ABC News
