ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack, 22 Temmuz 2025’te Beyrut’ta Reuters’a verdiği röportajda, Suriye’nin içinde bulunduğu kırılgan sürece dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Barrack’ın açıklamaları, bölgesel güvenlik dengeleri ve Türkiye'nin sınır güvenliği açısından kritik mesajlar barındırıyor.
Barrack, Suriye lideri Ahmed el-Şara’ya, ülkede hızla kapsayıcı bir siyasi sürecin başlatılmaması halinde, Suriye’nin "Libya’dan daha kötü bir istikrarsızlık sarmalına" girebileceğini vurguladı. ABD’li temsilciye göre Şara’nın, mevcut askeri yapıyı yeniden inşa etmesi, İslamcı unsurların etkinliğini azaltması ve bölgesel güvenlik iş birliği arayışını yeniden değerlendirmesi artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiş durumda.
“Şara, onu bir zamanlar iktidara taşıyan halk desteğini hızla kaybetme riskiyle karşı karşıya” diyen Barrack, özellikle Süveyda’daki son olaylara dikkat çekerek, hükümet üniforması giymiş DEAŞ bağlantılı militanların varlığına dair görüntülerin sosyal medyada yayıldığını, ancak bu tür kayıtların kolayca manipüle edilebileceğini ve doğrudan bir yargı çıkarımı yapılmaması gerektiğini belirtti.
Washington’un, Suriye ve İsrail arasında olası bir çatışmayı önlemek adına “dürüst bir arabulucu” olabileceğini de belirten Barrack, bölgede büyüyen güvensizlik ortamını ancak çok taraflı ve diplomatik bir çabanın dengeleyebileceğini söyledi.
Şara cephesinden gelen açıklamalara da dikkat çeken Barrack, Suriye liderinin İsrail’in “düşman” olarak görülmemesi gerektiğine dair ima niteliğinde ifadeler kullandığını, bu durumun ilerleyen süreçte bölgesel normalleşme arayışları için bir pencere aralayabileceğini dile getirdi.
Barrack’ın bu açıklamaları, sadece Şam yönetimine değil, aynı zamanda bölge ülkelerine ve uluslararası aktörlere de açık bir mesaj niteliği taşıyor: Suriye'de sürdürülebilir istikrar, yalnızca askeri başarılarla değil; kapsayıcı ve güvenliğe odaklı bir yeniden yapılanmayla mümkün olabilir.
Diğer İçerikler