ABD Uyuşturucu Taşıdığı Gerekçesiyle Uluslararası Sularda Altı Venezuela Vatandaşını Daha Öldürdü, İki Ülke Arasındaki Gerilim Tırmanıyor

ABD, Venezuela açıklarında uyuşturucu taşıdığı iddia edilen bir tekneye düzenlediği hava saldırısında altı kişiyi öldürdü. Olay, iki ülke arasındaki gerilimi yeniden tırmandırırken, uluslararası hukuk ve bölgesel güvenlik konularında yeni tartışmalara yol açtı.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

ABD Başkanı Donald Trump, 14 Ekim’de yaptığı açıklamada, Venezuela açıklarında uluslararası sularda seyir halindeki bir tekneye hava saldırısı düzenlendiğini ve altı kişinin öldüğünü duyurdu. Trump, teknenin "uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı" ve "terör örgütleriyle bağlantılı olduğu" iddialarını öne sürerek, saldırının kendi başkomutanlık yetkisi kapsamında ve Savunma Bakanı Pete Hegseth’in emriyle gerçekleştirildiğini belirtti.

Saldırıya ait görüntülerde, denizde duran küçük bir teknenin havadan atılan bir füze ile vurulduğu ve ardından alevler içinde kaldığı görülüyor. Pentagon, saldırının ayrıntılarına ilişkin yorum yapmazken, bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, Trump’ın paylaştığı bilgilerin "doğru olduğunu" doğruladı.

Tartışmalı Operasyon ve Uluslararası Tepkiler

Bu saldırı, Trump yönetiminin Karayipler’de son aylarda duyurduğu beşinci ölümcül operasyon oldu. Washington yönetimi, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartellerini "terör örgütü" olarak tanımlayarak, bu gruplarla yürütülen mücadeleyi "silahlı çatışma" statüsüne taşımıştı.

Venezuela yönetimi, saldırıyı "yalanlara dayalı bir işgal hazırlığı" olarak nitelendirerek, bu operasyonların amacının ne uyuşturucuyla mücadele ne de güvenlik olduğunu, asıl hedefin "saldırıya gerekçe yaratmak" olduğunu ifade etti.

ABD’de ise saldırıların yasal dayanağı tartışma konusu oldu. Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul, "yargı süreci olmadan gemi vurmanın tehlikeli" olduğunu söyleyerek, Trump’ın bu tür operasyonları tek başına yürütmesini engellemeye yönelik Savaş Yetkileri Kararı tasarısını yeniden gündeme getirdi. Demokrat Senatör Adam Schiff de, "Bu saldırılar ABD’yi Venezuela ile topyekûn bir savaşa sürükleyebilir" uyarısında bulundu.

Eski ABD Venezuela İşleri Büyükelçisi James Story ise, bu saldırıların bölgedeki müttefiklerle iş birliğini zayıflatabileceğini belirterek, "Eğer müttefiklerimiz verdikleri istihbaratın yargısız infazlara yol açacağını düşünürse, bu durum ABD’nin bölgedeki konumunu ciddi biçimde zedeler" dedi.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA