Demokratik Kongo, AB’nin Ruanda’yla Yaptığı Maden Anlaşmasını Çifte Standart Olarak Gösterdi

Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Avrupa Birliği’nin Ruanda ile imzaladığı maden anlaşmasını “açık bir çifte standart” olarak nitelendirerek, AB’ye Ruanda’ya karşı daha sert yaptırımlar uygulama çağrısında bulundu.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), Avrupa Birliği’nin (AB) Ruanda ile imzaladığı maden anlaşmasını sert sözlerle eleştirdi. KDC Dışişleri Bakanı Thérèse Kayikwamba Wagner, Brüksel’e yaptığı açıklamada, AB’nin Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’ya uyguladığı geniş kapsamlı yaptırımları hatırlatarak, Ruanda’ya karşı aynı kararlılığı göstermediğini belirtti.

Wagner, “Bu açık bir çifte standarttır. AB’nin neden bu konuda adım atmakta bu kadar zorlandığını anlamak istiyoruz,” ifadelerini kullandı.

KDC ve Ruanda, ABD ve Katar arabuluculuğunda haziran ayında on yıllardır süren çatışmaları sona erdirmeyi hedefleyen bir barış anlaşması imzalamıştı. Ancak Ruanda destekli M23 isyancı grubunun Kongo’nun doğusunda iki önemli kenti ele geçirmesiyle gerilim yeniden tırmandı. Ağustos ayında belirlenen barış anlaşması takvimi de başarısızlıkla sonuçlandı.

Birleşmiş Milletler uzman raporlarına göre, 4.000’e kadar Ruanda askeri M23 saflarında savaşırken, Ruanda ordusunun “M23 operasyonlarını fiilen kontrol ettiği” belirtiliyor. Ruanda yönetimi ise bu iddiaları reddediyor.

KDC Cumhurbaşkanı Félix Tshisekedi, Brüksel’de düzenlenen bir etkinlikte Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame’ye doğrudan çağrıda bulunarak, “Ülkenizin desteklediği M23 birliklerine bu tırmanışı durdurma emri verin. Artık yeterince insan öldü,” dedi. Kagame ise Tshisekedi’nin açıklamalarını “tamamen hatalı” olarak nitelendirdi.

Avrupa Birliği, doğu Kongo’daki çatışmalar nedeniyle 32 kişi ve iki kuruluşa yaptırım uygulasa da Ruanda ile 2024 yılında imzalanan maden anlaşmasını sürdürme kararını savunuyor. Anlaşma, Avrupa’nın elektrikli araç bataryaları ve mikroçip üretiminde kullanılacak stratejik maden tedarikini güvence altına almayı hedefliyor.

Wagner, bu anlaşmanın “inandırıcılıktan yoksun” olduğunu belirterek, “Ruanda’nın, çocuk işçiliği ve zorla çalıştırma koşullarında çıkarılan Kongo madenlerini yasa dışı yollarla ülkesine taşıdığı kanıtlanmışken, bu mutabakatın hiçbir meşruiyeti olamaz,” dedi.

ABD ve birçok ülke, Kongo’nun doğusundaki yasa dışı altın ve tantal ticaretinin, silahlı grupların finansmanında kullanıldığı ve bölgedeki şiddeti körüklediği uyarısında bulunmuştu.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA