Arab News’de yayınlanan Dr. Sinem Cengiz imzalı " Türkiye ve Mısır, Gazze anlaşması sonrası düzende yeni bir eksen oluşturuyor" başlıklı makalede Türkiye-Mısır ilişkileri yeni bir ittifak zemininde ele alındı.
Gazze ateşkes anlaşmasının imzalanmasından bu yana, bölge ülkeleri Washington'ı bir sonraki aşamanın yönetimine mümkün olduğunca dahil etmek için çalışırken diğer yandan anlaşmanın uygulanmasında yalnızca ABD'ye güvenmek istemiyor. Bunun yerine, kendi bölgesel mutabakatlarını oluşturuyorlar. Bu eğilimin önemli bir örneği, Mısır ve Türkiye arasındaki artan koordinasyonda görülebilir.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdelatty’in Çarşamba günü Ankara'ya yaptığı resmi bir ziyarette Gazze'den Suriye'ye, Sudan'dan Akdeniz'e ve askeri ve ekonomik alanlara kadar, ilişkilerinin her yönü derinlemesine incelenerek, Türkiye-Mısır koordinasyonu için kapsamlı bir çerçeve oluşturuldu. Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını ve bölgede istikrarı sağlamak için uluslararası bir istikrar gücünün kurulmasını öngören Gazze anlaşmasının olası sonraki aşamaları ana odak noktası oldu.
Türkiye ve Mısır arasındaki son yakınlaşma, karşılıklı ziyaretler ve ortak çıkarlar için oluşturdukları bölgesel mutabakatla pekişiyor. Her iki liderin geçen yılki cumhurbaşkanlığı ziyaretlerinin ardından ikili ilişkiler yeni bir ivme kazanarak bugün somut sonuçlara ulaştı. Ankara ve Kahire, koordinasyonlarını liderlik seviyesinin ötesine, çoğunlukla bürokrasi aracılığıyla yoğunlaştırdı. Fidan geçen yıl Mısır'ı üç kez, Abdelatty ise Türkiye'yi iki kez ziyaret etti. Bu iki üst düzey diplomat, kurumsal mekanizmalara güçlü bir şekilde güvenerek devletlerinin ilgili pozisyonlarını koordine ediyor.
Türkiye ve Mısır ortak endişeleri paylaşıyor ve iş birliği fırsatlarının farkında. Bu, yalnızca bölgesel gerginlikleri hafifletmek için değil, aynı zamanda bölgesel konumlarını güçlendirmek için de önemli. Her iki ülke de güçlü devlet kurumlarına, yetenekli insan kaynağına, etkili bir aydın kesimine ve önemli bir askeri kapasiteye sahip.
Türkiye ve Mısır da savunma ve askeri iş birliklerini artırmak istiyor. Kahire, Türkiye'nin TAI Kaan gizli savaş uçağı geliştirme stratejik projesine katılmakla ilgileniyor. Mısır'da insansız hava aracı üretiminin önünü açmak için bir mutabakat da imzalandı. Ankara, Kahire için en güvenilir Batı dışı ortak olabilir. NATO içindeki en büyük ikinci orduya ve Bayraktar TB2 insansız hava araçları sayesinde büyüyen bir savunma sanayisine sahip.
Türkiye şu anda Orta Doğu orduları arasında birinci, dünya genelinde ise dokuzuncu sırada yer alırken, Mısır güçlü bir deniz gücüne sahip. Bu bağlamda, Ankara ve Kahire, enerji rekabeti ve daha geniş jeopolitik çekişmelerin yaşandığı Akdeniz'deki konumlarını güçlendirmeye çalışıyor. 13 yıl aradan sonra ilk ortak deniz tatbikatını gerçekleştiren iki ülke, bu tatbikatla taktiksel bir hamlenin yanı sıra, Türkiye'nin çıkarlarına uygun dostlar aradığı Akdeniz'de uzun vadeli bir stratejik ittifakın parçası da olabilir.
Makale, ortak duruşları, İsrail gibi "istikrarsızlaştırıcılara" karşı bölgede "istikrar sağlayıcı" bir güç oluşturabilir. Dolayısıyla, Mısır ve Türkiye'nin bu yapıcı koordinasyonu sürdürebilmesi, yalnızca ikili ilişkilerini şekillendirmekle kalmayacak, aynı zamanda bölgenin geneli için de önemli sonuçlar doğuracaktır. Önümüzdeki günlerde Türkiye-Mısır cephesinde daha fazla gelişme görmemiz muhtemeldir; bu nedenle, bu konuyu yakından takip etmek önemlidir.” vurgusuyla bu iki ülke arasındaki yükselen ilişkilerin yakından izlenmesi gerektiğine işaret ediyor.
Diğer İçerikler
