Duygusal Ziyaret:
ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack, İzmir ziyareti kapsamında Anadolu Ajansı’na verdiği özel röportajda, büyükbabasının 1900’lü yılların başında cebinde yalnızca 13 lira ve Osmanlı pasaportuyla Amerika’ya göç ettiğini hatırlatarak Türkiye ziyaretinde duygusal anlar yaşadığını ifade etti. Diplomatik kariyerinin bu aşamasında Türkiye gibi tarihi bir ülkede görev yapmanın büyük bir onur olduğunu dile getirdi.
"Erdoğan ve Trump, Fidan ve Rubio: Dört İsim Arasında Güven Temelli Yakınlık Var"
Büyükelçi Barrack, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın yanı sıra, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio arasında güvene dayalı ve yakın ilişkiler bulunduğunu belirtti. Bu dört ismin liderliğinde, iki ülke arasında yapıcı bir diyalog zemininin oluştuğunu vurguladı.
"Orta Doğu’nun Geleceği Türkiye Merkezli Şekillenebilir"
Orta Doğu'nun içinde bulunduğu kargaşaya bir çözüm arayışının sürdüğünü söyleyen Barrack, "Yüzyıllardır süregelen bir karmaşa var ve bu karmaşa büyük ölçüde Batı tarafından yaratıldı. Batı'nın sürekli müdahale etme çabaları yüzünden." diye konuştu.
Barrack, "Benim için İzmir, Yahudilerin, Müslümanların, Hıristiyanların bir arada yaşadığı, bu toplulukların harmanlandığı bir örnek." diyerek, "bu tüm dünyada ve Orta Doğu'da olması gereken bir durum" değerlendirmesinde bulunarak bu çok kültürlü yapının Orta Doğu’ya model teşkil edebileceğine işaret etti.
Büyükelçi Barrack, Suriye’de Türkiye öncülüğünde yürütülen yerel barış ve istikrar modelinin, diğer bölge ülkelerinde de uygulanabileceğini, bu dönüşümün merkezinin Türkiye olabileceğini "Bence Türkiye, tüm bunların merkez noktası olabilir, Suriye’de gördüğünüz üzere. Suriye'de olanların büyük bir kısmı, Türkiye ve liderliği sayesinde gerçekleşiyor." sözleriyle ifade etti.
“İsrail Yeniden Tanımlanmalı, Süre Doldu – Türkiye Anahtar Rolde”
Barrack, İsrail ile İran arasında yaşanan çatışmalara değinerek, "İsrail'in yeniden tanımlanması gerekiyor, şu an yeniden tanımlanma sürecinde. İsrail ile İran arasında yaşananlar, hepimiz için, 'süre doldu, yeni bir yol açalım' deme fırsatı. Bu yolun anahtarı Türkiye." ifadesini kullandı.
F-35 Krizi ve S-400 Gerginliği: "Kongre Yeniden Değerlendirmeye Hazır"
Barrack, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasının ardından yaşanan F-35 krizine de değinerek, “ABD Kongresi meseleyi yeniden değerlendirmeye hazır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Fidan da yeni bir başlangıç yapılması gerektiğini vurguluyor. Başkan Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Rubio ve Fidan’a bu sürecin çözülmesi için talimat verecektir. Kongre de makul bir çözümü destekleyecektir. Bu nedenle yılsonuna kadar çözüme ulaşabileceğimize inanıyorum.” dedi.
Ayrıca, F-35 parçalarının önemli bir kısmının Türkiye’de üretildiğini ve Türkiye’nin F-16 modernizasyonu için yatırım yaptığını hatırlattı. Barrack, Türkiye’nin savunma sanayiindeki gelişmelerine de değinerek Bayraktar TB2 SİHA’larını övdü. Türk Hava Yolları’nın ise dünya çapında en iyi havayolları arasında yer aldığını ifade etti.
Gazze, İbrahim Anlaşmaları ve Barış Umudu
Gazze’deki savaşın sona erdirilmesinin öncelikli konu olduğunu belirten Barrack, ardından İbrahim Anlaşmaları üzerinden bölgesel barışın mümkün olduğunu söyledi. İsrail ile Türkiye’nin geçmişte güçlü ilişkiler kurduğunu ve bu ilişkilerin yeniden tesis edilebileceğini ifade etti. Witkoff’un İbrahim Anlaşmaları sürecindeki katkılarını da övdü. “Benim dini uygulamalarım ne olursa olsun bu benim kişisel inancım. Bunu barış içinde ve siyasetten bağımsız bir şekilde yaşayabilmeliyim.” diyen Barrack, İsrail-Suriye ve İsrail-Lübnan ilişkilerinde barışın önemine dikkat çekti.
Suriye Mesajı: “Muhatap Suriye Hükümeti, SDG Entegre Edilmeli”
Suriye ile diplomatik diyaloğun zamanı geldiğini söyleyen Barrack, muhatap alınacak tarafın yalnızca Şam yönetimi olduğunu vurguladı. SDG'nin (Suriye Demokratik Güçleri), DEAŞ’a karşı ABD ile birlikte mücadele ettiğini belirten Barrack, bu yapının askeri ve siyasi olarak yeni Suriye’ye entegre edilmesi gerektiğini söyledi. “Tıpkı Alevilerin, Dürzilerin ve diğer toplulukların da temsiliyet talep ettiği gibi.” dedi. Ancak bunun zaman alacağını da ifade etti.
Diğer İçerikler