Avrupa Birliği (AB) ile Kanada arasında 23 Haziran’da imzalanan yeni güvenlik ve savunma ortaklığı anlaşması, taraflar arasındaki ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Kanada Başbakanı Marc Carney ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından duyurulan anlaşma kapsamında, Kanada’nın Avrupa’nın 150 milyar avro bütçeli Avrupa için Güvenlik Eylemi (SAFE) programına dahil olması hedefleniyor.
Anlaşma, Kanada’nın güvenlik ve savunma politikalarında ABD’ye olan bağımlılığını azaltarak Avrupa ile daha yakın bir entegrasyon kurma yönündeki iradesini ortaya koyuyor. Lahey’de gerçekleştirilen NATO zirvesinde de üye ülkelerin savunma bütçelerini artırmaları gerektiği vurgulanırken, AB tarafı Kanada’yı “güvenilir bir ortak” olarak tanımladı.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, anlaşma sonrası yaptığı açıklamada “Kanada, Avrupa’nın güvenlik mimarisinde kilit bir figür haline geliyor. Başbakan Carney, Brüksel’de dostlarının arasında” ifadelerini kullandı.
Anlaşma çerçevesinde taraflar, özellikle Ukrayna’ya yapılacak askeri yardımlar konusunda eşgüdüm sağlanması, Avrupa ve Kanada ordularının teçhizat, personel ve lojistik sistemlerinin birlikte çalışabilirliğinin artırılması gibi konularda iş birliği yapacak.
Öte yandan, anlaşmanın siyasi anlamı da dikkat çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve ikinci kez başlamasından sonra Kanada’yı “ABD’nin 51. eyaleti yapma” yönündeki çıkışları ve gümrük vergileri politikaları, Ottawa-Washington hattında ciddi gerilimlere yol açmıştı. Uzmanlar, AB ile yapılan bu anlaşmanın hem Kanada’nın hem de Avrupa’nın ABD’nin artan etkisine karşı siyasi ve stratejik bir denge kurma girişimi olduğunu değerlendiriyor.
Diğer İçerikler