Avrupa Birliği, İsrail Parlamentosu'nun Batı Şeria'nın ilhakı yönündeki sembolik kararını "uluslararası hukukun ihlali" olarak nitelendirdi. AB Dış İlişkiler Sözcüsü, bu tür adımların iki devletli çözüm sürecine zarar vereceğini ve bölgede barış umutlarını zayıflatacağını vurguladı.
İsrail Meclisi (Knesset), Temmuz ayında gerçekleştirdiği oylamada, Batı Şeria'nın “İsrail toprağı” olarak kabul edilmesi çağrısında bulunan bağlayıcı olmayan bir önergeyi kabul etti. Her ne kadar karar yasal olarak zorlayıcı olmasa da, İsrail iç siyasetinde ilhak fikrinin yeniden güç kazandığını gösteriyor.
Avrupa Birliği, bu adımın Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde yasa dışı olduğunu belirterek, ilhaka yönelik herhangi bir somut adımı kabul etmeyeceklerini açıkladı. AB, iki devletli çözüm çerçevesinde 1967 sınırlarına dayalı bir Filistin Devleti’nin kurulmasını desteklediğini bir kez daha yineledi.
Öte yandan İrlanda, Belçika, İspanya ve Polonya gibi bazı AB üyeleri, İsrail yerleşimleriyle ticaretin sınırlandırılması ve diplomatik yaptırımların gündeme alınması için çağrıda bulundu. İsrail'in yerleşim politikaları ve olası ilhak planlarına yönelik Avrupa içindeki eleştiriler giderek artıyor.
Karara Filistin ve Ürdün'den de sert tepki geldi. Filistin Yönetimi, İsrail'in bu adımını uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı olarak değerlendirirken, bunun sahadaki gerilimi daha da artıracağını savundu. Ürdün ise kararı "meşruiyetsiz" ve "barış karşıtı" olarak tanımladı.
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler de ortak bir bildiri yayımlayarak kararı kınadı. Açıklamada, Batı Şeria’nın ilhakına yönelik her girişimin reddedildiği ve Filistin halkının haklarının korunması gerektiği vurgulandı.
İsrail'in Batı Şeria'daki mevcut yerleşim politikalarının dahi yasa dışı olduğunu, olası bir ilhakın hem bölgesel çatışmaları tırmandıracağını hem de uluslararası sistemde ciddi bir meşruiyet krizine yol açabileceğini belirtiyor.
