Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin bazı bölgelerine takviye yaptığı iddialarının gündeme gelmesinin ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Mart Mutabakatı’nın önemine vurgu yaptı. TSK kaynakları söz konusu hareketliliğin rutin bir faaliyet olduğunu belirtmişti.
Suriye’de 10 Mart 2025 tarihinde Şam merkezli geçici yönetim ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında imzalanan sekiz maddelik anlaşmanın, SDG’nin kontrol ettiği kuzeydoğu bölgelerinin merkezi yönetime entegrasyonunu hedeflediği biliniyor. Yıl sonuna kadar uygulanması öngörülen mutabakat, ülkenin iç savaş sonrası yeniden yapılanma sürecinde kritik bir adım olarak görülüyor.
Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde katıldığı “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programında yaptığı konuşmada, "10 Mart mutabakatının altında imzası olanlar tarafından ahde vefa ilkesi gereğince hayata geçirilmesi önemli bir düğümü çözecektir" dedi. Mutabakatın hayata geçirilmesinin bölgede istikrarı artıracağını belirten Cumhurbaşkanı, "Mutabakatın suhuletle uygulanması; istikrarsız, bölünmüş ve güçsüz Suriye'ye yatırım yapan şer odaklarının hesaplarını altüst edecektir" ifadelerini kullandı.
Suriye meselesi, hükümetin PKK ile yeniden başlattığı ‘ikinci barış süreci’ açısından da kritik başlık olmaya devam ediyor. Ankara, SDG ve bileşeni YPG’yi PKK’nın uzantısı olarak değerlendirdiğini, bu nedenle YPG’nin merkezi yönetime entegre olması ve silah bırakmasının gerektiğini vurguluyor.
Erdoğan konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Biz de nasıl Suriye'den gelen mazlumlara Ensar ruhuyla sahip çıktıysak, nasıl Suriye'nin kuzeyinde mazlumlar için güvenli alanlar inşa ettiysek, nasıl 13 buçuk yıl boyunca bir yandan uluslararası baskılara, diğer yandan içeride Türkiye'nin her köşesini 'Suriyelileri göndereceğiz' afişleriyle donatan beşinci kol aparatlarına karşı sabırla direndiysek, yeni dönemde de kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Bu ana muhalefet öyle demiyor muydu? 'Biz Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz.' demiyorlar mıydı? Onlar bunu söylerken bu kardeşiniz ne diyordu? Asla gönderemezsiniz, gönderemeyeceksiniz diyorduk. Ve biz savaşta onlara sırtımızı dönmedik. Barışta da daima yanlarında olacağız. Türkler, Araplar, Kürtler, Türkmenler, Sünniler, Nusayriler omuz omuza verecek, Suriye'yi birlikte ayağa kaldıracak, birlikte imar ve inşa edeceğiz."
