Le Pen’e Gelen ABD Desteği, Parti Tarafından Reddedildi
Avrupa aşırı sağının en tanınmış isimlerinden biri olan Marine Le Pen, 2027 Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin favorilerinden biri olarak görülüyordu. Ancak Mart ayında, Avrupa Birliği fonlarını kötüye kullandığı gerekçesiyle mahkum edilmesinin ardından mahkeme tarafından seçimlere katılması yasaklandı. ABD Başkanı Trump ve diğer sağcı liderler Le Pen’in yasaklanmasına karşı sert çıkarken, ABD Dışişleri’nde insan haklarıyla ilgilenen bazı yetkililer, Batı’nın insan hakları söyleminin “seçici ve siyasallaşmış” olduğunu belirterek, bu çelişkiyi düzeltme amacı taşıdıklarını savundu. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir heyet, Mayıs ayında partinin üst düzey yetkilileriyle görüşerek, Le Pen’e kamuoyu önünde destek teklif etti. Ancak parti, bu teklifi seçim hesaplarını gerekçe göstererek geri çevirdi. ABD'den gelecek desteğin 2027 seçimlerinde partilerine zarar verebileceği endişesiyle, Le Pen yerine parti liderliğine aday gösterilecek olan Bardella'nın bu tür dış müdahaleye ihtiyaç duymadığı belirtildi.
CHP’nin Batı’dan Adalet Talebi Cevapsız Kalırken, Fransa’nın Aşırı Sağcı Lideri Le Pen ABD Desteğini Geri Çevirdi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İngiltere ve ABD'den açık destek talep etmişti. Ancak hem Washington’dan hem de Londra’dan gelen yanıt sessizlik olmuştu. Aynı dönemde Fransa’da siyaset yasağı getirilen aşırı sağcı lider Marine Le Pen’e ise ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kamuoyu önünde destek teklifi götürüldü fakat Le Pen bu desteği reddetti.
“Bu Nasıl Dostluk?”: CHP’den İngiltere ve ABD’ye Tepki
CHP lideri Özgür Özel, Türkiye'deki yargı süreçlerini uluslararası platformlarda gündeme taşımıştı. 26 Mart’da yaptığı konuşmada İngiltere Başbakanı Keir Starmer’a doğrudan seslenerek, İngiliz İşçi Partisi’nin sessizliğini “terk edilmişlik” hissiyle nitelemişti. “Bu nasıl dostluk, bu nasıl kardeş parti?” diyerek İngiltere’nin demokrasiye sahip çıkmadığını ifade etmişti. CNN International’a konuşan Özel, Türk yargısının bağımsız olmadığını belirterek, “Türkiye’de adalet sistemi bağımsız değil, kimse yargıya güvenmiyor,” ifadelerini kullanmıştı.
Ancak bu açıklamalar Batı’dan beklenen tepkiyi getirmemişti. Ne İşçi Partisi'nden ne de ABD yönetiminden CHP’nin çağrılarına karşılık gelmemişti. Batı’nın demokrasi ve insan hakları söylemleriyle çelişen bu tutumu, Türkiye’deki muhalefet çevrelerinde hayal kırıklığıyla karşılanmıştı.
Diğer İçerikler