DailyMail'de yer alan habere göre, Metabolik sendrom, obezite, yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri, yüksek trigliserit ve "iyi kolesterol" olarak bilinen HDL seviyesinin düşüklüğünün bir araya gelmesiyle tanımlanıyor. Kendi başına bir hastalık olmayan bu sendrom, modern yaşamın en yaygın sağlık sorunlarından biridir.
Neurology dergisinde yayımlanan çalışmada, yaş ortalaması 57 olan 467.000 kişi 15 yıl boyunca takip edildi. Bu süre zarfında 3.222 kişiye Parkinson teşhisi konuldu. Bulgular, metabolik sendromu olan bireylerin Parkinson'a yakalanma riskinin %40 daha fazla olduğunu gösterdi. Önceki sekiz çalışmadan elde edilen verilerle birleştirildiğinde risk düzeyi %29'a ulaştı
Stockholm'deki Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın başyazarı Dr. Weili Xu şunları söyledi: "Bulgularımız metabolik sendromun Parkinson için değiştirilebilir bir risk faktörü olabileceğini düşündürmektedir.
Metabolik sağlığın korunması, özellikle genetik yatkınlığı olan kişiler için çok önemlidir." Xu ayrıca sendromun kontrol altına alınmasının Parkinson riskini doğrudan azaltıp azaltmadığını görmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Metabolik sendromun dünya genelinde yetişkinlerin yaklaşık dörtte birinde görüldüğü tahmin edilmektedir. Ancak pek çok insan bu durumun farkında olmadan yaşıyor. NHS verilerine göre aşırı kilolu olmak, hareketsizlik, sigara, alkol tüketimi, yaş ve etnik köken (Hispanik ve Güney Asya toplulukları) riski artıran faktörlerden bazılarıdır.
Birleşik Krallık'ta yaklaşık 166.000 Parkinson hastası bulunmaktadır ve bu sayının 2050 yılına kadar iki katına çıkması beklenmektedir. Hastalığın erken belirtileri arasında yorgunluk, kabızlık, uyku sorunları ve koku alma duyusunda azalma yer almaktadır. İlerleyen aşamalarda ise titreme, kas sertliği ve denge sorunları ortaya çıkmaktadır.
Çinli bilim insanları tarafından bu yıl yayınlanan bir başka çalışma, aşırı işlenmiş gıdaların Parkinson riskini artırdığını ortaya koydu. Günde 11 veya daha fazla porsiyon işlenmiş gıda tüketen kişilerin erken Parkinson belirtileri gösterme olasılığı, üç porsiyondan az tüketenlere göre 2,5 kat daha fazlaydı. Üç porsiyon tüketim bile riski %60 oranında artırmıştır.
