Moskova'dan Sert Yanıt ve Yaptırım Eleştirisi
Şangay İşbirliği Örgütü (SCO) Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna konusunda verdiği 50 günlük müzakere süresini ve olası ikincil yaptırımları değerlendirdi. Lavrov, "ABD Başkanı, savaşı uzatmak isteyen NATO ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin baskısına maruz kalıyor. Rusya karşıtı yaptırımlar, bu uygulamayı başlatan kişilere geri tepecektir" dedi. Daha önce de benzer sürelerin tanındığını hatırlatan Lavrov, Trump'ın "50 günlük" açıklamasının ardındaki motivasyonu merak ettiklerini dile getirdi. Avrupa ülkelerinin Ukrayna'yı Rusya ile görüşmekten alıkoyduğunu iddia eden Lavrov, Rusya'ya uygulanan yaptırımların eşi benzeri görülmemiş olduğunu ancak bunlara dayanmaya devam edeceklerini ifade etti. "Başkası için kazdığın kuyuya kendin düşersin" atasözünü hatırlatan Lavrov, AB tarafından uygulanan yaptırımların Avrupa ekonomisine zaten büyük zarar verdiğini sözlerine ekledi. Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakereler için "diyalog için her zaman şans vardır" ifadesini kullandı.
Trump'ın Çelişkili Tavrı: Moskova'yı Vurma Çağrısı ve Ardından Gelen Yalanlama
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna savaşındaki rolü ve açıklamaları büyük bir çelişki barındırıyor. Washington Post gazetesi, Trump'ın Rusya lideri Vladimir Putin'den beklediği yanıtı alamaması üzerine Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky'i Moskova ve St. Petersburg'a saldırılar düzenlemeye teşvik ettiğini iddia etti. Haberde, Trump'ın Zelensky'ye "Moskova'yı neden vurmadığını" sorduğu ve Zelensky'nin "Bize silahları verirseniz vurabiliriz" cevabı üzerine Trump'ın sadece Moskova'ya değil, St. Petersburg'a da saldırılar düzenlenmesi gerektiğini belirttiği öne sürüldü. Bu iddia, Trump'ın başkanlık kampanyası sırasında "savaşları sona erdireceği" vaadiyle çelişirken, Rusya'ya yüzde yüzlük ek gümrük vergisi uygulama tehdidi de gündeme geldi.
Ancak bu çarpıcı iddiaların üzerinden kısa bir süre sonra Trump, Beyaz Saray bahçesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Moskova'yı hedef almamalı" diyerek önceki söylemlerinin tam tersi bir pozisyon aldı. Trump, "Ben Rusya-Ukrayna savaşında taraf değilim, sadece ölümleri durdurmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Bu çelişkili açıklamalar, Trump'ın Ukrayna savaşındaki stratejisinin belirsizliğini ve politikalarının ne kadar değişebileceğini gözler önüne serdi. Washington Post'un belirttiği gibi, Trump'ın gerilimi artırma nedenleri arasında Putin'in kendisine saygısızlık etmesi, ABD askeri gücünün etkinliğini görmesi ve Putin'in ancak daha fazla güçle tehdit edilirse müzakere edeceğine inanması gösteriliyor.
Trump'ın hem savaşın maliyetini üstlenmeleri için Avrupa’ya baskı yapması hem de Ukrayna'ya Moskova'yı hedef almamasını söylemesi, uluslararası ilişkilerde kafa karışıklığına neden olurken, Rusya'nın Batı'ya yönelik eleştirileri ve yaptırımların geri tepeceği uyarıları devam ediyor.
