Gazze’deki saldırıların sürdüğü bir dönemde İsrail kamuoyunda, “Türkiye ile askeri yönden karşı karşıya gelinir mi?” sorusu gündemin merkezine oturdu. İsrail ordusunda görev yapmış emekli albay ve Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü (JISS) Direktörü Eran Lerman, TV7 kanalında yayınlanan Jerusalem Studio programında yaptığı açıklamalarla dikkat çekti.
Lerman, Türkiye’nin NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olduğunu hatırlatarak İsrail’in böylesi bir güçle doğrudan çatışmaya hazır olmadığını itiraf etti. Programda yöneltilen “F-16’ları kullanan Batılı bir orduyla senaryo nasıl olur?” sorusuna Lerman şu yanıtı verdi:
“İsrail ordusu, Türk ordusunun büyüklüğünde bir güçle savaşa kesinlikle hazır değil. Umarım asla bu noktaya gelmeyiz. Donanmamız sınırlı ama cesur bir kapasiteye sahip; Türk donanmasıyla kıyaslanamaz. Türk Kara Kuvvetleri ise muazzam bir güç. Onlarla karşı karşıya gelmemeyi dilemeliyiz.”
Türk savunma sanayiine özellikle dikkat çeken Lerman, Bayraktar İHA’larının bölgedeki dengeleri değiştirdiğini söyledi. “İHA’ları en iyiler arasında yer alıyor. Bayraktarlar, Libya’da Hafter’in saldırılarının durdurulmasında kritik rol oynadı” ifadelerini kullandı.
İsrail ile Türkiye arasında doğrudan bir savaş ihtimalini “tehlikeli” olarak nitelendiren Lerman, olası çatışmanın daha çok Suriye sahasında vekalet savaşı şeklinde yaşanabileceğini öne sürdü. Bu noktada İsrail’in, ABD ve Avrupa üzerinden Türkiye’ye siyasi ve ekonomik baskı kurmaya çalışabileceğini dile getirdi.
Eran Lerman’ın açıklamaları, İsrail’de Türk ordusunun gücü karşısında yaşanan endişeyi bir kez daha gözler önüne serdi. İsrail medyasında son günlerde sıkça dile getirilen senaryolar, iki ülke arasındaki gerilimin yalnızca diplomatik değil, askeri boyutunun da tartışıldığını ortaya koyuyor.
Diğer İçerikler
