Terörist İsrail Gazze’de Soykırıma Uğrayan Halka İnsani Yardım Götüren Aktivistlerin Ellerini Kelepçeledi

Gazze’ye insani yardım götürmek için yola çıkan Sumud Filosu aktivistleri, İsrail askerlerinin baskını sonrası Aşdod Limanı’nda alıkonuldu. Aktivistler burada fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kaldı. Limana getirildikten sonra “Özgür Filistin” sloganı atan katılımcılar, elleri plastik kelepçeyle bağlanarak en az beş saat boyunca diz çökmeye zorlandı.

İsrail askerlerinin sert müdahalesiyle teknelerden kaçırılan aktivistler, limanda hazır bulunan avukatlara ancak saatler sonra ulaştırıldı. Duruşmalar öğlen 14.00’te başlayıp aralıksız 15 saat sürdü. Adalah avukatları, 331 aktivistle buluşarak sorgularına eşlik etti. Ancak bazı yolcular, hukuki temsil olmaksızın İsrail tarafından işlemden geçirildi.

Aktivistlerin önüne çıkarılan belgelerde, “İsrail’e yasa dışı şekilde girmek” gibi asılsız suçlamalar yer aldı. Çoğu aktivist, ülkeden acil çıkış talebini imzalarken, belgelerdeki suçlamalara şerh düştü. Aktivistler, İsrail’in kendilerini zorla alıkoyduğunu belirterek yalnızca ülkeden ayrılmak istediklerini ifade etti.

Avukatlar, tüm yaşananlara rağmen aktivistlerin morallerinin yüksek olduğunu aktardı. İsrail yasalarına göre bu formları imzalamayanların en az 72 saat daha alıkonulabileceği, ardından göç mahkemesine çıkarılarak sınır dışı edilmelerine karar verileceği bildirildi.

Sorgulardan sonra aktivistler, Ketziot Hapishanesi’ne sevk edildi. Nakil sırasında yiyecek ve içecek verilmezken, aktivistlerin de Gazze’de insanları açlığa mahkûm eden bir yönetimden yiyecek kabul etmedikleri öğrenildi. Ketziot’ta ise konsolosluk ziyaretlerinin öncelikli olacağı, avukatların ziyaret için izin beklemesi gerekeceği belirtildi.

Hukukçular, İsrail’in uyguladığı sürecin baştan sona hukuksuz olduğunu vurguluyor. Açık denizde gerçekleşen müdahalenin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve “adam kaçırma” anlamına geldiğini kaydeden hukukçular, Mavi Marmara olayını hatırlatarak İsrail askerlerinin aktivistlerin eşyalarını ve insani yardım malzemelerini geri vermesi gerektiğini dile getirdi.

Aktivistler ayrıca, suya, tuvalete ve ilaçlara erişimlerinin engellendiğini, uyumaya çalıştıklarında şiddetle uyandırıldıklarını ve sürekli tehdit ile tacize maruz bırakıldıklarını ifade etti.