Son Günlerin En Çok Merak Edilen Konusu: ABD ve İsrail İran’a Daha Büyük Bir Saldırı mı Düzenleyecek?

BM’nin nükleer yaptırımları yeniden devreye sokmasının ardından İsrail basını “yeni saldırı” iddialarını gündeme getirdi; Tahran hem İsrail’e hem de gerektiğinde ABD’ye karşı doğrudan çatışacaklarını bildirdi.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

İsrail medyası, Birleşmiş Milletler’in (BM) İran’a yönelik nükleer yaptırımları yeniden yürürlüğe sokmasının ardından Tel Aviv’in yeni saldırılar düzenlemeye hazırlandığını öne sürdü. Haberlerde, İran’ın nükleer programa dönmeye hazırlandığı ve bunun “İsrail için tehlike oluşturduğu” vurgulandı; hem Tel Aviv hem Tahran’ın alarm durumunda olduğu bildirildi. İran’ın üst düzey isimlerinden Muhsin Rızai, İsrail saldırısı halinde İran’ın ABD ile de çatışmaya gireceğini açıkça bildirdi.

Snapback devrede: BM yaptırımları yeniden yürürlükte

İngiltere, Fransa ve Almanya’nın devreye soktuğu snapback mekanizması kapsamında 30 günlük süreç sonunda 2015’teki nükleer anlaşma (JCPOA) çerçevesinde kaldırılan bir dizi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı yeniden geçerlilik kazandı. Bu kararlarla 2006–2010 yılları arasındaki 1696, 1737, 1747, 1803, 1835 ve 1929 sayılı BMGK kararları yürürlüğe girmiş oldu. Yeniden yürürlüğe giren tedbirler arasında silah ambargosu (İran’a konvansiyonel silah sevkiyatının yasaklanması), uranyum zenginleştirme, ağır su ve yeniden işleme faaliyetlerinin askıya alınması ile nükleer başlık taşıyabilecek balistik füze geliştirme ve fırlatma yasağı bulunuyor.

İsrail’de ‘yeni savaş’ tartışmaları

BM yaptırımlarının duyurulmasını takip eden günlerde İsrail basını İran ile savaşın kapıda olduğunu yazdı. Haberlerde, Tel Aviv’de “yeni savaş” senaryolarının tartışıldığı, stratejilerin masaya yatırıldığı ve uzmanların İran’ın beklenenden daha dayanıklı çıktığı değerlendirmelerini paylaştığı belirtildi. İsrailli uzmanlar, gelecek bir çatışmada geçmiş deneyimlerden ders çıkarılmasının önemine dikkat çekerken, kamuoyunda da olası bir savaşın sonuçları tartışılmaya başlandı. Tahran’da ise üst düzey kayıpların ardından hızlı atamalar yapıldığı ve devlet yapısının çabuk toparlandığı açıklamaları yapıldı; İran yönetimi, doğrudan bir çatışmada direnebilmiş olmanın önemli bir başarı olduğunu savundu.

Pezeşkiyan’ın New York temasları ve mesajları

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, BM Genel Kurulu ziyaretinde New York’ta temaslarda bulundu ve ABD’de savaş karşıtları, gazeteciler ve uzmanlarla bir araya gelerek ülkesinin duruşunu anlattı. Pezeşkiyan, İsrail’in yeni bir saldırı hazırlığında olduğunu savunarak “İran’a saldıracaklarından kuşku yok. Biz de kendimizi kararlılıkla savunacağız” dedi.

Pezeşkiyan, Trump yönetiminin müzakere yöntemlerini sert şekilde eleştirdi ve ABD’nin diplomasi yaklaşımını “dayatma” olarak nitelendirdi.

“İran, Gazze Değil. İran, Lübnan Değil. İran, Suriye Değil. İran Bambaşka”

Pezeşkiyan, geçen haziranda yaşanan 12 günlük çatışmanın ardından İran toplumunun daha da kenetlendiğini belirtti. Cumhurbaşkanı, “Son saldırı birliği artırdı. Devrimi eleştirenler bile rejim değişikliğine karşı çıktı. Hükümeti eleştirenler dahi ordumuzu destekledi” dedi. Pezeşkiyan ayrıca, Katar’da yaşanan suikast girişimine ve İsrail’in bazı suikast/girişim girişimlerine işaret ederek bölgedeki dayanışmanın artacağını öngördü. İran’ın her türlü senaryoya hazır olduğunu vurgulayarak konuşmasını, “İran, Gazze değil. İran, Lübnan değil. İran, Suriye değil. İran bambaşka” sözleriyle noktaladı.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA