Terör örgütü PKK’nın silah bırakmasını hedefleyen “Terörsüz Türkiye” sürecine karşı, İsrail kaynaklı organize bir psikolojik savaş yürütüldüğü tespit edildi. Güvenlik ve istihbarat birimlerinin elde ettiği bulgulara göre, İsrail’in Suriye’de SDG’yi Şam yönetimine karşı kullanmasının yanı sıra, sosyal medya üzerinden Türkiye’nin iç barışını hedef alan koordineli propaganda faaliyetleri yürüttüğü belirlendi.
Bu kapsamda yürütülen psikolojik operasyonlarda, çoğunlukla “PKK’lı” ya da “Kürt” kimliğiyle açılmış sosyal medya hesapları üzerinden Türkiye karşıtı söylemler üretiliyor. Kampanyaların temel hedefinin, çözüm sürecini sabote etmek ve Kürt toplumunu manipüle ederek Türkiye içindeki fay hatlarını derinleştirmek olduğu ifade ediliyor.
Organizasyonun Merkezinde İsrail Diaspora Bakanı
Yapılan analizlerde, söz konusu etki operasyonlarının merkezinde İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli’nin bulunduğu tespit edildi. Netanyahu kabinesinde yer alan Chikli’nin, sosyal medya üzerinden yürütülen propaganda ağını bizzat yönlendirdiği, paylaşımlarında özellikle Türkiye’nin Kürt meselesi, Suriye politikası, Doğu Akdeniz, Yunanistan ve Kıbrıs başlıklarını hedef aldığı kaydedildi.
İsrail’in, düşman olarak gördüğü ülkelerde ayrılıkçı dinamikleri kaşıma stratejisi doğrultusunda Türkiye’nin en hassas toplumsal meselelerinden birine doğrudan müdahil olduğu değerlendirilirken, bu durumun “Kürdistan projesinin” Terörsüz Türkiye süreciyle işlevsiz hale gelmesinden duyulan rahatsızlıktan kaynaklandığı belirtiliyor.
Avrupa Merkezli Sahte Hesap Ağı
PKK’ya yönelik silah bırakma çağrılarının yoğunlaştığı dönemde başlatılan teknik incelemelerde, kendilerini “Kürdistan destekçisi” olarak tanımlayan çok sayıda hesabın organize biçimde hareket ettiği ortaya çıkarıldı. Analizlerde, bu hesapların büyük bölümünün Avrupa merkezli IP adresleri üzerinden yönetildiği, paylaşımlarda ortak dil, tema ve zamanlama kullanıldığı belirlendi. İlk aşamada yaklaşık 60 hesabın bu organize ağın parçası olduğu tespit edildi.
Söz konusu hesapların, Terörsüz Türkiye sürecini sabote etmeyi amaçlayan benzer söylemleri sistematik biçimde yaydığı, paylaşımlarda “Kürdistan-İsrail kardeşliği”, “Kürtlerin koruyucusu İsrail”, “Dürzi-Kürt-İsrail birliği” ve “Liderimiz Mazlum Kobani” gibi temaların öne çıkarıldığı ifade edildi.
Öcalan Yerine Mazlum Kobani Vurgusu
İncelemelerde dikkat çeken bir diğer unsur ise propaganda hattındaki söylem değişimi oldu. Terör örgütü PKK’nın silahlı yöntemlerle sonuç alamadığını görerek Türkiye ile çözüm arayışına yönelmesinin, bu İsrail destekli propaganda ağını rahatsız ettiği belirtildi. Bu nedenle, Abdullah Öcalan yerine YPG elebaşı Mazlum Kobani’nin ön plana çıkarıldığı yeni bir anlatı inşa edilmeye çalışıldığı kaydedildi.
Fenomenler Üzerinden Algı Operasyonu
İsrail’in etki faaliyetlerinin yalnızca sahte sosyal medya hesaplarıyla sınırlı kalmadığı, ücretli içerik kampanyalarıyla uluslararası kamuoyunu da yönlendirmeye çalıştığı belirtiliyor. Önceki aylarda ortaya çıkan bilgilere göre, İsrail’in Batılı sosyal medya fenomenlerine kişi başı yaklaşık 7 bin dolar karşılığında İsrail’i olumlu gösteren içerikler paylaşmaları için teklifler sunduğu belirlendi.
Diğer İçerikler