İsrail’in Doha’da Hamas müzakerecilerinin bulunduğu yerleşkeye düzenlediği saldırının ardından İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Katar’da olağanüstü toplandı. Zirvede bir araya gelen ülkeler Orta Doğu’da ve Dünya’da dengeleri sarsacak tarihi bir gündemi konuştular. İran ve Mısır’ın öncülüğünde “NATO” benzeri bir ortak savunma paktı tartışmaya açıldı.
ABD merkezli Newsweek dergisinde yer alan bir analizde son zirve ve İslam NATO’su çağrısı ele alındı. Analizde, “Katar’daki zirve, Müslüman ülkeler arasında yıllardır dile getirilen ancak bir türlü hayata geçirilemeyen “ortak İslam ordusu” fikrinin en ciddi girişimi olarak öne çıktı” ifadeleri dikkat çekti.
Newsweek analizinde bir İslam Ordusunun kurulma ihtimaline yönelik yapılan analiz özetle şöyle;
Konuyla ilgili olarak Mısır ve İran Dışişleri Bakanlıları doğrudan bir açıklama yapmadı. Fakat kulislerde güçlü bir kararlılık olduğu aktarıldı. Arap ve İranlı yetkililer, harekete geçilmemesi durumunda Orta Doğu'daki devletlerin İsrail'in daha fazla operasyonuna karşı savunmasız kalabileceği konusunda uyardı. Acil İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesi, Müslüman ülkelerin birlik çağrılarını somut bir kolektif güvenlik çerçevesine dönüştürüp dönüştüremeyeceklerini belirlemek için kritik bir an olarak görülüyor.
Arap dünyasının en büyük ordusuna sahip olan Mısır, Kahire merkezli ortak bir askeri komuta kurulması için baskı yapıyor. Üst düzey İranlı yetkililer ise daha geniş bir koalisyon için baskı yapıyor. İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun eski komutanlarından Muhsin Rızai, blok kararlı bir şekilde hareket etmezse Suudi Arabistan, Türkiye ve Irak'ın gelecekte hedef haline gelebileceği uyarısında bulunarak, “Tek çözüm askeri bir koalisyon kurmaktır” dedi.
Bu arada, dünyanın nükleer silaha sahip tek Müslüman devleti olan Pakistan da İsrail'in eylemlerini izlemek ve koordineli caydırıcılık ve saldırı tedbirleri almak üzere ortak bir görev gücü oluşturulması çağrısında bulundu.
Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman El Sani, pazar günü yaptığı açıklamada, İsrail saldırısını “arabuluculuk ilkesine bir saldırı” olarak kınadı. Uluslararası toplumu İsrail'i dizginleyememekle suçlayan El Sani, Müslüman ülkeleri “sonsuz bir kan dökülmesi ve yıkım döngüsünden” kaçınmak için “gerçek ve somut önlemler” almaya çağırdı.
57 üye ülkeyi kapsayan İslam İşbirliği Teşkilatı, tarihsel olarak sembolik bildirilerle sınırlı kalmıştır.
Pazartesi günkü toplantı, söylemin koordineli bir askeri eyleme dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğinin kritik bir sınavı olarak görülüyor. İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan'ın katılımı, İran'ın Arap liderlerinin çoğunlukta olduğu bir blokta nüfuzunu ortaya koyma kararlılığının bir göstergesi.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın müzakereleri, bölgesel bir NATO çağrısının somut taahhütlerle sonuçlanıp sonuçlanmayacağını ortaya koyacak. Ortak bir Müslüman savunma paktı kabul edilirse, Orta Doğu'daki güç dengesini yeniden şekillendirebilir ve Washington'ın bölgenin güvenlik garantörü rolünü sınayabilir.
Diğer İçerikler