Orta Doğu’da gerilim bir kez daha tırmandı. Gazze Şeridi’nden İsrail’in güneyine düzenlenen kapsamlı saldırılarla eş zamanlı olarak Yemen’den fırlatılan balistik füzeler Tel Aviv’i hedef aldı. Bu koordineli saldırılar, İsrail’de hem askeri hem de sivil alanlarda olağanüstü güvenlik önlemlerinin devreye alınmasına yol açtı.
Gazze kaynaklı saldırılar, İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından gerçekleştirildi. Onlarca roket İsrail’in güneyine fırlatılırken, Refah sınırı çevresindeki İsrail birliklerine yönelik yer altı tünelleri aracılığıyla baskınlar ve pusular düzenlendi. İsrail ordusu kayıplar hakkında resmi bilgi vermezken, sınır hattında çatışmaların sürdüğünü doğruladı.
Aynı saatlerde Yemen’deki İran destekli Husi güçleri, İsrail’in merkezini hedef alan uzun menzilli balistik füzeler fırlattı. Bu füzelerden biri Tel Aviv’in dış mahallelerine düşerek sivil bir yerleşim alanına isabet etti. Olayda yaralananlar olduğu bildirildi. Fırlatılan füzenin hava savunma sistemlerinden kaçmış olması, güvenlik açıklarına dair soruları gündeme getirdi.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), her iki cepheden gelen tehditlere karşılık olarak hava operasyonları başlattı. Gazze’de belirli hedefler vurulurken, Yemen’de Hudeyde ve Sana’daki askeri tesisler hedef alındı.
İsrail halkı gün boyunca siren sesleri, hava saldırısı uyarıları ve sığınaklara yönlendirmelerle karşı karşıya kaldı. Ülke genelinde uçuşlar geçici olarak durduruldu, bazı şehirlerde okullar tatil edildi.
Bu eş zamanlı saldırılar, yalnızca İsrail’in askeri kapasitesini değil, aynı zamanda psikolojik ve stratejik dayanıklılığını da test etti. Çok cepheli bir savaş senaryosuna doğru ilerlenmekte olduğu yönündeki endişeler artarken, uluslararası toplumun tırmanan şiddet karşısında nasıl bir tavır alacağı merak ediliyor.
Diğer İçerikler
