İsrail’de yayın yapan Ynetnews’in yazarı Yossi Yehoşua, dünkü yazısında Hamas’ın IDF’ye Kurduğu Beyt Hanun Pususunu değerlendirdi.
Yazara göre, Pazartesi gecesi Beyt Hanun'da gerçekleşen ve beş IDF askerinin hayatını kaybettiği ve 14 kişinin yaralandığı ölümcül pusu, Hamas gerilla savaşının ders kitabı örneğiydi. Aylarca süren kayıplara ve aksiliklere rağmen Hamas, IDF operasyonel modellerini yakından takip etmeye ve bunları ölümcül bir kesinlikle kullanmaya devam ediyor.
Pusu nasıl gerçekleşti?
İlk soruşturmaya göre, saat 22:00 civarında, ultra-Ortodoks Netzah Yehuda Taburu'na bağlı bir yaya devriye, daha önce tanklar ve istihkam birlikleri tarafından temizlenmiş bir yola girdi. Bir noktada, güçlü bir patlayıcı cihaz infilak etti ve İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) birlikleri yaralıları tahliye etmek için ilerlerken, son derece isabetli bir ateş altına girdiler. Yakın mesafeden planlanan, gözlemlenen ve gerçekleştirilen bu pusu, Hamas'ın keşif yapma, yeraltı altyapısını kullanma ve doğrudan kısa menzilli çatışmaya girme becerisini açıkça yansıtıyordu.
Beyt Hanun, girilemeyen yeraltı tünel ağları sayesinde Hamas direnişinin kalesi
Gazze'nin kuzey sınırında yer alan Beyt Hanun, son 21 ayda en az üç İsrail Savunma Kuvvetleri operasyonuna sahne oldu. Yine de bölge, büyük ölçüde Hamas'ın altına inşa ettiği geniş yeraltı ağı sayesinde, militan faaliyetlerinin kalesi olmaya devam ediyor. Bu ağ, tekrarlanan askeri çabalara rağmen varlığını sürdürüyor.
O zamandan bu yana geçen on yılda Hamas, yeraltı operasyonlarını yalnızca kuzeyde değil, Han Yunus gibi bölgelerin derinliklerinde de genişletti. Şehrin büyük bölümleri yerle bir edilmiş olsa da, tünel altyapısı büyük ölçüde sağlam kaldı. Aslında, yer üstü yapıların tahribi bazen tünellerin kendilerine mühendislik erişimini engelleyebiliyor.
İsrail için çıkarılacak dersler
Çıkarılacak ders açıktır: Hamas'ın Gazze'deki askeri altyapısı yalnızca hava saldırıları veya geçici kuşatma ile tamamen ortadan kaldırılamaz. Uzun süreli kara operasyonları gerektirir; bu operasyonlar hem zaman hem de can kaybına yol açar. Rehine müzakereleri ve halkın yorgunluğu operasyonel kararları ağırlaştırdıkça, böyle bir eylem için pencere daralıyor.
Bu arada, IDF Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, rehineler için ateşkes anlaşmasına öncelik vermenin meşru bir tercih olduğunu, özellikle de Başbakan Benjamin Netanyahu'nun böyle bir çerçeveyi sürdürmeye devam etmesiyle birlikte, işaret etti. Ancak operasyonları dondurmak artık Beit Hanoun gibi yerleri olduğu gibi bırakmak anlamına geliyor ve onlarla birlikte, yakınlardaki İsrail toplulukları için oluşturdukları risk.
Yehoşua, bütün kısıtlamalar altında olsa da, sivil bir nüfusa yerleşmiş bir gerilla gücünü yenmek son derece zor olduğunu ifade ediyor ve ateşkes müzakerelerinin devam ettiği şu sırada, Beyt Hanun bölgesini yakından tanıdığını söylediği kıdemli bir subayın ağızından teklifini söylüyor: "Bu bölge terör merkezi olarak ortadan kaldırılmalı. İsrail Savunma Kuvvetleri birlikleri sahada varlığını sürdürmeli ve batı tarafına bir bariyer inşa edilmeli. Sınır topluluklarımızı korumak istiyorsak, o bölgenin kalıcı güvenlik kontrolü pazarlık konusu olamaz."