İsrail Merkezli Hayom: "Türkiye-Katar İttifakı, İsrail İçin Büyüyen Bir Tehdit Olarak Görülüyor"

İsrail, Türkiye-Katar ekseninin Suriye’deki yükselişini ‘stratejik tehdit’ olarak değerlendiriyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

İsrail Hayom Gazetesi, 17 Temmuz tarihli "Türkiye-Katar İttifakı, İsrail İçin Büyüyen Bir Tehdit Olarak Görülüyor" başlıklı analizinde, “İsrail, Suriye'deki gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdürüyor. Ancak istihbarat kaynaklarına göre, en ciddi endişe kaynağı Türkiye. Ankara'nın bölgesel nüfuz arayışıyla şekillenen emperyal hedefleri ve Suriye'deki artan askerî-finansal varlığı, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ile olası bir sürtüşmenin kapısını aralıyor.” ifadelerine yer verdi.

İsrail merkezli Hayom gazetesine göre, Tel Aviv’in tehdit algılamasında hızla yükselen unsurlardan biri, Katar ile Türkiye arasında giderek pekişen bölgesel ittifak. Gazete, İsrailli istihbarat yetkililerine dayandırdığı haberinde, bu iş birliğinin “stratejik bir tehdit” olarak tanımlandığını aktarıyor. Üst düzey bir İsrailli diplomatik kaynak “Şu aşamada Katar’ın Suriye’deki varlığına ilişkin kaygı verici bir işaret görmedik, ancak bu durum ilerleyen süreçte değişebilir,” diye değerlendirme yapıyor.

“Müslüman Kardeşler ekseninin liderleri”

Misgav Enstitüsü Başkanı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Meir Ben Shabbat, Türkiye ile Katar’ın fiilen “Müslüman Kardeşler ekseninin” liderliğini üstlendiğini belirtti:

“Her iki ülke de bölgesel ve küresel hedeflere sahip ve bu hedefleri destekleyecek kaynaklara da sahipler. Aracı rolü oynayarak her iki taraftan da fayda sağlıyorlar. İran ekseni zayıflarken, ortaya çıkan boşluğu Katar ve Türkiye dolduruyor.”

“Bu ülkelerin, El-Culani rejimi altındaki Şam’da büyükelçilik açan ilk ülkeler olmaları ve Suriye’nin yeniden inşası ile uluslararası tanınması için baskı yapmaları tesadüf değil.”

Katar ve Türkiye arasındaki ittifakın temelleri, 2017 Haziran’ında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır ve diğerlerinin Katar’a uyguladığı Körfez ablukasına kadar uzanıyor. Abluka şartları arasında Tahran ile bağların zayıflatılması, Müslüman Kardeşler gibi terör örgütleriyle ilişkilerin kesilmesi ve protestoları körükleyen El Cezire televizyon kanalının kapatılması yer alıyordu.

İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Körfez uzmanı Ilan Zleit’e göre, “Türkiye, abluka sırasında Katar’ı kurtardı. Temel ihtiyaçlar, Suudi Arabistan üzerinden gelmek yerine Türkiye’den hava koridoruyla Katar’a ulaştı ve kara, deniz, hava blokajı aşıldı.”

Bugün ise bu iş birliği, Katar’da konuşlandırılmış binlerce Türk askeriyle somutlaşıyor.

Hayom: İsrail İstihbaratı Türkiye’de Liderlik Değişimine Hazırlanıyor, Hakan Fidan Öne Çıkıyor

İsrail gazetesinin haberine göre; İsrail istihbarat çevreleri, Türkiye’de yaklaşan bir liderlik değişimini yakından takip ediyor. Erdoğan’ın en yakın güvendiği isimlerden biri olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, şimdiden “problemli” olarak işaretlenmiş durumda.

Fidan, sıradan bir politikacı değil; Erdoğan’ın neo-Osmanlı vizyonunun baş mimarı olarak görülüyor. 2023 yılına kadar Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) 13 yıl boyunca başında bulunan Fidan, Esad döneminde Suriye muhalifleriyle gizli iletişim kanallarını yönetti, Hamas ile güçlü bağlar kurdu ve rejim değişikliği sonrası Şam’ı ziyaret eden ilk yabancı yetkililerden biri oldu.

Alman medyası, Fidan’ın İranlı general Kasım Süleymani ile olan temaslarını da ortaya koyarak, onun bölgedeki tüm aktörlerle etkin diplomasi yürütebilme kabiliyetine dikkat çekti. İsrail istihbaratında Fidan, Erdoğan’ın olası halefi olarak görülüyor.

Eğer Fidan, Türkiye’nin İsrail sınırına yakın bölgelerde kontrol sağladığı bir dönemde cumhurbaşkanı olursa, bu durum İsrail için gerçek ve doğrudan bir çatışma tehdidini beraberinde getirebilir.

 

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA