Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarkul Awsat’ta dün(8 Mayıs) yayınlanan “Yeni bir Arap metodolojisine doğru” yazısında Bağdat’da yapılacak Arap Birliği Zirvesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Bugün sadece Irak'ı yeniden inşa etmiyoruz, aynı zamanda dengeli bir dış politika, bilinçli liderlik, kalkınma girişimleri ve stratejik ortaklıklar yoluyla Ortadoğu'nun yeniden şekillendirilmesine de katılıyoruz” diyen Sudani, Bağdat’ın, Arap dünyasını bir çatışma arenası değil, etkin bir güç olarak konumlandırmak için bir dönüm noktası ve tarihi bir fırsat olarak gördüğünü belirtti.
İşte Sudani’nin yazısından öne çıkan başlıklar:
“Bağdat, bölgemiz açısından büyük dönüşümlerin, açık çatışmaların ve karmaşık bölgesel zorlukların yaşandığı istisnai bir dönemde Arap Zirvesi'ne ev sahipliği yapıyor.
Ancak Bağdat, Arap liderlerini ağırlarken bunu yalnızca bir protokol toplantısı olarak değil, ortak Arap eylem projesini yenilemek, inisiyatifi yeniden ele geçirmek ve Arap dünyasını bir çatışma arenası değil, etkin bir güç olarak konumlandırmak için bir dönüm noktası ve tarihi bir fırsat olarak görüyor.
…
Karşı karşıya olduğumuz zorluklar -Gazze, Batı Şeria, Lübnan ve Suriye'ye yönelik İsrail saldırılarından, bazı Arap ülkelerindeki iç bölünmelere, bölgesel ve uluslararası müdahalelere kadar- yalnızca bu halkların güvenliğini değil, aynı zamanda bir millet olarak ortak irademizi de tehdit ediyor.
Bu nedenle, anayasaya, onura ve çeşitliliğe dayalı bir ulus-devletin inşasını desteklemek amacıyla insani boyutu aşan birleşik bir Arap girişimi başlatmanın zamanının geldiğine inanıyoruz.
…
Bu nedenle Irak, kalkınma alanındaki eşitsizliklere çözüm getiren ve gıda, enerji ve tedarik zinciri krizleriyle mücadelede kolektif kapasiteyi artıran bütünleşik bir ekonomik yaklaşım çağrısında bulunmaktadır.
Bu bağlamda, tamamlanma aşamasına gelen “Kalkınma Yolu” projesinin bu yaklaşıma pratik bir model teşkil ettiğinin ve gerçek Arap ortaklıklarının temelini oluşturabileceğinin altını çiziyoruz.
Irak, kendisini tek başına bir oyuncu olarak görmüyor. Aksine, gerçek rolünün kardeşleri bir araya getirmek, Arap eylemi kurumlarına olan güveni yeniden tesis etmek ve yeni bir siyasi ve ekonomik ortaklık dönemi başlatmak olduğuna inanıyor.
…
Bugün sadece Irak'ı yeniden inşa etmiyoruz, aynı zamanda dengeli bir dış politika, bilinçli liderlik, kalkınma girişimleri ve stratejik ortaklıklar yoluyla Ortadoğu'nun yeniden şekillendirilmesine de katılıyoruz.
Bağdat'tan tüm Arap başkentlerine çağrıda bulunuyoruz; yeni bir zeminde, yeni bir metodolojiyle, yeni bir iradeyle yeniden başlamanın zamanı gelmiştir.
Diğer İçerikler
